- 622 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
TOPUK UÇLARI
Bir insanı nasıl tanırsın, biliyor musun ?
Ellerinden ve ayaklarından. Ellerindeki nasır acısının topuğa inmesiyle başlamıştı insanın evreni, yaşamı. Acı, dayanılmazlıklar hepsi bizi dik tutmaya çalışan zavallı topuklara yüklenmişti. Yürümek gerekiyordu ama topuklarının çatlağından yürümesi zorlaşıyordu insanın. Topuklarının üzerine biraz daha bassa çatlaklardan Kanlar :
Yapma yeter artık içinde tutma biriktirdiklerini, çıkıyorum dercesine kanıyordu. Topuklar Kanıyordu içten ve dıştan. Şimdi kanayan yaralara tuz mu basılması gerekiyordu. Ya basacak bir tuzun olmayışı ya da alışkın olmasından hissetmeyişi. Hepsi kocaman bir vücudu taşıyan ayağın küçük kanayan topukları olmasıydı. Anne- baba evlada öğüt verirken acaba bunu mi kastetmişti ?? Evladım ne olursa olsun ayaklarının üzerinde dur diye. Ya kanıyorsa anne ya kanıyorsa baba yine de mi basayım kanayan topuklarımın ucuna?? sahi anne siz öyle mi yaptınız, kanaya kanaya ayaklarınızın üzerinde mi durdunuz, ayaklarınızın üzerine bastınız. Tamam buraya kadar bir donduralım her şeyi..
Bu evrende paranın çokluğunu veyahut azlığını nasıl anlarız peki biliyor musunuz? Ellerden ve ayaklardan ellerin ne kadar nasırlıysa, yara bere içindeyse o kadar az kazanırsın. Ya da ellerin ne kadar manikürlü bakımlıysa da o kadar çok para. Ayaklarındaki çatlaklar ve su toplamışlıklar nasıl da engel oluyor hayata koşmana değil mi ? yeni bir düzen kurmana ? Bu düzen ters bir düzen . Zenginin fakiri yendiği bir düzen.. İnsanoğlu her şeyi yokluğundan tanır. Olunca kıymet bilmez vicdansız olur. Olmayınca merhametli ve kıymet bilir.. Allah’a şükürler olsun bugünde nankörlükten ölmedik. Bugünde şükür ederek yaşadık diyebilecek miyiz her batan gün için.. Elleri ve ayakları olmadan insan insan değilmiş demek ki. Bakarsın ellerine ve ayaklarına anlarsın nasıl bir insan olduğunu. Hamurunu mayasını. Ve insan bu yaşanmışlıklara rağmen koşuyordu hayata . ayakları durmaksızın kanıyordu hala. Koştukça o çatlaklar daha çok açılıyordu ve apansızca kanıyordu topukları. Belki de anne babası öğüt verirken ne olursa olsun ayaklarının üzerinde dur derken bunu kastetmişti bilemeyiz ki. Tek bildiğim önce ellerin nasırı mı acırdı yoksa topukların çatlakları mı ?