TARİHE NOT DÜŞENLER !
İPEK YOLU’NDA İZ BIRAKANLAR !
YAZAN :YAHYA AKSOY
Doğuyu batıya bağlayan , yerkürenin en eski ve en uzun karayolu olan ve her zaman gündemde yerini ve önemini koruyan İPEK YOLU için bir Özbek öz deyişi şöyle demekte:
"Cihanda iki ulu yol vardır; yeryüzünde ipek yolu, gök yüzünde saman yolu."
Tarihi İpek Yolu ,ticari,kültürel, felsefi ve idari bütün yönleriyle incelendiği zaman bu yola damgasını vuran araştırmacılar, bilim adamları, sanatçılar,diplomatlar,gezginler, felsefe ve devlet adamları günümüze ışık tutmaktalar.
Çin’in eski başkenti Chang ve Hotan’ın iyi işlenmiş ipek eşyalarının bu yol aracılığı ile bütün dünyaya tanıtıldığını ifade eden Alman Arkeolog Rechufin "İpek Yolu" adının uygun olacağını yazmıştır.
İnsanı iyi huylar ve güzel düşüncelerle donatarak toplumu yüceltme felsefesini öğreti olarak seçen "Hiçliği bilmeye çalış" diye seslenen Tao ile "Geçmişi öğrenen geleceği belirler" diyen Konfüçyüs İpek Yolu toplumunun inançlarında derin izler yaratmışlardır.
Cengiz Han, Emir Timur, Uluğ Bey,Ali Şir Nevai, Abay, B.Vahapzade, Mahdum Kulu,Babür Şah,Sultan Sencer,Alpaslan derin iz bırakanlar olarak tarihte yerlerini aldılar.
İpek Yolu’nda ticarete damgasını vuran Sogdlar olmuştur.Semarkant bölgesinde surlarla çavrili şehir devletinde yaşayan, Babil’e ve Şama kadar kervanlarla ticaret yapan Sogdiler yeni doğan çocuklarına ağızları hep bal gibi tatlıolsun düşüncesiyle bal yedirirlermiş ve eline geçen paralara sahip olsunlar diye ellerine yapıştırıcı sürerlermiş.
Destanlara, türkülere, halk hikâyelerine yansıyan sözlü kültür ürünleri İpek yolu boyunca dilden dile, gönülden gönüle dolaşmıştır. Bahşı, akın, ozan, yırcı, manasçı adı ile anılan halk sanatçıları bu değerlerin sözcüleri, öncüleri ve elçileri olmuşlardır.Doğu ve Orta Asya sanatları hat, tezhip, minyatür, çini,taş ve ahşap sanatları İpek Yolu ile dünyaya yayılmıştır.
İpek Yolu’nda ticaret, kültür ve geleneklerle ilgili hatıralarını yazan ünlü gezginler Çinli Wei Cin ile Evliya Çelebi,Marco Polo,W.Radloff ve İbni batuta önemli bilgileri arşivlere kazandırmışlardır.
Batıdan doğuya uzun yıllar akınlar yapan Büyük İskender, kanunları ile ünlü Hamurabi, "Ya bir yol bulacağız yada bir yol yapacağız" diyen ve Roma’ya doğru Anadolu’dan geçerken Gebze yakınlarında hayatını kaybeden ünlü Kartacalı komutan hanibal ve kuş ruhlu Babil kraliçesi nadide kır çiçeği Semiramis iz bırakanlar arasında yerlerini almışlardır.
Kırgızların en büyük destanı MANAS, Orta Asya ve Kırgız tarihini geçmişten günümüze taşımıştır. Ünlü manascılar: Sagımbay Orozbakov, Urkaş Mamiliyev, Yusuf Mamay,Bayımbek Abdırahman,Şapak Rısmendev, Canıbay Kocakov,Sayarbay ve diğerleri unutulmazlar arasında yerlerini aldılar.
"Ey oğul ! Özünü ve sözünü doğru tut" diyen Kutadgu Bilig yazarı Balasagunlu Yusuf Has Hacip, Türkçenin büyük sözlüğü- Divanü Lügat-it- Türk" yazarı "dil atamız" Kaşgarlı Mahmut’un binlerce yıldan bu güne ve yarına ışık tutarak derin izler bıraktığını ve etkili olduğunu görmekteyiz.
Belh’ten, bütün ailesi ve sevenleri ile birlikte büyük bir konvoyla tozlu ipek yolu’na düşerek Horasan, İran,Bağdat, Mekke Şam’ dan geçip gönüller fethederek Anadolu’da Malatya,Erzincan,Akşehir, Karaman ve Konya’ya ulaşan Hz. Mevlânâ, bütün insanlığın gönül dostu olarak dünyayı selamlamaya ve derinden etkilemeye devam etmektedir.
Ozan Dedemoğlu’nun ifade ettiği gibi :"Çıktık Horasan’dan sökün eyledik/ Düşürdüler bizi tozlu yollara."
Derin bilgi ve inanç kaynağı " ser çeşme" olarak insanı en yüce değer kabul eden bir öğretinin ve felsefenin yaratıcısı ve yol göstereni olan Hacı Bektaş Veli, "Her ne arar isen kendinde ara" ve " Sakın bir kimsenin gönlünü yıkma" diyerek , Horasan’dan Anadolu’ ya çevresiyle birlikte tozlu İpek Yolu’nun çilesini çekerek ulaşmıştır.
Avrupada ve tıp dünyasında hekimler hekimi Avicenna olarak anılan hekim, filozof,kimyager,astronom,şair ve devlet adamı İbn-i Sînâ, 980 ’de Buhara yakınlarında Afşena kasabasında doğdu. Bütün hayatını tıp bilimine, araştırmaya ve yeniliklere verdi. Yaşanan kargaşa ve savaşlar nedeniyle, "İlim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder" diyerek İran topraklarında Hemedan’a kadar göç etmek zorunda kalarak 1037 ’de hayata veda etti.
Semerkant’tan İstanbul’a gelen ünlü Ali Kuşçu ve Bursa’dan , Horasan’a, Semerkant’a ve Buhara’ya giderek Uluğ Bey gibi gök bilimcilere dersler veren Kadizade İpek Yolu’nda iz bırakan bilim adamlarıdır.
Bozkırın kaderine insanla birlikte ortak olan ipek yolu’nun taşıyııcıları atlar ve develer de tarih içerisinde önemli bir yer tutmuşlar. Ünlü tarihçi Herdot’un kayda geçtiği ve Çinlilerin "yarı ejder" dedikleri " Fergana atları" ile Türkmenlerin "ahal-teke" atları en ünlü olanlarıdıryla. Bir Uygur atasözü "Kuş kanadıyla, er atıyla" demekte. Kırgızlar,Kazaklar ve tatarlar at eti yemekte ve at sütü kımız içmekte ve türkmenler ile özbekler de deve eti yemekte ve deve sütü çal içmekteler.
Yerkürenin en renkli ve önemli karayolu olan Tarihi İpek Yolu’nda kültürler, sanatlar, inançlar, felsefeler,bilim ve diplomasi harmanlanmıştır. Ülkemizin gurur kaynağı Sayın Prof.Dr. İlber Ortaylı ve ünlü gazeteci Mete Akyol bu harmandan nasibini alanlardır.
Kitaplara ,belgeseller ve destanlara sığmayan İPEK YOLU’nda uzun yıllar baştan sona yerinde yaptığım araştırmaları,arşiv ve kaynak taramalarını gerçek bilgi ve belgelerle " Si-An’dan Tiran’a TARİHİ İPEK YOLU" kitabımda harmanlayarak tarihe ve kültüre en büyük hizmeti sunmanın mutluluğu ile bu alanda emek harcayan ve iz bırakanları ipeksi yüreğimle selamlıyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.