KARGALAR
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
-Dur İdris yapma.
Diye bağırdı ipince bir ses. İster istemez dönüp baktık.
Sadece göz bebekleri ile Dünyaya bakmaya çalışıyordu genç kadın...
-Şimdi diyeceksiniz ki, onun genç bir kadın olduğunu nereden anladın? Öyle çok sebep vardı ki!...
Önce şu Dünyanın eskimişliğinden, sonra onun acemiliğinden ve sonra... Bu sonraların sonu hiç gelmiyordu. Mesela; o küçücük ellerinden, yaşlı eşinin onun etrafındakileri çapkın sandığından, oysa genç kadının ağaçların yapraklarına, gökyüzüne, aşağıdan geçen pamuk helvacıya bile özlemle bakışlarından öyle kolaydı ki gencecik biri olduğunu anlamak...
-Barmaklarım gırılacak, sıkma. Allah aşkına İdris canım çoh yanıy, bi suc mu eyledim. Şu okunan ezan hürmetine be İdris yapma.
Hırsla kalktı yerinden ak sakallı adam.
Kadının oturduğu yerden kalkmasını işaret etmiş olmalıydı ki, hiç konuşmadan bu kadar kolaylıkla yer değiştirmişlerdi. Biri güneşin doğduğu yere, diğeri battığı yere doğru oturmuştu.
Yaşlı adamdan tık yoktu.
Birden kargalar geldi aklıma... Dedem hep derdi ki kargalar kuşların içinde en kıskanç olanlar diye. Nedense hep onlar sabahın ilk ışıklarında bütün kuşlardan önce kalkar, diğer kuşların bile nasiplerini yer bitirirlermiş. O da yetmediği gibi doydukları halde buldukları her şeyi başka kuşlar yemesin diye toprağa gömer, sonra da uçup giderlermiş.
Ne alaka işte benimkisi de, bunun kargalarla ne ilgisi vardı sanki...
Bulunduğumuz kebapçı dükkânın üst katının aileler için hazırlanmış bir kaç masalık tıpkı loca misali balkonlarındaydık. Biz ve bizim gibi bir kaç aile daha vardı Güneydoğunun tanınmış bu şehrinde. İstanbul’dan burada şöyle güzel bir kebap yemenin özlemini çeke çeke gelmiştim desem yalan olmazdı hani. Eski bir hanın çok restore edilmemiş haliydi.
Garson geldi. Elinde en sevdiğimiz kebaplar ve o keçi sütünden ayranlarla yine. Tam ayranı içecektim ki yine aynı ses.
-İdriss. Ne yaptım ki?
-Yemegini ye avrad.
Keçi sütünden ayranın tadını unutmuş ama... Ayağa kalktım. Rahmetli dedemin bana anlattığı o karganın yanına gittim.
-Sen ayran sever miydin? Sakın bir daha o kadının ellerini parçalama öyle yoksa seni jandarmaya şikâyet ederim. Bundan sonra senin peşine adam taktırıyorum bilmiş ol.
İçmek kısmet olmadı.
Davi / 22 .06. 2015
YORUMLAR
Kıskançlık.
Bana göre sevgide olmazsa olmazlardandır ama dozunda ayarında ve yerinde.
Maalesef biz geri kalmış toplumlarda kıskançlık sadece kadına uygulanan şiddetle aynı kefeye konmaktadır. Erkek kadını kısıtlarken kendi kadınları gözleriyle yemekte mahsur görmez. Ve bu yine de kadının suçudur tabi.. Kadın kısa giyinmeseydi, kadın yüzünü açmasaydı vs..vs.
Bana göre bu gibi kişiler tam sopalıktır:) Resmen tiksinirim. Keşke ayranı suratına dökseydiniz yobaz öküzün..
Biliyor musun Davi? Ben Kargaların bol olduğu bir kasabada doğdum, büyüdüm ve çok geç tanıdım
martıları... dedene hak vermemek mümkün değil, çok aç gözlü ve sevimsiz oluyorlar.Bu hikayede
kargalardan sevimsiz insanlara pay biçmekte de sen haklısın...
Senin hikayelerin hep düşündürür, gülümsetir ve acıtır ve en önemlisi genellikle hikayenin sonunu kendi hayal
gücümüzle tamamlamak zorunda kalırız.Demem o ki bir gün tüm hikayelerini aynı kitapta okumayı ve onu yastığımın altında saklamayı çok istiyorum...öpüyorum kaleminin ve yüreğinin güzelliğinden...sevgimle...
Davidoff
Benim için önemli olan da işte budur Sevtap.
Yazdığım yazıların en sonunda,
kalemi okurun eline tutuşturup kenara çekilmek.
Hadi bakalım:
Kim nasıl isterse öyle yazsın, bundan sonra okur benim diyebilmek.
Çocukken de en sevdiğim oyun "Köşe kapmaca" idi.
Sanırım bu muziplik biraz da oradan geliyor.
Teşekkürlerimle.
Savurur insanı alabildiğine ve yakar için için kıskançlık mı yoksa öz güven eksikliği mi...
Ne fark eder ki ama huzuru yalayıp yutar ve günü kara eyler, gönlü yorar ve...
Ne önemi var ki gerisinin lakin siz diyeceğinizi demişsiniz sevgili Davi.
Okumaktan haz aldığım eşsiz kalem, yürekten kutluyorum.
Sevgilerimle sevgili yazarım...
camlisoy tarafından 6/23/2015 1:40:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
Davidoff
Teşekkür ederim Sevgili Gülüm.
Güzel yorumundan onur duydum.
Sağ ol.
sevdiğini kıskanmak kadının ve erkeğin fıtratında vardır............böyle aşırısı kargaları bile güldürür..... muhteşemsin davi saygılarımla
Davidoff
Onurla Teşekkür ettim Komutan.
Sağ olun, selam ve saygıyla.
Bir zamanlar diye başlayacağım canım davim :))
Lokantaya yada bir mekana girdiğimiz de erkeklerin oturduğu yada görebileceği istikametin tersine otomatik olarak otururdum...
Çok iyi hatırlıyorum bir gün müzikli bir yere gittik..Sahneyi görmek için sahne tarafına oturdum ama yerimden kaldırıp öyle bir yere oturmak zorunda kaldım ki 3 saat boyunca duvar manzarası seyrettim :)
Yaş kaç olursa olsun eğitim durumu ne olursa olsun kıskanma hissi bambaşka bir şey. Eşini seven kıskanır derler ama bir taraftan kıskançlık vesvese değil midir ?
Peki o zaman neden böyle yaparız yada yapılmasına müsade ederiz.
Şu kısacık hikayen bile beni nerelere götürdü neler düşündürdü
Hep diyorum senin şiirlerin başka ama senin hikayelerini daha bir başka seviyorum. Kurdele olsun olmasın benim için hepsi günün hikayesi makalesi öyküsü...
Neticesinde yüreğine sağlık. Hayırlı ramazanlar diliyorum
Davidoff
Öncelikle yorumun için teşekkür ederim Nurefşan.
Hayırlı Ramazanlar Sevgili arkadaşım.
Sağ ol.
Kendine güvenmeyen veya aslında gözü başkasında olan ya da eşini aldatan kocaların daha bir kıskanç daha bir çekilmez olduğunu düşünürüm.Eşini sakınmak sevmek başka bir şey eşine eziyet hırçınlık geçimsizlik başka bir şey...Örneklerini hayatımda çok gözlemlediğim için bana çok da yabancı gelmedi konu ama elealış şekliniz damardan olmuş...Anlatımınız güzeldi ,ödülü hakketmiş efendim.kutladım sizi.sabah okumaya vaktim olmamıştı.biraz geç kaldım affola...saygılar...
Davidoff
Sağ olun Sn. Yazarım.
Beğeni bir yazar için her zaman onurdur.
Çok Teşekkür ederim.
Aslında ne kadar şanslı olduğumu böyle anlarda daha çok anlıyorum. Özgüveni yerinde ve bulunduğu ortamda rahat hareket eden bir Türk kadını olduğum için şanslıyım. Tabii ki bir de çalışacağım işi ve evleneceğim erkeği seçme sansı tanındığı için çok şanslıyım. Daha çok şey var aslında bu yazı için ama ben sadece teşekküğr ederek ayrılıyorum dostun sayfasından. Tebrik ve sevgilerimle.
Davidoff
Sanırım asıl önemli olanlardan biri de bu.
"Seçme şansı."
Fakat kime ve nasıl?
Eskiden bir lokantaya gittiğimizde şöyle bir çevreye bakındıktan sonra erkek oturan masalara ters olarak oturttuğum eşime, gene de, "gözlerin fingir fingir oynamasın, yemeğini ye," diyerek ettiğim hakaretler geldi aklıma. Böylesine sadistçe bir kıskançlıkla zalimlik yaparken, kendim de kadın-kız oturan diğer masaların altlarına bakardım çaktırmadan, sıyrılıp bacakları açığa çıkartmış etekler arayarak. Hep deriz ki, çarşafa bürünen kadınlar, islamın değil, yobaz kılıklı adamların sapıklık tezahürüdür. Kıskançlık, aslında sapıkların sapıklıklarını kamufle etmeye çalıştıkları bir maskeden ibarettir. İster inanın, ister inanmayın! Gerçek budur! En azından benim gerçeğim budur... (Yukarıdaki yorumu bir öz eleştiri olarak yazmadım; yorumdaki özne valla billa ben değilim...:) ) DEĞERLİ YAZARIMIN O AYRANI YOBAZIN TEPESİNDEN DÖKEN ELLERİ DERT GÖRMESİN. BİZİM BURALARDA (AYVALIK AYVACIK HATTINDA) KEÇİ SÜTÜ DE, KEÇİ YOĞURDUNDAN AYRAN DA, PEYNİR DE BOLDUR, YOLUNUZ DÜŞERSE BEKLERİZ... YAZIYA ON PUANI VERİP KURDELEMİ TAKTIM... SAYGILAR
Davidoff
BENİM SÖYLEYECEKLERİMİ NE GÜZEL ANLATMIŞSINIZ.
BAŞKA SÖZE NE HACET.
İnşallah kısmet olur da geliriz.
Teşekkürlerimle Kemnur.
Birebir yaşanılan bir davaya gitti aklım. Adam kadını diri diri gömmüştü. Perdeler kapalı, kapılar, odalar her yer kapalı. Soba bacasından nefes alıyordu..kadın..
Davidoff
Hayatı ben hep bir fotokopi makinesine benzetirim Laci.
Sadece markaları ve renkleri değişik.
Teşekkür ederim.
Bütünüyle ilgi ve heyecanla okunan çeşitli duyguların teknesinde yoğrulmuş sihirli bir çalışma daha.
Şu da var ki can Davidoff, o Karga bizim sokaktaydı geçenlerde peşinde de Belediyenin adamları..
Sokaktan geçenlerin kafasını gagalayıp kaçıyordu.
Çok doğru inan.
Teşekkürler ve Esenlikler.
Davidoff
Susuyorum,
Biliyorum ki, kadınların hiç haklı olmadığı bir Dünya'da yaşıyoruz.
Teşekkür ederim Devrim.
Gerçekten o yaşlı kendini bilmez adamın yanına gidip bu sözler söylendiyse harika.
Bu parmak sıkma aklıma, seçim öncesi kardeşimin elini sıkıp bir türlü bırakmayan teyze oğlumuzu getirdi.
Nedeni ise, diğer kardeşimin balkonuna CHP bayrakları falan asması. Bunlar iktidar ya, e e niye bu
bayraklar asılıyormuş.Üstelik evlerinin karşısıymış. Bu bayraklar hemen inmeliymiş. Sonuçta kardeşim
elini güçlükle kurtarmış. İyi kurtardın diye sırıdıyormuş. Kardeşimin iki- üç gün sonra eli hâlâ acıyordu.
Böylesi de var.
tebrikler,
güzeldi öykü,
sevgilerimle..
Davidoff
Sağ olun glenay.
Güzel yorumunuz için Teşekkür ederim.
Saygı ve selamlarımla.
İşte yazı bu.
Kısa ,öz ve içinde yaşatan.
Elinize sağlık. Teşekkürler.
Davidoff
Güzel düşünceleriniz için Teşekkür ederim.
Sağ olun Sn. Yazarım.
Akşam,
evde acısını çıkarmaz inşallah o karga,
işine karışmanın hani.
Davidoff
Sanmıyorum Bir tutam hayat.
Çünkü, bence böyle bir insan zavallı insan demektir.
Zavallı insanlar da korkak olurlar.
O zaten peşinde birileri olur,
korkusuyla kendisinden küçük eşine bir daha kötülük etmeye korkacaktır.
Yine de öyle umuyorum tabi.
Teşekkür ederim BTH.