- 1534 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
İyi Günler
Sayın İyi Günler
Bundan yıllar önce, çok kıymetli yol arkadaşınız "Mutlu Son" a, rahmetli Didem Madak’ın sağlığında yazmış olduğu mektubu tekrar okudum. İmkansız bir aşk olduğunu bilmesine rağmen ondan ümidini hiç kesmemiş olması beni de yüreklendirdi. Mutlu Son masallardan düşlerimize yerleşerek hepimizin sevgisini kazandı. Siz de onu özlemiş olmalısınız. Epey zamandır kendisinden haber alamıyoruz. Uzakları bu kadar çok sevebileceğini inanın hiçbirimiz tahmin edemezdik.
Aslına bakarsanız en az onun kadar size de sitemim birikti. Kuşkusuz pek çok insanın şahsınıza olan hayranlığı aşikar. Bazen üzerinize kuşandığınız o kibirle burnunuzun dikine doğru ilerleyişiniz bile insanı mest ediyor. Pek tabi bu sergilediğiniz tutum sizin duruşunuza aykırı bir hal değil. Aksine bu hâliniz hepimizin gözünde sizi daha da ulaşılmaz kılıyor.
"Ön tekerlek nereye giderse arka tekerlek de oraya sürüklenir" demiştiniz bir keresinde. Anlamamışım meğer. Kötü başlangıçlar ne kadar hızlı koşsalar da iyi sonları yakalayamıyor. Oysa iyi başlangıçların koşmaya ihtiyaçları bile yok. Onlar zaten iyi gelişmeleri ve iyi sonları kaplumbağa hızında gitseler dahi hiç yorulmadan takip ediyor.
Sizinle çok önceden birkaç kez rastlaşmıştık. Raslantı dersem haksızlık etmiş olurum. Buna inanmadığımı biliyorsunuz. Zaten inancım olmasaydı şuan bunları size yazıyor olmazdım. Emin olduğum tek şey, hiçbir şeyin rastlantı olmadığıdır. Eğer yollarımız bir kez kesiştiyse, mutlaka yine karşılaşacağız.
Sizi düşündükçe içimi bir heyecan kaplıyor. Sanki bir ordu dolusu umut dolaşıyor damarlarımda. Aslına bakarsanız sonsuz bir bekleyiş bu. Güzelliğinizden gözlerim kamaşıyor. Sevginin tarifini yap deseler, izaha gerek yok; İyi Günler! derim..
Bütün kapıları açan büyülü bir kilit gibi..
Belki bana kızacaksınız ama saklayacak değilim sizden. Tüm kalbimle bana geleceğiniz günü bekliyorum. Her planımı gelişinizle beni şereflendireceğiniz o muhteşem gün üzerine yapıyorum. Şimdilerde örümcek ağına yakalanmış arı gibi yaşayan bir ölü olduğuma aldanmayın. Siz geldiğinizde küllerimden doğacağım.
Size olan inancımı hiç kaybetmedim. Yıllar sonra onca imkansızlığa baş kaldırırcasına hep içimde kalan bir şeyi yapmak istedim. Bir tercihin kıyısında seçimimi yaparken, adımlayacağım yolun bir yerinde gelip elimden tutacağınızı umut ettim. Bazı şeyler için fazlasıyla geç kaldığımı acı bir şekilde anlasam da, hala yapmam gerekenler olduğunu biliyorum. Siz beni ve yaptıklarımı uzaktan gülümseyerek seyrediyorsunuz. Benimle gurur duymanızı öyle çok isterim ki...
Sevgili İyi Günler.. Sevgili dediğime umarım kızmıyorsunuz. Bazı hislerimi gizlemekte hünersizim. Merak ediyorum hiç ağladığınız olmuyor mu? Ben düzensiz aralıklarla sizi aklıma getirip içleniyorum. Nereye baksam sizi hatırlıyorum. Kuşlar cıvıldaşıyor sizi düşünüyorum, sardunyalar çiçek açıyor sizi düşünüyorum, bir çocuk gülümsüyor ben yine sizi düşünüyorum. Galiba deliriyorum. Nereye baksam sizi görüyorum.
Duvarlar bile bu halimle dalga geçiyor. Aynaya bakıyorum karşılıksız bir aşktan daha çok yara bere almadan vazgeçmemi söylüyor.
Ölümün bazılarını dansa kaldırdığını duydum. Siz gelmeden müziğin başlamasını bile saygısızca buluyorum. Herkesin o muhteşem yüzünüzü bir kerecik de olsa görmesini isterdim.
Mutsuzluğun panzehiri yalnızca sizsiniz. Size inandım, belki sığındım da...
Sizi dilerim..
fulya/temmuz2015