- 664 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
maskeli hırsız
Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde bir küçük saray varmış.Sarayın içerisinde ne olduğunu kimse bilmez ama bir çok kimse merak edermiş. Günler geceler aylar yıllar sürmüş, bir çok maskeli hırsız sarayın duvarlarına tırmanıp balkonlardan ve pencerelerden içeri girmeye çalışmışlar. Kimileri çatısından girmeye kalkarken aşağı düşmüş, kimi maskeliler ise sarayın etrafında belki bir gün kapı açılır da gireriz umuduyla pusuya yatmışlar. Etrafında hayaller kurmuşlar...
Çok uzun zaman geçmesine rağmen sarayın kapısı hiç açılmamış. Birçok maskeli hırsız sarayın içinde birşey olmadığını , gereksiz yere bunca zaman bekleyip bunca uğraşı sürdüremeyeceğini söylemiş ve uğraşmayı bırakmış. Her geçen gün sarayın etrafında kah bekleyip kapının etrafında dikilen , kah surlarına tırmanıp çatılarından düşen maskeli hırsızlardan biri daha umudunu kesip bırakırmış sarayı . Kilometrelerce ötelerden uzak ülkelerden hırsızlığına güvenip de sarayın ismini duyan bir çok maskeli hırsız , herşeyi göze alarak ve tüm cesaretini toplayarak girmeye çalışmış bu saraya . Sonrasında ise ya içinde zaten birşey yoktur deyip kendini avutmuşlar ya da büyük üzüntüyle bu saray sevdasından vazgeçmişler maskeliler...
Zaman su gibi akıp gitmiş saray yine eskisi gibi duruyormuş. Etrafında yeni gelen ve şansını denemek isteyen maskeliler bin bir türlü yol deneyerek cesaret gösterisinde bulunuyormuş.
Bir gece bir maskeli hırsız ’ şansımı denesem ne kaybederim ki’ demiş ve ne yapacağını bilemediğinden mütevellit sarayın kapısına doğru yönelmiş .
Bütün maskeli hırsızlar gibi o da bilirmiş saray kapılarının kilitli olduğunu ama elini kapının koluna değdirir değdirmez bir de bakmış ki kapı açık!
Ürkek adımlarla içeri ilerlemiş durup düşünmüş : Bunca maskeli hırsızın içinde bunca yıl kilitli olmadığı halde neden kimse kapıdan girmeyi akıl etmez?
Bir an için kendini diğer hırsızlardan farklı hissetmiş bunu yapabildiği için. Onca hüner göstermiş emek vermiş maskeli hırsız sürüsü duvarlardan çatılardan düşüp de saraya giremezken , kendisi kapıyı hiç zorlamadan içeri girdiği için bir dahi olduğunu düşünmüş. İçeri girerken ilk attığı o ürkek adımlar artık yerini kendine güvenen ve sarayın zeminlerine acımadan kuvvetlice basan adımlara bırakmış . O kadar kuvvetli basmış ki yerler çatlamış, aşınmış. İçeri girdiği için öyle şımarık davranmış ki sarayın içinde narin ve estetik duran güzellikleri talan etmeye başlamış . Bu şekilde günler günleri kovalamış . Maskeli hırsız içeriden çıkmaya niyetli değilmiş.Ama etrafına bir de bakmış ki açılacak onlarca kapı daha var . İşte o zaman anlamış ki bu saray aslında sanıldığı kadar küçük değil , içerisine girdiği ise sadece sarayın giriş katı (!)
(hiç giremediğin onlarca kapalı kapının önünde merakından boğulman dileğiyle...)