- 869 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mutluluk
"Mutluluk?" Sanırım bize hiç denk gelmeyen bir kıtlık!
Bizler kıtlık yaşamaktan çok acı çekmekten bıktık. Acılarımıza herhangi bir terapi bulamadan defalarca acı üzerine acı yaşadık. Her defasında, her seferinde acıları, dertleri, içimizdeki fırtınaları anlamaya da çalıştık. Ne anlamaya çalışmak bize terapi oldu ne de yeni acılara kapı kapatmak... Her defasında bile bile bu başarısızlık da neyin nesiydi ki? Acı çekmek için acılarla yaşamak gerekmezdi. Acıları anlamak için sadece acı çekmek gerekirdi. Sessiz, çaresiz ve acı çeke çeke... Mutluluğa el sallamak isterdik. Nasıl birşeydi acaba? O da acı gibi bizlerde tesirini bırakır mıydı? Acının bizlere sunduğu hüsranlara o da sahip mıydı acaba? Hiç görmedik malesef! Ondandır mutluluğa el sallayamamamız. Eğer olur da mutlulukla tanışmadan ahirete intikal edersem, mutluluğa hakkımı helal etmediğimı söyleyin lütfen. Sizlere vasiyetimdir bu. Hep beklediğimi söyleyin. Acılarla beraber, her gece yolunu gözlemekten uyuyamadığımı da ekleyin. Ağlamaklı gözlerim, sırf mutluluk bize uğramadı diye hıçkırıklarıma küs olduğu günler de oldu. Ve" mutluluğun gelmeyeceğini bile bile beni akıtmaktan bıkmadın mı?" diyen, bana bas bas bağıran göz yaşlarım da oldu. Beklemekten bıktım mı? Asla. Çünku artık acılar dahi mutlulugun gelmeyeceğini bildiğinden, kendilerini çok kez mutluluğa dönüştürdükleri oldu. Çok acıdılar sanırım bana. Ya da onlar da çekilmekten bıktılar. Her gün, her gece, her saat, her dakika, her saniye...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.