- 517 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mutluluklar dilerim
Bu Pazar günü şehirde avare avare dolaştım,canım çok sıkılmıştı,bir ağacın yanındaki
banka oturdum,çevrede yürüyen insanları izledim
bu işten sıkılınca elimdeki kağıt kalem ile yazmaya başladım.
Kısacık konuşmalarımızın uzamasını diliyorum,
bir yabancı gibi değil de ailenin tanıdığı biri gibi seni aramak istiyorum.
Bu hafta sonu ailenin yanına gelmediğini öğrendim,
köyde kalmayı tercih etmişsin
telefonu açan annen her hafta yolculuğa çıkmanın senin için zor olduğunu anlattı
bu nedenle on beş günde bir Eskişehir’e gelecekmişsin ;
ek olarak nişanlandığını bu hafta sonu evde nişanlan ile patlamış mısır yiyip ,
film izleyerek geçireceğini söyledi.
Annenin söylediklerine inanmıyorum,
benden kurtulmak için nişanlandığını söylüyor,
birkaç gün sonra tekrar aradığımda gerçekten nişanlı olup olmadığını sordum,
annen şaka yapmadığını söyledi,ben yine inanmadım,
sınıf arkadaşım otogarda seni gördüğünü yanında asteğmen kıyafetli
bir genç olduğunu anlattığında inanmak istemedim,ta ki ,
seni üniformalı uzun boylu bir gencin önünde beklerken gördüğümde
anlatılanların gerçek olduğuna inandım.İnsanlar kimi zaman
tüm dünyaya meydan okumak ister, herkesin doğru bildiğinin yanlış olmasını diler,
benimki de buna benzer bir ruh hali idi.Senin sırtın nişanlına dönüktü,
birisini bekleyen bir haliniz vardı,onun yüzünü göremedim,
mesleğinin başında genç bir subaydı,
sonunda baban gibi bir asker ile evlenmeye karar vermiştin.
Nişanlılık süren kısa sürdü,evlendin bir kızın oldu,
yıllar sonra yağmurlu bir günde boyu
senin boyunun yarısı kadar olmuş kızın ile elele yürüyordun,
ıslanmamak için birden koşmaya başladın,ben de karşıdan geldiğim için
hayatımda ilk ve de son kez seni bana doğru koşarken gördüm.
Kızının elinden tutmuş bana doğru koşuyordun.
Benim için bu ilkbahar yağmurunda ıslanmanın bir önemi yoktu
bu nedenle mümkün olduğu kadar ağır yürüyordum.
Yıllar sonra seni yeniden görmüştüm,yaşlanmıştın,
öğretmenler toplantısında ilk karşıma çıktığında seni tanımakta zorlanmıştım,
eşinin asker olması nedeni ile uzun yıllar doğuda çalıştığını biliyordum
fakat sonunda zorunlu hizmet bitmiş,Eskişehir’e dönmüştünüz.
Yıllar önce sana yazdığım mektupları nişanlının görmemesi için çoktan yakmışsındır ,
her ne kadar tek taraflı da olsa bu mektupları onun görmesini istemezsin değil mi?
Bu sana yazdığım ancak bende kalacak olan son mektup,
yıllar önce okul yıllarında senin anlamakta zorlandığın dersler için
yabancı kitaplardan çeviriler yapıp yeterli cesareti bulursam sana
vermeyi başarırdım,kimi çeviriler ise bende kalırdı işte bu mektup
da tıpkı o makale çevirileri gibi bende kalacak.Sana hayatında eşin
ve kızınla mutluluklar diliyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.