EY CENİN VE KÖPEK YİYİCİLER
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Ah Türkistan ah!
Adın ’Alman’istan olsaydı çocukların öldürülür müydü?
Yahut ’ İngiliz’tan olsaydı kadınlarının göğüs yarılır karnı kesilir miydi?
’Amerika’nistan olsaydı taşla ezilir miydi başın?
’İsrail’istan olsaydı oruç tuttun diye kurşuna dizilir miydin?
Tek suçun Türk ve Müslüman olman!
Şeytanla dans ediyor oradaki insanlarımız! Çin denen ’Yecuc ve Mecuc’ ucubesi almış eline taşı, kayayı vuruyor önüne gelen her Türkistanlıya. Hem de kafasına kafasına, hem de eze eze, hem de patlata patlata... Almış eline palayı - kamayı kesiyor acımadan önüne gelen her Türkistanlıyı. Hem de karnını, hem de kulağını, hem de orasını burasını... Devlet ses etmiyor olan bitene, polisler seyrediyor ve dokunmuyor hiçbir şeye. Çünkü sistematik bir soykırım uygulanıyor, resmi bir plan sahneleniyor.
Bahane çok, bana yan baktın mesela! Al sana yumruk, al sana taş...
Namaz kılarsın öyle mi, al sana içki festivali... Sıraya diz Türkistanlıları... İçmezsen al sana kurşun...
Oruç tutuyorsun öyle mi al sana yemek, yemezsen kurşunu yersin!
Müslümanların evleri, Türkistanlıların evleri mimleniyor. Gece ışığı yanan evlere baskın düzenleniyor. Sahura kalktılar diye.
Yaşadığım çağdan tiksiniyorum artık!
İğreniyorum bu zulmü yapan insanlarla aynı dünyada yaşamaktan!
Dünyanın neresinde bir zulüm varsa ve insanlar resmen katlediliyorsa bizlerinde yapacağı şeyler vardır: "Susmayacağız!"
Boğazımız yırtılırcasına haykıracağız.
Yazacağız kalemimiz kırılana kadar, sayfalarımız bitene kadar. Paylaşacağız ki bir kelebek etkisi gibi buradaki ufacık bir dalgalanma Çin’deki zulmü bertaraf etsin, boğsun.
Zalimlerin gözlerinin içine baka baka "Sizler lanetlisiniz." diyeceğiz.
Mazlumların ahı elbet sizleri yakacaktır; er ya da geç...
Reva mı bu yapılan insanlara?
Hak mı Allah aşkına?
Türkistanlı beş - altı yaşlarında bir çocuk, iki Çinli tarafından bir odaya kapatılmış. Üzerinde durmadan sigara söndürülüyor. Çocuk kaçamıyor; dövülüyor, itiliyor, yakılıyor. Sesi insanın içini yakıyor, feryadı gözlerimi yaşartıyor, çaresizliği sabrıma dokunuyor. Ey çocuk, benim de etim yanıyor burada!
Başka bir çocuk... Çinli gençler tarafından dövülüyor. Başı taşla eziliyor. Öldürülüp atılıyor sokağa.
Başka bir Türkistanlı çocuk... Dükkanın önünü süpürüyor. Yolda geçen bir Çinli onu gördüğü gibi hızla bir topa vurur gibi gelip göğsüne tekmeyi atıyor. Hırsını alamıyor başını ayaklarıyla tekmeliyor. Gelip geçenler sadece seyrediyor. İnsanlık ölmüş bunlarda.
Genç kızlar ailelerinden kopartılıyor. 500 bin kız çocuğu kayıp. Onları götürüp iğrenç emellerine alet ediyorlar. Buna uymayanları anında katlediyorlar. Elleri kolları bağlı, boynundan aşağı tuğlalar bağlanıyor iple, başını aşağı doğru çekiyor ağırlaştıkça tuğlalar ve yavaş yavaş ölüme terk ediliyor genç kız.
Bir annenin göğüs yarılmış, çırılçıplak ortaya bırakılmış. Bebeği de öldürülüp karnının üstüne konulmuş.
Anne karnında öldürülen binlerce bebek. Doğduktan sonra zevkine gözünü kırpmadan öldürülen bebekler.
Ey cenin yiyiciler! Anne karnındaki cenini dahi kesip alan ve lokantalarında en özel, en güzel yemek diye satan cani ruhlu çağdaş yamyamlar! Yediğiniz o ceninler uykunuz çalacak sizden ruhunuza azap olacak canınıza eza verecek. Kanınızda dolaşacak ve ’Ben henüz yeni oluşmaya başlayan bir candım. Kirli dişlerinize yediniz beni ve ben de bir ömür boyu sizlere kusturacağım insanlığınızı. Başınızı kaldıramayacaksınız pisuvarlardan!’ diyecek.
Ey köpek yiyiciler! Köpeği canlı canlı alıp kaynar suyun içine atıp haşlayan ve lokantalarında satanlar! O köpeklerin dahi ahı sizleri bulacak patileri yakalarınıza yapışacak ve sizlere ’Asıl kuduz ve mundar olan sizlersiniz!’ diyecek.
Ey yasaklarla bir milleti ortadan kaldırmaya çalışan zebaniler! "Namaz yasak! Oruç yasak! Dükkan açmak yasak! Tarım yasak! Seyahat yasak! Evlenmek yasak! Sağlık hizmetlerinden istifade etmek yasak! Kendi dilinde eğitim yasak! Seçme ve seçilme hakkı yasak!" Ve ne yazık ki bütün bunlar uzay çağında yaşadığımız bir zamanda oluyor.
Herkes susuyor. Susun bu feryat sizi de bulur bir gün! Sizden olmayanın yaşam hakkı yoksa bu dünyada, o zaman yaşadığımız bu dünya haram olsun size. Biz hakkımızı haram ediyoruz size, soluduğunuz hava kokuyor, içtiğiniz su bozuluyor, yediğiniz ekmek küfleniyor. Göz göre göre ölüyorsunuz da farkına varmıyorsunuz.
Dünyanın herhangi bir noktasında suçsuz yere bir insan öldürülüyorsa ve herkes buna kör oluyorsa, attığı her çığlığa sağır kesiliyorsa, aman sesine lal oluyorsa dünyanın sonu gelmiş demektir. İsrafil’in sur’u, bu mazlumların sesi değil de nedir şimdi? Her toplum kendi kıyametini hazırlıyor ve kendi cehennemini tutuşturuyor.
Burası Doğu Türkistan, halkı Müslüman... Akif gibi haykırıyorum, kulakları sağır edercesine:
"Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı?
Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı!"
YORUMLAR
Duyarlı yüreginize teşekkür ederim, gün seckisini hak etmiş bir yazı.. içim ciz ederekde olsa okudum insanlıktan cıkmış insanlar her şey yapar.. Bu nasıl bir caniliktir sırf din yüzünden insanlara işkence etmek. Her yıl Ramazanı müslimanlara haram edmek FİLİSTİN'di gecen yıl bu yıl TÜRKİSTAN. içim acıyor bakamıyorum medyadakı tv deki vahşet resimlerine Allahım yardım et TÜRKİSTANA! Bu insanlıkla ilgili insan olmakla ilgili. Gerçi doğada hiçbir hayvan bu kadar canileşemez. insanlar sacma sapan şeylere tepki verip yürürler yakıp yıkarlar cok duyarlılarda bu vahşeti neden görmezler her kılıga girerler sadece insanız diyemezler. Agaç için duyarlı olanlar nerdeler.. Yakıp yıkmayalım haykıralım CİN yankılansın yıkılsın sesimizle.. Avrupada en ufak bir olay olduğunda mesela Charlie hebdo saldırısı hemen herkes sokağa dökülmüştü, şimdi JAPONYA'dan başka hiç kimsenin sesi çıkmıyor. İnsanlık artık can çekişmiyor. İnsanlık ölmüş. Tüm dünya sahip cıkmalı nerde zülüm varsa.. bizde elimizden geleni yapalım bir ekmegimiz varsa yarısını bölelim yeterki insanlar zülüm görmesin.. Saygılarımla...
KalbiHazan
İnsanın tüylerini diken diken eden bir yazı.
Yürek yakan,
gözünü yaşartan bir yazı.
O gariplerin sesini duyurmaya çalışan arkadaşımıza ve yazısını güne taşıyan seçicilere gönülden teşekkür ediyorum.
Bu mezalime sessiz kalan dünyaya lanet ediyorum.
Allah,
cezasını verecektir zalimlerin.
Sonuçta, öte yanı da var bu alemin.
Acımız, acılarımız öyle büyük ki, kelimelerin anlamını yitirdiği yerlerden birindeyiz belki de. Dünyanın neresine bakarsak, tüm dünya birleşmiş, müslümanlara zulüm sunmada. Her yerde müslüman kanı gövdeyi götürüyor.
Kız kardeşim hac dönüşü değişik coğrafyalardan gelen hacılarla ilgili değerlendirmesinde, kendisine en çok dokunanın, üzenin Uygur Türkleri olduğunu söylemişti. Tarif aynen böyle: "Abla, zulüm, işkence, sindirilmişlik yüzlerine dokunmuş adeta... Baktığında görebiliyorsun, yüzlerinden okunuyor yaşadıkları...Çok garibanlar..." Başka hiçbir millette o ifadeyi görmediğini eklemişti. Beş- altı yıl oldu sanırım ve ben Türkistan dendi mi içimde bir yanma hissederim, o içimde kabaran üzüntü, çaresizlik olarak gözümden süzülür...
Duygularımıza tercüman olan kaleminize, kelamınıza bereket.
Duadan başka elimizden bir şey gelmiyor, maalesef. Ben buna ilaveten, maddeye tapan insanlara verilecek en etkili tepkinin ekonomik ambargo olduğuna inanıyorum: ÇİN MALLARINA HAYIR! (Gerçi, İsrail mallarına da hayır, bütün zalimler ve destekçilerini desteklemeye hayır!)
Tebrik, selam, dua ile...
Önemli bir konuyu işlemişsiniz yazınızda, yazının güne gelmiş olması yaşanan acılara dikkat! Çekmek adına çok anlamlı olmuş seçki kurulunu gönülden kutluyorum.
Kesin olan şudur. Er, ya da geç bir gün mutlaka tüm Türk dünyası siyasal anlamda bir araya gelip siyasi kültürel ve ekonomik her alanda birlikte hareket edeceklerdir. Gerçek manada bir büyük gücü oluşturacaklardır. Ancak o gün gelene kadar da bugün zulüm altında olan soydaşlarımız için neler yapmamız gerekir onun çabası içerisinde olmalıyız.
Duyarlı kaleminize sağlık dostum
Saygı selamlarımla
BAKIYORUM HİÇ YORUM YOK, ÖYLE ENTERESAN BİR MİLLETİZ, SODOM GOMORE KALINTILARINA (GÖK KUŞAĞI RENGİNİ DAHİ KİRLETENELRE )DESTEK VERENLER, BÖYLE BİR VAHŞET KARŞISINDA ÇITLARINI ÇIKARMIYORLAR. ALLAH BİZE HİDAYET NASİP ETSİN. DUYARLI KALEMİNİZİ VE YÜREĞİNİZİ TEBRİK EDİYORUM. EYVALLAH KARDEŞİM,SELAM VE DUA İLE...