4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1482
Okunma
Bu yazıyı yazıp yazmamak için oldukça mücadele ettim .
İçimdeki Ayşe yaz diyor, dışımda ki ise hayır yazma boş ver hani derler ya insan iki ruhlu olurmuş diye
Şimdi ben öyleyim.
Yazıp yazmamak arasında karasızım.
Sanırım içimdeki Ayşe kazandı yazmaya karar verdim
Bu yazacaklarım sade ce benim düşüncem ve benim fikrim.
Ben israfı pek sevmem ama görüyorum ki öyle israflar var ki görmemek mümkün değil.
İki gün önce haberlerin sesi ile açtım gözlerimi.
Eşim televizyonu açmış haber dinliyor ve konusu da ak saraydaki iftar sofrasıydı.
Masa örtüsünün nerden geldiğini kaça mal olduğunu anlayamadım sadece güllerin hollandadan geldiğini ve bardakların da altın kaplamalı olduğunu tanesinin bir bir milyon olduğunu duydum
Vay dedim biri kırıldı mı bir emekli maşı gitti demek
Menüyü bilmiyorum nereden geldi neler yendi yalnız öyle üzüldüm ki.
Yazık dedim bir emekliye yirmi lira zam veriliyor da bir su bardağına bir milyon hiç gibi geliyor
Yazık çok yazık
Ya o sarayın masraflarını düşününce işçilerini doğal gazını elektiriğini korumalarını bilmem daha nelerini
yok dostlar yok düşünmek istemiyorum
onca insan aç sebilken yurda doldu Suriyeliler oy derdine seçim bitti şimdi ne halleri varsa görsünler
demek değil o.
Zavallı insanlar birde bizim insanımız var ne çok madur olanlar işsizler ev kira boğaz satın
Çoluk çocuk
Ne haldeler bunları düşünen var mı
Sorarım dostlarım sorarım size ben hatalımı düşünüyorum.
Ha Cumhur başkanımız birde kalkmış vakir bir aileye iftara gitmiş bu ne komedi ya bir gün önce ki iftar yemeğine bak birde bir çorba zeytin ile iftara bak tiyatronun önde gideni
Çocuklara tablet hediye etmiş ne büyük ihtiyaç.
Ya dostlarım hakkımda ne düşünürsünüz bilmem ben bu haksızlığa karşıyım tahammül edemiyorum işte .
Bu hepinizin bildiği bir şey ama ben içimden atamadım hala atamıyor hazmedemiyorum.
Yazık diyorum ki ne yazık .
Saygılarımlasınız varsa kusurum hatam af ola dostlarım
i