2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
511
Okunma
yine ben..
feci yorgun ve kırgın geçen üç günün sonunda nihayet evimde, çayımla birlikte, balkonumda monitör başındayım yine..
üst düzey yöneticiler, başkonsoloslar, büyükelçiler, bakanlar..
yunan kalkınma bakanı foliasın elinden kırmızı pasaportunu çekip alan haşin türk kızı..
o benim..
itiraf etmeliyim ki aziz dostlar, eğer çok önemli bi insansanız hayat sizi terkedip giden sevgililerinize rağmen çok güzel ve yaşanası..
sabak kardeşlerimle birlikte enfes kahvaltımızı ...mm..ne demeliyim..
enfes kahvaltımızı benim gibi önemli bi insanı yakışır şekilde yediğimizi söylemek isterim ama aklıma bu anlamı karşılayacak bi sözcük gelmedi henüz..
winnie the pooyu izledim, yıllar sonra ilk kez..
çok eğlenceliydi..
suyuna git boşver, dedim bi arkadaşıma az önce..
boşver sözcüğü beni iliklerime kadar kasan rezil bi sözcük..
daha önce hiç ’boşver’emedim..ömrüm boyunca da bunu başarabileceğimi düşünmüyorum..
ve karşısındaki insanlara bu şekilde öğütler veren insanlara da inceden iğrenti duyuyorum..
başına kötü bişey gelir misal, anlatırsın..gelir ’boşver’ der..
yapacak daha iyi bişey olmadığının sen de farkındasındır aslında ama böyle söylemesi şiddetle can sıkar..’boşver’miş..
’boşver’eyim tabii ya..bu parlak fikir daha önce niçin aklıma gelmediyse..
velhasıl..
mutsuzluğumu unutmaya çalışmakta zannederim artık başarılı oluyorum..
ve yalnızlığıma kaçmaktan vazgeçip güçlü olup halka açılmaya karar verdim..
bunun için son sürat çalışıyorum..
kimse, ama hiç kimse gerçekten umrumda değil..
herkes madem önce kendi mutluluğuna hizmet ediyor ve bi yerden sonra madem gerçekten de acıtmıyor.....
öylese şimdi daha çok daha çok mutlu olmalı..ve koşmalı..
kırlara, bayırlara, ormanlara..
ve adaya..
beni orada bekleyin..
o kirlenmemiş ütopyada..