- 1372 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yunus Gül Bülbül
Yanmış kül olmuş bir hikaye bu.
...........
Çere çöpe meraklıymış.
Kuşlar gibi
Çerden çöpten bir ev yapmış
Bir kiraz ağacı dikmiş önüne.
Dalında bir salıncak yokmuş
Buğday etmiş başak olmuş.
Kanaatkar bir yoksulmuş
Birgün yorulmuş kendinden
Dar gelmiş bedeni yüreğine
Kuşların sesinden çığlık
Rüzgarın ardında ki rüzgardan bir fısıltı duymuş.
Dokunmuş yanı başında ki dağın eteklerine,
Kekik kokusundan saçlarını yolmuş.
Bir yol görmüş uzayıp giden
Hadi ya kısmet deyip koyulmuş
Gidemeden uzaklara yorulmuş.
Dalları sulara eğilmiş bir söğüte
Dayamış sırtını dalmış uykuya
Birden çarpmaya başlamış kalbi heyecanla
Titremiş elleri bir düş ile rüya arasında
Açıvermiş gözlerini
Elleri suda,
Yüreği gökte, ayağı toprakta bir çift göz görmüş.
Birden ürküp kaçışmış dallardan kuşlar
Bir bülbülün figanı duyulmuş
En uzakta ki gülün dalından
Şimdi demiş kalkmış ayağa,
Büyük bir cüretle
Ellerini uzatmış köpük köpük akan suya,
Bir kıvılcım almış ki parmaklarından
Ağır ağır sarmış alevler,
Boyanıvermiş gönlü nara .
Adın demiş,saçlarından rüzgar doğan güzele
Aşk demiş güzel
Kısarak gözlerini bin bir naz ve edayla
Dudakların demiş,
Sanki aynı tende gül yaprağıyla
Sen demis aşk,küsümseyerek
Diz çök derhal önümde,
Eğmiş başını,
Ben demiş,eğilirsem doğrulamam,gördüm ki bir kafes var senin elinde.
Fakat bu kafes neden saman çer-çöp içinde
Gözleri aşkın sağında duran çift ibreli teraziye takılmış
Aşk usulca eğilmiş yere
Almış kafesi usulca koymuş terazinin sol kefesine
Bak demis iyice kafes değil bu,karıştırarak ılık nefesini nefesine
Gezdirerek elini yüreğinin üstünde bak aynı kafesin asıl benim şimdi içinde
Hem demiş aşk
Ben diyorsun bak,bak ki gör acıyı çehremde
Çırpınmış aşk gezindikçe teninde, aşkın bir anahtar peydah olmuş birden dilinde,
Konuşurken konuşurken düşürmüş terazinin diğer kefesine
Ibreleri şaşmış terazinin
Biri bu tarafı gösteriyor fakat anlamamış diğer ibrenin gösterdiği yeri Anahtar saydam beyazmış
Görünmez varla yok gibi
Birden telaşla atlamış anahtarın üzerine
Paramparça olmuş terazi
Ibreleri saplanıvermis gözlerine
Ben demiş, ben kör oldum,
Tut elimden korkuyorum
Aşk ben diyorsun hala
Ben diyorsun
Gittikçe solan bir nefesle..
Birden ,beyaz bir bulut olmuş aşk ,buluttan bir damla yağmur düşmüş yere,
Damlayı yutuvermiş toprak
İndirivermiş bir gülün köklerine.
Diz çökmüş gülün dibine
Sarmalamış dallarını
Acıları diken olmuş birden
Dalların yeşilinde.
Dönmüş gelmiş sağa sola çarparak tekrar evine
Sol yanında bir ağrı,elleri kirli,karnı aç
Her yeri kan revan içinde
Uzanmış kirazın dalına
Dudakların demiş aşk dudakların
Benziyordu kiraza
Bir bülbül konmuş çer çöp evin önüne.
Eyvah demis,gözlerinin beyazına düşen kederle,
Durmuş bir an yerinde
Ağıtlar yakarken kör bir adam görmüş çer çöpten evin önünde.
Kim demis bu gafil.
Ne işi var benim evimde
Bir kavga çıkmış aralarında
Üfleye üfleye vermişler evi ateşe,
Bir kül yığını kalmış yerinde.
Yağmur yağmış toprağa karışmış küller
Bir çift gül açmış seneyi devriyede,
Biri al biri beyazmış.
Bakışıp dururlarken birbirine dikenlerin içinde..
Bülbül gelmiş gizlice seherde.
Beyaz gülün acısını al güle, al gülün acısı beyaz güle söylerken
Ordan geçen bir derviş çevirmiş yönünü doğruca sese
Yurdukça vurmuş ayağını olduğu yere
Bülbül demis,
Aşkın tevsiri var senin sesinde..
Kimi tam ,kimi yarım
Dört parçasın sen ki
İşte sır bak
Ayağımın altında ve açılmaz varmadan hedefe
Bu sukütlu perde
Sübhanallah Sübhânallah tercümesi zor, anlatması acı
Bilmesi çile
Ben çekemem senin gibi sus bülbül
Senin derdin gül değil
Düşürme beni de derde..
Ümit SEYHAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.