ALLAH SEVGİSİ
Sevgi, Allah’ın insanlara bahşettiği en büyük nimetlerden biridir. İnsanlar sevmeyi ve sevilmeyi çok sever ve ister. İnsan en güzel nimetleri sevginin hakim olduğu yerlerde bulur. Allah insanı sevmek ve sevilmekle haz duyacak şekilde yaratmıştır. Örneğin, yaşadığı bir mutluluğu, sevdiği insanla paylaşmak ister. Ayni şekilde hoşuna gitmeyen bir olayı,duyguyu da sevdiği insanla paylaşmak ister.Cenab-ı Allah ancak yarattığı nimetleri düşünen, vicdanlı ve iman eden kullarına ’sevgiyi naip ve lütuf eder.
Gerçek sevgi, Allah sevgisine dayalıdır. Sevgi her şeye karşı dirençli ve güçlüdür. Olumsuzluklar bile , kişinin sevgisini güçlendiren,arttıran,derinleştiren olaylardır. ’Darılma,küsme,kızma,terk etme,bıkma’gibi tavırların sevgi bağında yeri olmaz. Bu nedenle Allah’ın sevdiği kullarına bahşettiği cennet,gerçek sevginin,kardeşliğin,dostluğun,huzurlu hayatın,en güzel nimetlerin var olduğu müthiş güzellikte olan bir yerdir.Allah Kuran ayetleriyle sevginin dostluğun güzelliğin olduğu bunların yanında nefsin tüm kötü alışkanlıklarından Azad edileceği bildirmiştir;
Biz onların göğüslerinde kinden ne varsa çekip almışız. Altlarından ırmaklar akar. Derler ki: "Bizi buna ulaştıran Allah’a hamd olsun. Eğer Allah bize hidayet vermeseydi biz doğruya ermeyecektik. Andolsun, Rabbimizin elçileri hak ile geldiler." Onlara: "İşte bu, yaptıklarınıza karşılık olarak mirasçı kılındığınız cennettir" diye seslenilecek. [Araf Suresi, 43]
Cenab-ı Allah ayetiyle kıskançlık,kibir,nefret böbürlenme,öfke gibi özellikleri cennet dışında kalacağını belirtmektedir.
Cennette yaşayacak bir müminin önemli özelliklerinden biri,öncelikle Allah’a olan imanı,Allah’ın Resul’lerine olan biatları,sevgisi,geçmişte yaşamış ve şimdi ki salih insanları,bütün Müslümanları Allah rızası için çok sevmeleridir.Allah müminlerin kalplerindeki imanları,Allah korkusu ile oluşan Allah sevgisini ve Cenab-ı Allaha’a olan bağlılıklarına karşı sevginin ve barışın en muhteşem olağanüstü olan cennetle ödüllendirecektir.
Müminlerin kalplerindeki sevginin temel kaynağı Allah’a olan derin sevgileridir. Müminler,Allah’ı çok severler ve hayatlarının her anında Allah’ın sevgisini ve rızasını kazanmak için ciddi bir çaba gösterirler.
Sizin dostunuz (veliniz), ancak Allah, O’nun elçisi, rüku’ ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren mü’minlerdir. [Maide Suresi, 55]
Allah, kainatı ve tüm canlıları yoktan var etmiştir. İnsan bir hiçlikten Allah’ın rahmeti sayesinde bir can sahibi olmuştur.Kullarını bu dünyada barındıran,çeşit çeşit yiyecekler,meyveler sunan,binbir türlü çiçekle,sevimli hayvanlarla bize zevk verecek manzaralar yaratan,güneşten suya,havadan vitaminlere kadar ihtiyacımız olan herşeyi kusursuzca var eden, uzay boşluğunda onlarca kilometre yol alan Dünya’yı her an sarıp kuşatan ,güvende tutan,Rahman Rahim olan sonsuz merhamet sahibi olan Rabbimiz’dir.
Derin sevgi lütuf edilen bir mümin,derin düşünerek samimi gayretler göstererek dünyaya güzellik kazandıran hayırlı insanlardır. İşte Allah, iman edip salih amellerde bulunan kullarına şu şekilde müjde vermektedir;
İşte Allah, iman edip salih amellerde bulunan kullarına böyle müjde vermektedir. De ki: "Ben buna karşı yakınlıkta sevgi dışında sizden hiç bir ücret istemiyorum." Kim bir iyilik kazanırsa, biz ondaki iyiliği arttırırız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, şükredene karşılığını verendir. [Şura Suresi, 23]
Her mümin dünyadayken ’cennet sevgisi’ni yaşamaya başlamalı,tek veli ve dost olan Allah’a ve mümin kardeşlerine vefa ile bağlanmalıdır.