Uyan
Yaşamı askıya almak gelirdi bazen içimden.. Kalem ile münasebetim olmasa, hiç gün ışığı görmesem olur derdim…
O anlarım, baharın en karışık utancıydı..Kendimle çelişir, hangi çizgiden gittiğimi bilmezdim..
Doğruyu senin yanında arardım çoğu zaman…Ta ki; sen mesafeleri tuğla yapıp birleştirene kadar. Korkardım duvarların örülmesinin yakınlaştığı saatlerden?
Tereddütlerle endişelerin sevişmesiydi bu sessizliğim. Gün, mum ışığından ibaret kalsa rahat mı edecektim ömrümce.
Bol soru cümlesi işte şu koca sensizlik.. Seninle ya da sensiz cevabını asla bulamadığım.. Çok sevmenin verdiği bir ödül, bu eşsiz kırılganlık. Yanlışlara sürüklenen hayatın içinde nefes alma çabası ile direniyorum yine.Oysa, attığım her kulaç sevgiye, korkutmazdı beni. Üzerdi, duruşu asaleti esaretin..
Bilirdim, sensizliğin çilesini.. Önce damla, damla akarsın gönlümden dışarı.Sonra…Avuçladığım cam kırıntıları göz bebeklerime saplanmış ve ben acısını hissetmiyormuş gibi savaşırdım olan bitenle.
Özlemin takılır yüzüme, dile getirmeyi kabullenemem.
Hoş, ne kadar kabullensen de, sesini duyan sarımtırak duvarlardan ötesi değildir. Kendimden başkasına haykıramam seni.
Gizlilik, genç kız zarafeti ile büyülerdi seni.Esaret, kendine özgü o sinsi gülüşüyle belirirdi kapıda..
Unut onu Ey Güzel !
Senden bir tane daha yok şu Dünya’da!..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.