- 592 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYATIMIZIN RESMİ
İnsanoğlu duygularını her zaman yoğun yaşayan varlıktır. Sevinçlerimiz de abartılıdır, hüzünlerimiz de… En önemlisi pişmanlıklarımız da abartılıdır. Dönüp geriye baktığımızda o sıkıntılar için gülüp geçeriz. ‘’Şimdiki aklım olsa’’ diye başlayan o cümlelerimiz; hep bu pişmanlıkların doğurduğu öznenin sonucunda ortaya çıkmıştır.
Erdemdir aslında pişmanım diyebilmek. Hatamın farkındayım demektir. Öz eleştiridir. Bazen kendi kendine konuşabilmektir. Herkesin hatasını görürüz, birçok varsayımlarla onları eleştiririz, pişmanlık da kendi kendimize başkasının gözüyle bakabilmektir.
Herkesi eleştirirken vicdanımıza soru soruyor muyuz acaba? Ben onun yerinde olsaydım ne hissederdim diye… Bence bizim bu bencillikten çıkıp eleştiriyi bilgili bir şekilde yapmamızda fayda var.
Bununla alakalı olarak sizlere küçük bir hikaye yazmak istiyorum;
Usta bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta, öğrencisini uğurlamış. Çırağına " Yaptığın son resmi, şehrin en kalabalık meydanına koyar mısın?" demiş.
" Resmin yanına bir de kırmızı kalem bırak. İnsanlara, resmin beğenmedikleri yerlerine bir çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmeyi de unutma" diye ilave etmiş.
Öğrenci, birkaç gün sonra resme bakmaya gitmiş. Resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasının yanına dönmüş. Usta ressam, üzülmeden yeniden resme devam etmesini tavsiye etmiş.
Öğrenci resmi yeniden yapmış. Usta, yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş.
Fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını söylemiş.
Yanına da, insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı bırakmasını önermiş. Öğrenci denileni yapmış. Birkaç gün sonra bakmış ki, resmine hiç dokunulmamış. Sevinçle ustasına koşmuş.
Usta ressam şöyle demiş:
"İlkinde, insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşılabileceğini gördün. Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı.
İkincisinde, onlardan müspet, yapıcı, olumlu olmalarını istedin. Yapıcı olmak eğitim gerektirir. Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye cesaret edemedi."
- Emeğinin karşılığını, ne yaptığını bilmeyen insanlardan alamazsın.
- Değer bilmeyenlere sakın emeğini sunma.
- Asla bilmeyenle tartışma.
Evet hikayemizde olduğu gibi insanlara fırsatlar verirseniz size acımasız davranabilirler. Siz yaptığınızı olumsuz görebilirsiniz ama olumsuz düşünceler için, vazgeçmek pes etmek sizi mutluluğa götürmez.
Hikayenizin sonunda pişman olmamak için; hayatınıza pes etmeden, insanlara acımasızca eleştiri yapma fırsatı vermeden yol alın. Unutmayın emeğiniz değer bilmeyenler için değildir…
Hayatınızın resmini karalamalarına izin vermeyin..
Selam dua ve ahde vefa ile kalın…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.