- 590 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KORKMAK NEDEN?
Değişen herşey mi ? Ben miyim yoksa?Aynaya baktığımda ikinci şıkkı doğru işaretliyorum.İçime baktığımda birinci şıkka veriyorum onayı.Ama soru iki doğruyu kabul etmiyor ve cevabım geçerli sayılmıyor.Bakışım,konuşmam,yürüyüşüm, belki de çocukluğumda ki gibi deyil, olgunlaşmış yüz hatlarım gözlerimin kenarlarında beliren kırışıklıklar ve zaman geri kalan yıllarımın gemiştekinden az olduğunu söylüyor bana.Değişen neydi zamana bağlı ben mi?
Çocukluğumda fındık tıoplardık köyümüzde; akraba çocuklarıyla kendi hesabımıza biriktirdiğimiz fındıkları iyi bir fiyata bir tüccara satıp biraz parayı bir araya getirdik mi doğruca bir luna parka giderdik.O yıllarda DÜZCE de panayır kurulurdu. Orada bir aylık alın terimizi kolayca harcardık.Yani bir avuş heyecanı satın alırdık ve bunu dünyalara değişmezdik.Eğlence, amcamın kırık dökük sazında asılıydı.Çaldı mı şöyle güzel br oyun havası kimse yeirnde duramazdı.Şimdi her bir lunaparkın önünden geçtiğimde o heyecanımı sevincimi hatırlıyorum ve anlıyorum ki oda değişmiş.Anlıyorum ki değişen benmişim.Hangi güzel oyun havası beni böyle coştrabilir di ki şimdi?Coşkularım değişmiş...
Herşeye baktığımda yine o herşeyin benim doğrultumda değiştiğini görüyorum.Ben yaşlanıyorum yeğenlerim büyüyor.Ben olgunlaşıyorum annem yaşlanıyor.Ben ben ben merkez benim benim yörüngemde bana ait olanlar.Belki basit gibi görünüyor insan doğar büyür yaşlanır ve ölür.Doğal süreç böyle işliyor.Ama insan o süreci yaşarken neden bu kadar normal karşılayamıyor?Neden bir süre sonra aynalara rahat bakamıor?Neden yıllar daha çabuk geçmeye başlıyor?Neden eskiden seni kızdıran şeyler eskisi kadar önemli olmuyor?Tutamıyorsun hiçbirşeyin ucundan sanki senin kontrolünden çıkmış herşey ve bir geri dönüş yolculuğu çoktan başlamış.Evet korkutan aslında bu deyil mi?Birdaha geri dönmemek üzere gitmek yolculuğuna çıkmış olmak.Bumu beni böylesine korkutan ve içimde ki dışımda ki tüm değişimleri düşman gibi görmeye iten.Yalnızlık ve yaşlılık yalnız yaşlanmak mı? hangisi acaba içimde devleşen?Aslında sonunda hangi notaya varacağını bilerek yaşamak korkutmamalı insanı.Doğmak demek ölümü kabul etmek bir anlamda yıllardır alışmış olmalıydık bu fikre.Galiba insanın en zor kabul edeceği ve yaşamaktan kaçamayacağı tek gerçek bu.O halde yaşamak kadar gerçek ise ölüm ve mutlak buluşacaksak onunla bir yerde, hazır hayattayken onddan korkmak yerine onunla randevuya hazırlansak.. galiba en cesurca ve akıllıca olanı bu.
Herkesin kendini ölüm karşısında, ondan daha güçlü hissedeceği bir olguyla çıkması dileği ve duası ile...