- 582 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GüLüMSeYiN ÇeKiYoRuMMM!!
Mutlu fotoğraflar, mutsuz hayatlar…
Flaş patlayana kadar ki o kısacık ana sıkıştırılan gülümsemeler eşliğinde fotoğraflarda beka bulan hayatlar. Yıllar sonra bakıldığında mutlu bir anı olarak anımsanmak üzere eskiden raflara kaldırılan, günümüzde bilgisayarlara kaydedilen, sosyal paylaşım sitelerini süsleyen aile fotoğrafları, eş, dost, akraba, çoluk-çocuk fotoğrafları. Birer perde hüviyetindeki bu kısır gülüşler hayatlarımıza yayılan hüznü bir nebze örtme çabasının tezahürü mahiyetinde. Günlük hayatın sıkıntılarına, memnuniyetsiz aile yuvalarına, bakımından usanılmış çocuklara, hayatın önümüze yerli yersiz çıkardığı olumsuzluklara hiç yoktan varlığımızı tehdit eden can sıkıntımıza inat fotoğraflarda mutlu yaşamak isteriz. Bazılarımız gülücüklerini daha yayvan gösterebilmek adına yayar dudaklarını tüm olumsuzlukların inadına.
Fotoğraf çekilir, dudaklarımıza yayılmış olan gülümseme yavaş yavaş eski yerine döner ve mutlu görünme görevinin tamamlanmasının verdiği hafif yorgunluk çöker üzerimize. Daha sonra o mutlu anı herkesle paylaşmak isteriz.
Eskiden her gelen misafire sandıklardan çıkarılarak gösterilen fotoğraf albümleri vardı. Evimizin en mahrem, en değerli eşyalarının gizlendiği sandıklar fotoğraf albümlerimize de mekan olurdu, en değerli gülüşleri saklaması nedeniyle… Sonra uzun uzun fotoğraflara bakılır ve her bir fotoğrafın anısı hatırlanmaya çalışılırdı. Hatta arkasına yazılmış hatıra mahiyetinde ki anılar okunur. O günlerde ki mutluluk yad edilir. Hayallere dalınırdı.
Günümüzde ise fotoğraflar artık bilgisayarlarda saklanıyor ve gelişen teknoloji ile birlikte herkes bir fotoğraf makinası ya da akıllı telefon sahibi olduğu için fotoğraf sayısı çok fazla. Bu nedenle artık çok sayıda fotoğraf içinde en güzel gülüş, duruş seçilip en mutlu an olarak kaydedilebiliyor. Lakin artık kimse eskisi kadar bu fotoğrafları önemsemiyor.
Bir de sosyal paylaşım siteleri var. Yaşamlarında ki hüzün koyulaşan insanların daha sık mutluluk fotoğrafları paylaştığı sanal mekanlar. Eşiyle, çocuğuyla, arkadaşlarıyla yaşadığı her şeyi fotoğraflayıp beğeni alma sevdası içinde olan milyonlarca insan. “Ben mutluyum” mesajı vermek ve buna kendini de inandırmak için çırpınan yığınla insan. Bazen bunun bir can çekişme olduğunu seziyorum. Çünkü o tarz fotoğrafların çekildiği zamanlarda insanların güzel görünme adına ne kadar kendilerini gerdiklerini ve girilen her mekanı fotoğraf çekimi ve sanal paylaşım takipleriyle iletişimsizlik batağına sürüklediklerini. Böylece daha çok insana hitap etmek isterken daha az insanlı bir dünyaya kendini hapsettiğini görmenin zorlaştığını görüyorum.