- 933 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
CANCAĞIZIM...
Asılsız tüm söylence,
İnanmaksa,
Beyhude…
Devinip durmakta zaman,
Sıradan bir ömrün son imgesi
Kadar yeknesak
Mola verdiğim,
Kim bilir, kaçıncı durak…
Külliyatın son yaprağının, son satırının başındaki imgede saklı olan o harf. Harfin sağ yanındaki o ünlem işareti… Belki cevapsız yarınların dünde kalmış yarımları kadar beyhude hatta kılıfına sığmayan kaç milyonuncu yalan.
Resimlerde saklı o fon rengi ve yüreğin devinimi eşleşirken anbean.
Saklı yüzlerin kaçıncı teşhiri kim bilir. O yeknesak düzenin hangi isimsiz kahramanı belki benden önce belki bana eşdeğer…
Ruhtan sızan ne çok tasvir.
Sessiz öfkeler, sessiz notalar konuşma yetisini yitirmiş. Görmekten aciz miyim nedir yoksa gözümü mü aldı da ışık heyecanımı bastıramazken yerle yeksan olmuş şu devran.
Mihenk taşı belli ki seyrinden hicap ettiğim o suretler bir yanı balçıkla sıvanmış kemikli eller ölümün çağrısındaki o tını mı yoksa aklımı başımdan alan ya da eksenim mi kaydı da savrulup durmaktayım bunca zaman.
Vakti geldi de geçip gitmekte.
Nazı niyazı şu gönlün,
Ah, tekdüzeyim işte:
Olması gerekenden ne eksik ne fazla
Sıraya girdi gireli eşref-i mahlûkat
Vakur bildiğim o saf yanım nerede,
Bunca işi layıkıyla yapmaktan aciz
Ne çok insan.
Durmak mı…
Külliyen yalan
Ermedik ki henüz nihayete…
Karanlık bastırdı bastıralı o heyula varlığı kaderin de boynunu büktü. Sıradan bildiğim hangi gün ki kıymete bindi gittiğinden beri.
Miladım miladına yetişemezken evrenin, kaçıncı yenilgi tasavvur etme yetimim eksiltili bir bağnazlıkla ket vurduğu.
Kaçıncı evresi ömrün nihayet bildiğim…
Mademki gelmedim henüz sona, hangi süzgün yetim gitti de elden, ellerim boş kaldı madem… Yoksa bu da mı reva görülen hem de ta ezelden…
‘’Her gün bir yerden dönmek ne iyi
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne ala
Dünle beraber gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım’’
(Mevlana Celaleddin)
Vakit vakte sağır
Zamanın seyri ne yavaş ne ağır.
Çalıntı hayallerimin çalıntı ruhlardaki saklı varlığı mı beni benden eden yoksa… Yoksa verdiğim o kayıplar mı her geçen gün daha da büyüyen o küçük kartopu çığa erişip de aklımın saklı o buzdağında hepten takılı kalmış pejmürde yanılgıları mı ifşa edilesi.
Yeni dünyaların yeni ahalisi hazır mısınız…
Eski dünyamın ölü cinnetleri yetmedi mi…
Tüm ölüler kalın her nerede saklıysanız ve düşün yakamdan. Düşünmekten hicap ettiğim tüm o yalanlarınız kar kalsın ölgün yetileriniz ile mağlup olmuşken saklı hatıratında mizacın ve düşünmeye dahi kıyamadığım o yârin emsalsiz seyrine hüküm giymişken bir kere…
Cancağızım, ne bir yanılgı ne de yenilgi bizimki.
Asla var olmamış bir bütünün iki saklı yarısı
Birbirinden ayrı düşmüş ilk günden beri.
Soğuk coğrafyaların ölü iklimleri
Edilgen ruhların yansız kimlikleri…
Cancağızım, hadi durma ve kaybol gözden asla var olmamış bir imgesin altı üstü.
Cancağızım, hadi git sen de.
Geç ya da erken
Biz kaybettik hem de ilk günden…
Yeni günlerin yeni yanılgıları sıraya girin teker teker.
Kaçıncı mağlubiyet olursa olsun kaçmak düşmez payıma, hür bildiğim varlığımın vadesi dolmadı henüz.
Günlerden yetisiz, anlardan kayıp ve gölgelerin en vakuru saklandığım…
YORUMLAR
insanların ruh dünyalarını konu alan güzel bir makale.
cancağızım bu saatten sonra nereye gider bilmiyorum,
ama cancağız diyen gönül zor zamanlarda sanırım.
hayat bu hanımefendi...hele zaman tükendikçe insanda farklı duygu alanları açılmakta.
Bu yazıyı kaleme alan yürek, belki yirmi sene önce böylesi bir makaleyi okurken sıkılır ve çoğunu okumazdı.Ama zaman denen kavramın insanda ne gibi değişmelere neden olduğu zaman yolculuğunda daha iyi anlaşılmaktadır.
sevgiler genç bireylerde daha çok bedeni arzular içerirken, olgun yaşlarda daha çok toplumsal ilişkilerde aranmaktadır. Unutulmanın verdiği bunalımlı dönemlerde sevgiler bu defa hüzünlere ve sitemlere dönük söylemleri çağrıştırmaktadır.
neyse uzun yazdım saygılarımla
Gülüm Çamlısoy
Sevmek ve değer vermek bazen bir insana bazen bir hayali kurduğunuz ne ise...
Bir edim belki de ya da bir amaç bazen bir dilek ama inanmak ve çabalamak...
Nedir gerçek nedir yalan?
Varlığımız ya da kapladığımız hacim...
Ve tüm gerçek aslında: hayatın bir oyundan ibaret olduğu ve ne yazık ki oyunu kurallarına göre oynamayı becerememiş bir fani...
Saygı ve hürmetlerimle değerli hocam...
Gülüm Çamlısoy
Saygılarımla her daim...
Gülüm Çamlısoy
Sevgimle...