- 451 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ŞAPKANIN ALTINDAKİ GERÇEKLER
Bana, "Sağcılar adam öldürüyor" dedirtemezsiniz.
Sizler de bana, kutsal bir ayın arifesinde ve de ölmüş birinin ardından “Susarım konuşmam.Günahtır” Dedirtemezsiniz.
Bir yalan, hangi amaç için söylenmiş olursa olsun, her zaman, en kötü gerçekten daha kötüdür. Der Guevera.
Devlet adamlarının toplumunu perişan eden suçlarını günahlarını göremeyen ve de ört bas etmeye kalkanlar da en az onlar kadar suçludurlar.
Demirel’i bir temel atma törenine katıldığı küçük beldede görmüştüm yakından. At başı motifli eşarplar dağıtmışlardı ahaliye.Ki bende durur hala.
O günlerden bu günlere neler değişti. Kimler geldi kimler geçti. Ancak benim ona olan
duygu ve düşüncelerim hiç değişmedi.Onu zerece sevmediğim gibi toplumun başına dert olduğuna inandığım idarecilerden biri olduğuna emin oldum her zaman.Her zamanki dürüstlüğüm ve yurtseverliğimle
* Bana, "Sağcılar adam öldürüyor" dedirtemezsiniz.
* Ben altı kere gittiysem yedi kere geldim.
* Benzin vardı da ben mi içtim.
* Devlet seçim sonuçlarına göre gereken tedbirleri alır.
* Demokrasilerde çare tükenmez.
* Dün dündür, bugün bugündür.
* DYP’yi ben kurdurdum.
* Dört kaz teslim etsen, akşama üçünü kaybedip gelir (1980 öncesinde Bülent Ecevit’e)
* Boyu kadar konuşsun.Bülent Ecevit’e. (O Ecevit ki vakur kişiliği saygın şahsiyeti onur ve dürüstlük timsali mütevazı devlet adamlığıyla iz bırakmıştır bu talihsiz toplumun yaralı yüreğinde.)
* Enkaz devraldık.
* Fırat’ın kenarındaki bir kuzudan ben sorumluyum.
* Güniz Sokak’ta Nazmiye ile tavuk besleyecek değiliz.
* Galibiyetin sahibi çoktur,malubiyetin sahibi yoktur.Yenilgi yetimdir
* Memleket meseleleri bir parkta oturarak halledilseydi, çok büyük bir park yaptırır hep beraber içinde otururduk.
* Nerde gamıştık.
* Neresini sıksaydım? (İngiltere ile ilişkilerin gergin olduğu bir dönemde yapılan bir görüşmede, İngiliz görevdaşının elini sıkmasının doğruluğunu kendisine soran gazetecilere cevaben )
* Petrol vardı da biz mi içtik?
* Su mu daha değerlidir yoksa petrol mü? Tabi ki su daha değerlidir. Çünkü petrol içilmez, ama su içilir.
* Su daha değerli olduğundan petrol çıkan kuyulara çimento ve cıva doldurulmasını bizzat ben istedim.
* Türban ile okumak isteyenler Arabistan’a gitsinler.
* Türkiye 70 sente muhtaçtır.
* Türkeş Türk çocuğu, Ecevit halk çocuğu, Erbakan müslüman çocuğu,biz o.......çocuğu muyuz?
* Turbun büyüğü heybede.
* Yazın biz Bulgaristan’dan elektrik alıyoruz. Kışın Bulgaristan bize elektrik veriyor.
* Yollar yürümekle aşınmaz.(12 Eylül öncesi sol örgütlerin yüyüyüşü ile ilgili söylemiştir.)
12 EYLÜL DARBESİNİN MİMARI…
Darbenin gece 03.00’te ilanından sonra aynı gün sabah saat 05.30’da Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan’a Genelkurmay Başkanı Evren tarafından birer tebliğ gönderildi.
Tüm tebliğlerde, "TSK yönetime el koymuştur. Hükümetiniz feshedilmiş, parlamento üyeliğiniz düşmüştür. Talimatı getiren subayın ikazlarına uyunuz" ifadesi kullanıldı, liderlere gidecekleri adresler de belirtiliyordu.
Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel için Hamzaköy Gelibolu adresi belirtilirken, Necmettin Erbakan’a ise Uzunada İzmir adres olarak gösterildi.
Ecevit ve Demirel eşleriyle birlikte aynı uçakla Hamzakoy’a götürüldü. Yaklaşık bir ay boyunca, 11 Ekim 1980’e kadar burada kaldılar.
Necmettin Erbakan ise aynı gün uçakla Uzunada’ya götürüldü.
Alparslan Türkeş evinde bulunamadığı için Milli Güvenlik Konseyi, 13 Eylül’de bir bildiri ile teslim olmaması halinde suçlu duruma düşeceğini belirtti. Bunun üzerine Türkeş 14 Eylül’de Ankara Merkez Komutanlığı’na teslim oldu ve Uzunada’ya gönderildi.
*öldürmeyi reddetmek suç olmamalıdır.
*Şapkamı alır giderim.
Kimi temiz vicdanını ve insanlığını alır gider kimi kirli geçmişini ve günahlarını..
Ama bir gün mutlaka gider.
YORUMLAR
DEVRİM DENİZERİ
O yattıkça ALLAH sevmeyenlerine hayırlı ömürler versin :)