- 880 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GİDİŞİN DE ZAMANSIZ OLDU!!!
Dön…
Ne olur dön artık!
Öylesine ağır bir yük ki seni özlemek ve beklemek umutla, bir yanım umarsız da olsa.
Her doğan günle yeniden yeşertmek o umarsız umudu; her gün bitimi tükenmişliğine inat.
Ne olur gel…
Gel ki yeşersin baharlar, coşsun yine çağlayanlar, kuşlar sevişsin çığlıklarla dallarında
yeşeren baharımın, güneş her yeni gün daha bir parlak, gecelerim siyahı unutsun.
Ne olur gel…
Gel ki boynu bükülmesin çiçeklerimin, kırılmasın kanadı kuşlarımın, ağlamasın içimdeki çocuk hıçkırıklar boğuntusunda.
Ne olur gel…
Gel ki, karları erisin yalçın dağlarımın, erisin doruklardaki buzullarım.
Ne olur gel…
Gel ki; güneşler doğsun ayaz gecelerime hiç batımsız,
Biliyorum, beklediğim Mecnun değildin sen, yine de ben Leyla, inadına Leyla, Mecnun olmayışına rağmen Leyla.
Ben bilemezdim gerçeğini. Mecnun demiştin adını. Kadınım olur musun demiştin ardından. Yaşatacaktın, söz vermiştin hiç yaşamadığım kadınlığımı.
Yaşatmak bir yana kadınlık bile bırakmadın gidişinle.
Hani o son bir kez dönüp baktın ya bana giderken, ben mi öyle görmek istedim bilemem; bir pişmanlık, bir geri dönme isteği vardı, hiç gitmesiz kalma isteği vardı gözlerinde gördüm.
Öylesi sevgi doluydu ki gözlerin ve öylesi pişman daha o an. Neydi gitmene sebep, nedenleri neydi seni benden koparışın bilemedim. Ama gördüm, vardı, sevgi vardı gözlerinde, şefkat ve sarmalama, sarmalanma gereksinimi. Açım o gün bugündür o sarmalanmalara.
Hadi; hadi kır şu lânet şeytanın bacağını, ne olur kır da dön. Dön ki yaşama döneyim yeniden. Dön ki kurumuş pınarlarım çağlasın, çağlayanlar oluşturarak. Dön ki yeşersin kurumuş dallarım, çiçeğe kessin, kuşlar cıvıldasın dallarında, kumrular sevişsin yeniden.
Anladım; sus sakın bir şey söyleme, sus… Biliyorum neler söyleyeceksin. Ben cevabımı bu güne dek süren suskunluğundan aldım. Sakın bir şey söyleme. Daha bir yıkılır, daha bir yaralanırım. Tuz basmak olur bu hâlâ kanamaktaki yaralarıma. Sus söyleme hiçbir şey.
Biliyorum…
Yüreğime selâmını ittihatçı selâmıyla karşılamıştım oysa gelişinde. Nerden bilirdim ki zamansız olacak gidişin de!
O gün bu gündür; şerefe deyip her gece, yalnızlığıma içiyorum sensizliğinde.
Yeşeremiyor, üşüyor, çağlayamıyor, sağalamıyorum kuru dallarımda sevişmesiz kuşlar eşliğinde.
Ve…
Dedim ya…
Ve gidişin de zamansız oldu gelişin gibi!..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.