- 400 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kazançlı Alış-veriş
“Ey îmân edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticâreti size göstereyim mi? Allâh’a ve Rasûlüne iman eder, mallarınızla ve canlarınızla Allâh yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. İşte bu takdirde O, sizin günahlarınızı bağışlar ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere sokar.” (Saff: 61/10-12)
Dünya ve ahiretin Sahibinin ismi ile... Dâvetini bize ulaştırmak için gönderdiği son elçiye salât ve selâm eylerek...
Şuan yaşamış olduğumuz modern dünyada herkes en iyi olabilmek, en iyi kazancı sağlamak ve en zengin olmak peşindedir. Bu hastalığa insanımız da –maalesef- düşmüştür. Ötesiz insanlar haline gelen toplumumuz artık dünyayı araç değil amaç olarak görmeye başlamıştır. Önceden İslâm’ın bazı kurallarını örf-adet olduğu için yapan insanlar zamanla dünyaya kendilerini daha da kaptırarak bu kuralları da çiğnemişlerdir.
‘Ötesiz insanlar’, ahiret için değil de dünya için geçici alış-verişler yapanlardır. Elbette alış-veriş ekonomi ve normal yaşamın olmazsa olmaz kurallarındadır. Fakat bu alış-verişler dünya geçimini sağlamak için olmalıdır. Dünyayı amaç edinmek için değil!
Dünyasını olması gerektiğinden fazla düşünen toplumumuz nedense diğer dünyasını hiç düşünmemektedir. Akıllı olan insan sonsuz olana yatırım yapandır. Fakat toplumumuz sanki diğer dünyayı düşüncelerinden silmiş yahut düşüncelerine gelmesini bile istemiyorlar. Nitekim bunu ölümden ve ahiretten bahsedince yüzleri ekşiyenlerde görebilmekteyiz.
İşte bu sebepledir ki hayatlarında herşeye “ötesiz” bir gözle bakıyorlar. Hep tek ömürlü kısır bir hayal ve mutluluğu zihinlerinde tasarlıyorlar. Bu sebeple her türlü dünyevî zevki tadarak hem kendilerini hayvanlaştırıyorlar, hem de Allâh’ın hududlarını aşıyorlar. Tabî olarak bunun kötü sonuçları çok geçmeden karşımıza gözle görülür şekilde çıkıyor: İçki, kumar, zina, faiz... Böylece hem dünyalarını hemde o akıllarına getirmek istemedikleri “öteki ve sonsuz” hayatlarını mahvediyorlar.
Oysa Allâh Azze ve Celle kullarına karşı çok rahmetli olandır. Onlara rahmet kapılarını sonuna kadar açmıştır. Kulları için kurtuluş yolunu son nebisi Muhammed aleyhisselâm ile eksiksiz bildirmiştir. Onlara kazançlı bir alış-veriş sunmuştur.
Sonlu karşılığında sonsuz! Ölümlü karşısında ölümsüz! Geçici zevkler yerine ebedi zevkler! Kim istemez ki bunları? İstemeyen de zaten akıllı düşünemeyen kimse değil midir? Hep buyurmuyor mu O Rahman; “ne kadar az aklediyorsunuz”... (Neml: 27/62)
İşte Allâh bize bir alış-veriş sunuyor. Mükâfatı hazır... altından ırmaklar akan cennetler... Karşılığında ise Rabbim sonlu olanı, aslında bize emânet olarak vermiş olduğunu istiyor. Şüphesiz ki O herşeyin sahibi... Bakın Allâh bize bu alış-verişi nasıl bildiriyor:
“Ey îmân edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticâreti size göstereyim mi? Allâh’a ve Rasûlüne iman eder, mallarınızla ve canlarınızla Allâh yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. İşte bu takdirde O, sizin günahlarınızı bağışlar ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere sokar.” (Saff: 61/10-12)
Görüldüğü üzere Rabbimiz bu alış-verişin şartlarını bizlere beyan ediyor; Allâh’a ve Rasûle iman... Sonra yine O’nun yolunda malımız ve canımızla cihâd... İşte hepsi bu kadar! Bu şartları gerçekleştirsek alış-veriş yerine getirilmiş oluyor ve Rabbimiz bize sonlu dünya karşılığında ebedi ahiret yurdunu müjdeliyor!
Öyleyse hangisi kazançlı alış-veriş? Sonlu olanı tercih edip geçici zevkler uğruna sonsuz mutsuzluk mu? Yoksa geçici olanı dünyayı Allâh’a ve Rasûlüne imân edip O’nun yolunda cihâd ederek geçirip sonsuz cennet mutluluğu mu?
....
Seçim bizlerin...
Ebû Hanîfe Mustafa b. Sezgin el-Muhâcir
Ramazan 1436
Alıntı: www.enfalmedya.com
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.