- 712 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İnsanın Ölüme Bakışı
Ölümün var olduğuna ve her insanın günün birinde onunla yüzleşeceğine akıl erdiremiyorum.. Onun varlığına kendimi inandırmakta dahi zorlanıyorum.. Çünkü biz hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarız ; bedenimiz hiç kefene sarılmayacakmış gibi..
Ölüm herkes için mutlak ve acı bir sondur.. Ama kimse azrail kapısını tıklatana kadar kendini inandırmaz ölüme. İnsan için ölüm hariç herşey önemli ve gerçektir çünkü.. Başlarına gelmeden farkına varamazlar bu gerçekliğin.. Bilirler aslında ölüm vardır fakat başkaları içindir daima.. Kendilerine gelinceye dek – günleri , saatleri, dakikaları , saniyeleri hatta saliseleri tükenmeden evvel – ölmek diye bir şey yalnızca başka hayatlar için geçerlidir.. Belki de bunun da tek sebebi ölüm korkusudur bilinmez.. Yahut ölüme hazırlıksız oluştandır..
İnsanoğlu kendini dünya zevklerine öyle kaptırır ki ayrılıpta gitmek istemez.. Ve öyle alışmıştır ki burdaki geçici hayatına ölüme düşman olmuştur aslında kendine itiraf edemez..
Bilmediği her şey korku saçar insana ve insan bilmediklerinin düşmanı olur yalnızca.. Şayet böyle olmasaydı yaşar giderdi ölümün farkında olarak hayatta.. Ve her bakışında binlerce iyilik saçardı etrafına..
Şairin de dediği gibi :
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor..
Sevilmekten korkuyor kendisini sevilmeye layık görmediği için..
Düşünmekten korkuyor sorumluluk getireceği için..
Konuşmaktan korkuyor eleştirilmekten korktuğu için..
Duygularını ifade etmekten korkuyor reddedilmekten korktuğu için..
Yaşlanmaktan korkuyor gençliğinin kıymetini bilmediği için..
Unutulmaktan korkuyor dünyaya iyi bir şey vermediği için..
Ve ölmekten korkuyor ,,
Aslında yaşamayı bilmediği için...