Erkek Ve Dişi Data Alışverişi

• 8 Haziran 2015 Pazartesi 23:41:41

Erkek Ve Dişi Data Alışverişi

Evrensel boyutları kısaca hatırlayalım.
Boyutsuzluk: Hiçlik, her şeyin potansiyel olarak var olduğu ana kaynak! Mahiyeti meçhul! Tüm verilerin asıl kaynağı! Geometride “Nokta” boyutsuz!
1. Boyut: Bir noktanın ikinci bir nokta ile boyut kazanması! Bu dahi bir nokta gibi görünür ama bir “Sicim” olarak düşünülebilir! Quantum fizikte “Sicim teorisi” akla gelebilir! Ayrıca bir noktadan yani bir ikili “Büyük patlama”, evrenin 3. Boyutta açılımına dair! Birinci boyut için bu Nokta, ikili yapıda olabilir yani “Sicim”; o da bir nokta gibi düşünülür ama ayrıntıyı biliyoruz!
2. Boyut: Data boyutu, “Korunmuş levha” yani 3. Boyutta gözlenen şeylerin yazılımı! İnsanın ruhsal yazılımı! Ruh ve tüm işleyişin datasının bulunduğu düzlem, levha gibi düşünülebilir!
3. Boyut: En, boy ve genişlik olarak gözlemlenebilen maddi alan! Bu alanda gözlemlenen her şeyin aslı hiçlikte potansiyel olarak var, 1. Boyutta tercih edilince sicim ya da bir nokta gibi! 2. Boyutta ise datası var, o dahi nesnelerin yazılımı, ruhu! 3. Boyutta ise maddi alanda seyri, gözlemi söz konusu!
4. Boyut: 3. Boyuttaki gözlemlenen şeylerin gözleme dayalı sonuçlarının kayıtlarının hayali ya da sanal yansıması! Bu yansıma, hayali ya da sanal olarak tarif edilse da bir üst boyutta 5. tekrar tercihe sunulacağı ve yine bir üst boyutta 6. yazılımı yapılacağı ve yine bir üst boyutta 7. Yansıyacağı için önemlidir! 4. Boyut için ahir boyut “Ahret” denilebilir!
Şimdi toparlayalım; bir şey, hiçlikte potansiyel olarak var, tercih edildiğinde 1. Boyutta sicim veya nokta gibi, 2. Boyutta, yazılımının olduğu boyutta ruhsal olarak korunmuş levhada, 3. Boyutta, gözlemlenebilir maddi alanda! 4. Boyutta ise bu gözlemin ya da yaşamın sonucunun hayalen ya da teorik olarak yansıması!

Hiçlikte ve 1,2 boyutlarda zaman yok çünkü sadece yazılımın bulunduğu bir boyuttan söz ediyoruz! 3. Boyutta ise zaman izafi olarak var çünkü bu boyutta “Uzay-zaman” gözleme dair izafi algılanıyor!
Son toparlama; aslen zaman ve mekan yok! Tüm işleyiş, zaman ve mekan göreceliliğinde 3. Boyutta izlendiği için izafi olarak zaman ve mekandan sadece 3. Boyutun sınırlı alanına dair söz edilebilir! Yani işleyişte aslen zaman ve mekan da yok! “Zamandan ve mekandan münezzeh!” olama durumu! Demek ki tüm işleyiş tek bir “An” da vücuda gelir! Bir şey, 3. Boyutta algılandığında, gözlendiğinde bu boyuta has “Zaman ve mekan”, gözlemciye izafi olarak işler! Bu bazı zihinde yanılsamalar yapar! Boyutlar tam anlaşılınca bu da kalkacak!

Şimdi insana 3. Boyuttan bakalım; hiçlikten bir tercihle “Ben” durumuna yani 1. Boyuta, yazılımı yani ruhu ile de 2. Boyuta, bedenlendiğinde, “Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm!” diyerek 3. Boyutta görünüyor, yaşamsal verileri ile de 4. Boyuta yansıyor! Bu insanın beynine bakalım; Beyin, kafa tasının içinde ve kuyruğu da omurilikten aşağıya iniyor, kökleri de iki ana dala ayrılıyor biri cinsel organa diğeri anüse! Biri öne, diğeri arkaya uzanıyor! Beyin, 3. Boyutta bir et parçası ve kuyruğu sinir ve sinir uçları da cinsel uzuv ve anüste! Beyin data işlemcisi olarak düşünüldüğünde 2. Boyutta çalışır! 4. Boyuta da hayal gibi kaynak üretir! Beyin bir ağaç gibi köklerinden data, bilgi akışı olarak beslenmek durumunda! Bu beslenme de insanın önceki cinsel organı ve arkadaki bağırsaklardan olacak; “Bağırsaktaki Beyin” konusu! Hangisi ağır basar ise onunla daha fazla beslenecek! Ne ile beslenirse de onu işleyecek yani öyle davranış geliştirecek!

Şimdi asıl konumuz; “Erkek Ve Dişi Data Alışverişi” bu alışveriş cinsel organların birlikteliğiyle olabilir! Bilirsiniz nasıl olduğunu! Beynin kuyruk sokumuna kadar uzanan sinirlerle biri ön, cinsel uzuv; diğeri arka, anüsten sinyal alması var! Önden yani cinsel uzuvdan sinyal alması engellenir ise arkasından bağırsak yoluyla beyin beslenir ve bildiğimiz kokuşmuş insan davranışları görülecek! Ben nasıl olduğuna dair değil de nasıl olması iyi sonuç verir onunla ilgileniyorum! Yani bu data transferi bazıları “Enerji” transferi diyebilir, nasıl olur ise optimum fayda sağlanır! Öncelikle beyindeki sinir uçlarının kuyruğa sağlam uzanmış olması ve sinir uçlarının da örselenmemiş olması gerekir! Erkekteki uç ile kadındaki uç birleşmede bir aktarım yaptığında optimum fayda sağlanmış olacak! Bunun önemine işaret etmek isterim! Ne demiştik sinir uçları örselenmemiş, kesilmemiş ve engellenmemiş yani arada başka bir nesne olmayacak, çıplak olacak! Eğer erkekteki sinir uçları bir şekilde örselenmiş ise yeterli transfer sağlanamaz! Kedinin bıyıklarını kesmek veya böceğin antenini kırmak gibi bir durum olmamalı! Cinsel birleşme olabilir, doğal olarak dişi hamile kalabilir; bu değil anlatmak istediğim. Yani oradaki biyolojik işlev değil buradaki maksadım! Oradaki biyolojik işlev, zaten 3. Boyuta dair olacak! 2. Boyuta dair ruhsal data alışverişi açısından bakılınca bu işin önemi daha da farklı bir açıdan görülebilir!
Eğer dişinin sinir uçları, yeterli alışverişi yapamaz ise bu örselenme dişiden kaynaklı olabileceği gibi çoğunlukla erkek kaynaklıdır! Dişinin davranışlarından sapmalar olur! Yani dişi, ya erkekleşir “Kahraman savaşçı” rolünü oynar ya da sönükleşir “İtaatkar, fedakar” rolünü oynar! Her ikisi de orijinal değildir! İdeal olanı bilirsiniz! “Dişi” gibi dişi!
Eğer erkeğin sinir uçları bu alışverişi yeterli olarak yapamaz ise yine burada çoğunlukla erkeğin sinir uçlarının harabiyeti söz konusudur! Yine davranış bozuklukları ile karşılaşılır! Eksiklik ve yetersizlik hissinin tezahürü olarak aşırı ve abartılı erkeklik, maço görünüm olabilir! Erkek, övünerek ve maço görünerek bu alışverişteki eksikliği gizlemek ister. Bu hal bazılarında silik şahsiyet olarak da gözlenir! En kötüsü de “Savaşçı ve saldırgan” yansımasıdır ki bunun sonuçları bazı çok kötü olabiliyor!

Son tahlilde; konuyu fazla uzatmayacağım, bu kadarı yeterlidir, bu konu açısından! Çok değerli bilim adamları ve doktorlar, bu konuda bilimsel açıklamalar yapıyor! Ayrıntısını onlara bırakıp erkek ve dişi data alışverişinin sadece 3. Boyuta dair olmadığını 2. Boyuta doğal olarak da ahire yani 4. Boyuta dair sonuçlarının olacağının bilinmesinin faydalı olduğunu düşünüyorum.

Saygılarımla,

Ahmet Bektaş