- 605 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Hayat dediğin..
Fatih’in hibe edenini bağrına gömdüğü parkınaydı yolculuğum..Bahanem ürün tanıtıp satış yapmaktı..Küçük heyecanım ise insanlara dair izlenimler edinmek bir nevi rabbimle bu kez dua yoluyla değil insanlar vasıtasıyla konuşmak..Standın önünde tanıtım yaparken önce yaşanmışlıklarını alnında taşıyan, tatlı gulumsemesiyle bir amca belirdi yanımda.Elindeki küçük tezgahında hayallerini, umutlarını, insanı alıp çocukluğuna götüren, rengârenk ambalajı olmayan, içi dışından görünen, sıkıştırılarak kalıba dökülmüş şekerlemeler kâğıt helvalar vardı..Standa yaklaştı; "Kızım ne satıyorsun krem mi?" Evet amca..Lazım mı vereyim mi? Ah kızım benim bu ellerim çok kaşınıyo iyi gelir mi? Yok amca bunlar kozmetik ürünler..Sen eczaneye git güneş alerji yapmış olabilir.Güneş kremi al.He.. öyle mi kızım...Krem bahaneydi konuşmak, sadece konuşmak istiyordu belki de.Kalbimi acıtan bu yaşındayken oruç ağzıyla ekmek derdine düşmesiydi. "Amca sen bana bi kâğıt helva ver"dedim bişey yapmam gerektiğini düşünerek.. Aldım ve oğluma uzattım.Mütebessim hâliyle uzaklaştı yanımdan..Ardından yüzüne sürdüğü gülümsemesiyle, yetmişbeş yaşlarında göz çevrelerine, gitmek bilmeyen misafir gibi yerleşmiş kazayaklarına krem soran bi teyze yanaştı yanıma..Bir faydası olmayacak kremi satmak istemedim. Belki güzel olmak, genç kalmak istiyordu.. Fakat yüzündeki tatlı huzur, en pahalı kremlere taş çıkaracak kadar değerliydi..Gelip geçenler, alıp satanlar..Ve.. yılların yorgunluğunu sırtında taşımaktan iki büklüm olmuş, konuşamayan, bir adım atması, bir çok insanın akıp gitmesi kadar uzun süren kızının kolunda yürümeye çalışan teyzecik..Hâli gençlik ve sağlığın şükrünü hatırlattı yeniden hücrelerime,
tutan ellerime gören gözlerime..Sadece yaşıyordu işte, yaşamak denirse.Uzun ömür yaşlılık ve âcizliğin uzamasından başka bir şey değildir..Yanımda bir sandalyede oturuyor baktım. Kızı yok yanında..Bırakıp gitmiş oracıkta.."Yavrum elimden tutta kalkayım". Tuttum kaldırdım, öylece duruyoruz.. Ne bir adım attirabildim nede sandalyeye oturmaya ikna edebildim Bir müddet bekledik öylece.. Ve nihâyet kızı geldi, girdi koluna...O gün sattıklarımı değil, hayata dair aldıklaklarımı geçirdim gönül günlüğüme...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.