- 1084 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MUUZZZZAAFFEERRR TEKİN
MUUZZZZAAFFEEERRR TEKİN
Dün gece rüyamda gördüm seni dostum. En eski arkadaşım , dün gece rüyamdaydın sabaha kadar. Güya sen ölmüşsün!
Hani hapishanede , hastanede tamam da , ölmek nereden çıktı arkadaşım ? Rüya işte .
Geniş bir camii avlusunda bekleşiyoruz. Tüm 72 liler , eski komutanlar, askerlerin, sevenlerin hep orada.
Selimiye Camii konuşuyor dostum, fısıldayarak.
"Bu gelen mefta da kim ola? Bunca sevilen kul için, ölüm erken değil midir? "
Sarı öküzü verenler de geldi, seni tek başına , adamsız, silahsız devleti yıkmakla suçlayan yalakaların gözlemcileri de. Hatta hastalığını kullanarak mapustan kaytardığını yazan, birkaç utanmaz da oradaydı. Ama dostların var ya dostların , taş gibi , demir gibi , göğüslerinde o gülümseyen yakışıklı resminle , senden, dostluğundan senin ,hüzünlü tebessümlerle doldurmuşlardı meydanı.
Hani ne çok çiçek vardı. Bir tek Doğu Perinçek’in çiçeği geldi tabutun arkasından. O dişi aslan eşin Müge , aslan yavrusu kızın Özge de sakin ve vakur , içlerine akıttıkları göz yaşları ile suskun ama ölümü kabullenmez bakışlarla dimdiktiler.
Sıra seni gömmeye geldiğinde senin tabutunu taşıyan altı erin arkasında uygun adım yürüyerek girdim mezarlığa. Gömmek için bir kutsal bedeni , ne çok sevgi dolu kalp vardı , gözleri gelecek hasretlerle ıslak.
Başları açıktı kadınların, ya da şöylesine yarım örtülü. Çoğu hafif bir makyaj da yapmıştı. severdin. Sen yas ve göz yaşı istemezdin . Biliyorlardı Atatürk’ün subayının aydınlık ufuklara bakış şeklini. Kıbrıslılar da unutmamışlardı seni. Yavru vatanda, kanla sulayarak aldığın Zafer Tepe’ den, bir avuç toprak getirip serpmişlerdi vatanımın toprağı ile karıştırarak üzerine.
Neyse dostum, sabah oldu da kurtuldum bu ölüm dolu rüyadan. Boş ver ölümü , uzak olsun canım arkadaşım. Kurtlar ulurken yarı korkulu o Köşkköyü’nde bizim evde, kuzunenin başında şişlere saplı sucukları ateşte kızartıp yerken , halıya damlayan yağlar yüzünden annelerimizin çıldırdığı akşamı hatırlıyor musun? Hani çember çevirirken elimden kaçırdığım , dik yamaçtan yuvarlanan çemberi alacağız diyeaşağı inerken ikimiz de aşağıya yuvarlanınca dikenler içinde perişan , kanayan ellerimiz ve dizlerimizle , ne çok korkutmuştuk annelerimizi.
Ya Ankara’da, kız yüzünden beni üç kişi birden dövmüştü de , sen ve birkaç dost daha gidip dağıtmıştık onların kahvesini. Hocaların bazılarıyla da çok uğraşmıştık birlikte. Hele Çöpçü yü sandalyesinde boyayınca , süresiz izinsiz kalarak bitirmiştik Harbiye’yi.
Biliyor musun Patnos çok değişmiş. Yıldırım Baba da rahmetli oldu ama kayakevi olduğu yerde duruyor. Ne günlerdi , ne çok güler , ne çok dalga geçerdik ölümle ve hayatla.
Bubi Tamer, Dr. Koray ve Adem Tatlıbadem ile balık avı çok güzel olurdu Murat Çayı’nda. Seyhun’un arabayı bataklıkta batırıp, az daha kaybedecektik hatırladın mı? Bir gün yakaladığın bir yılanın taze derisini tulum çıkarıp bana vermiştin de , komando bıçağımın kınına geçirmiştim hatıran olarak. O hala duruyor dostum.
Yarın seni ziyarete geliyorum hastaneye. O genç Jandarma Üsteğmenine sakın kızma , sana sarılmama müsade etmedi diye. Bize sökmedi yasağı, sarıldık birbirimize yine de. Görevini yapıyormuş , yoksa seni çok sevdiğini söyledi kulağıma. Bu sefer yeni tesbihler getiriyorum, "Kaplangözü" dostum. Tamam düner de yaptıracağım, yarım ekmek arasında torpilli.
İyi yemek yemeli bir an önce iyileşip kalkmalısın dostum. Eşinin sana nasıl bal ve propolis aradığını biliyorum . Fenerbahçe de oturup dertleşmeliyiz, Kürt Ömer, Ferit ve Haşmet de geliyorllar Antalya’dan .
Öff be kardeşim kabus dolu bir geceydi. Etkiliyor bu rüyalar insanı.
İnsan bedeniyle mi yaşar, yoksa ruhuyla mı ?
Beden ettir, kemiktir, kan dır. Yok olur gider kara toprağa dost.
Ama ruh, çok şey barındırır içinde . Düşünce , fikir, sevgi, saygı ve dostluk gibi. Ruh’ un verdiği hiç birşey ölmez üstelik.
Tamam ,tamam, ölmekten bahsetmeyelim artık.
Hatıraların , güzelliklerin ışığında hep çocuk kalalım , oyuncaklar elimizde küçük çocuklar olalım .
Muzzzzaffferrrr pabucu yarım....
E. Yaşar Ovalı o5.o6.2015
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.