- 743 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bir gün çocuktuk biz de
Bir gün çocuktuk biz de. Bütün bir mahallenin uzun soluklu koşucusuyduk. Elbiselerimizden habersiz toz ve toprağın elinden tutan dağınık saçlı çocuklardık. Ne dünyanın hile rahlesine oturduk ne de içten olmayan gözyaşları döktük. Belki ağlayışlarımız çocuk dünyasının oyuncağı içindi belki büyükler için manasızdı lakin içtendi, samimiydi. Bir gün çocuktuk biz de. Paranın itibarına veya onun bize tevdi ettiği koltuğa değil sadece dilimize değecek şekerin tadına, dondurmanın dudağa değen serinliğineydi bütün bir kurgumuz. Yağmur bizim için eğlenceli bir kaçışın habercisiydi. "Yağmur yağıyor seller akıyor, arap kızı pencereden bakıyor" un mutlu mimarlarıydık. Ritmi tutturamayışımıza aldırış eden bile yoktu. Söylerdik ses tellerimizin kuvveti insafınca ve susardık komşumuzun desturuyla. Sonra bir dakika geçmezdi dünya mikrofonu tekrar bizde olur çabalardık gürültü kumbarasını doldurmaya. Ne kadar susturmaya çalışsalar da kumbaramızdan çalardık. Bir gün çocuktuk biz de. Ne mahallenin muhtarını tanırdık ne hükümetin başını. Bir dondurmacı gelirdi gözlerimizin cilası bir de sünnetçi korkularımızın belası. Biz alüminyum bir teknede başımıza tokmak merştebelerin gölgesinde anne elinde ufalanmış kirden çocuklardık. Temiz yüreğimiz hiç kirlenmemiş ,bütün bir gökkuşağı büyüsüyle demlenmiştik. Bir gün çocuktuk biz de. He-man’ ın titreği gölgelerin gücüyle aslan kesilince odaklanır ,voltranın beş aslanı birleşip göğe yükselince hayretler içinde kalırdık. Susam sokağının kurabiye canavarına imrenir, kurbağacığın spikerliğine gülerdik. Yoksulluk içinde zenginlikti gülmelerimiz. Hayat biz çocuklar için resim yapmaya hazır bir kağıt, kağıdın köşesine ipoteklediğimiz güneş ise hayatın karanlığına gerdiğimiz gülen bir portreydi. Bir gün çocuktuk biz de...
YORUMLAR
Öyle işte, sıramızı savdık, ağzımızda lezzeti, ruhumuzda hüznü, bir daha asla gelmeyeceğini bildiğimiz çocukluğumuza çoktan veda ettik. Özlemimiz ise hiç bitmeyecek, her belaya girdiğinde başımız, her nefesimiz kesildiğinde hayattan nüksedecek bu özlem. Kader bu, mazide bir yerlerde kalmış, kötülüklerinden arınmış geçmiş en iyi çocuklukta yaşandı galiba.
Kaleminize sağlık