tıngırdat bakalım
Tıngırdat bakalım
Akşam abim eve geldiğinde saz kursundan bahsettim da kendinin yapmaya fırsat bulamadığı yada yapamadığı şeyleri benim yapa bileceğimi yada yapmam gerektiğini düşünür ve beni teşvik ederdi. Önce sana bir flüt alalım evde boş zamanlarında çalışırsın sonrada seni kursa yollarım dedi. Bu iyi bir haber ama ben flüt değil saz istiyordum. Hafta sonunda berber saz kursu verilen yere gittik. Kursa gelmek istediğimi söyledim. Bana bit takım sorular sordular. Sazın var mı, nota biliyormuşsun diye. Ben sazım yok ama nota biliyorum dedim. Bu çok güzel, bakalım ne kadar biliyorsun diye üzerinde bir türkünün sözleri ve notalarının yazılı olduğu kağıdı bana uzatarak bunu oku bakalım dedi. Ben do re mi fa derken soru soran bey gülmeye başladı bak benim gibi okuyacaksın dedi. Türkü sörlerinin yerine notaları türkü gibi okumaya başladı. Ben yanlış anladığımı dolayısı ile bu şekilde nota okumayı bilmediğimi söyledim. Olsun zararı yok bizde sıfırdan başlarız sen azimli birine benziyorsun kısa sürede öğrenirsin dedi. Ağbim gözüne kestirdiği bir flütü kaç lira olduğunu sordu (çok zarif siyah bir flüttü) bir küçük pazarlık yaptıktan sonra aldık. Eve geldiğimizde ikimiz birlikte biraz flüt çalıştık sonra yattık. Bu kursa 3 gün gittim. İlk gün temel bir kaç kural gösterdiler, bağlama nasıl tutulur, bağlamada perdeler, eşik akort karar perdesi, es ve nota. İkinci derste çalınması en kolay diye ilk başlayanlara başlangıç parçası diye verdikleri GELİN Ayşe’m türküsünün notalarını ve sözlerini verdiler. Bunu ezberle gel dediler. Üçüncü derste Gelin Ayşe’m türküsünü biraz çalıştık. Bu son dersim oldu. Bir daha da her hangi bir kursa gitmedim. Evde flütle biraz çalıştım ama herhangi bir ilerleme sağla-yamadım. Ağbim bak bizim köylü bir bağlama yapan varmış Zeytin burnunda ona gidip bir saz alalım sana bu böyle olmayacak dedi. Bir pazar günü gidip bu bağlama yapan ustayı bulduk. İki kardeş birlikte bir atölye kurmuş ve bağlama ağırlıklı olmakla birlikte birçok müzik aleti yapıyorlarmış. Tanıştık aynı köylü olduğumuzu öğrenince sana güzel bir saz yaparız ama biraz bekleyeceksin. Çünkü tekneler yeni geldi iyice kurumadan yaparsak çabuk bozulur dedi. Nasıl bir saz istediğimi sordu. Ben güzel bir saz deyince yani bağlamamı, Cura mı, Divan sazımı dedi. Ben aralarında ne fark olduğunu bilmeden divan sazı olsun dedim. Tamam, ama on beş gün sonra ancak olur ona göre ha dedi. Parasını abimle konuşup anlaştılar. On beş gün sonra gittiğimizde bana göre oldukça büyük çok güzel bir saz yapmışlardı. Sazın bir akordunu yaptı ve kısacık misketi çaldıktan sonra al bakalım hayırlı olsun dedi. Ben bir an önce eve gelip çalışmak istiyordum. Teşekkür edip ayrıldık. Eve geldik ağbim hadi bakalım bir tıngırdat da görelim dedi. Tabi bende icraat yok. Çok çalışman lazım artık sazında var. Sen saz çalarsın bende flüt dedi.