- 439 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Üç Kağıt
Üç Kağıt
“Bul karayı al parayı” Üç kağıttaki amaç hedef kartı, dikkatle izleyip üç karttan hangisi olduğunu bilmek! Dikkat ve motivasyon sağlamak için çıkarılmış olduğu söylenir, sonraları bildik “Üç kağıtçılar” türemiş!
İnsanlık tarihinin en eski sınıflaması belki de “Üst-orta-alt” sınıf!
Mesleki olarak; “Çırak-kalfa-usta”
Hemen hemen tüm alanlarda bu “Küçük-orta-büyük” ölçeklendirme, değerlendirme yapılır!
İnsanlar, sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan doğal olarak üç grupta görünüyor!
Üst-orta-alt
Genel egemenlik alanı olarak da düşünülebilir; mesleki alandaki üst egemen pozisyon için de düşünülebilir!
İnsanların “İyi-kötü” göreceliliğindeki halleri de bu grup davranışını etkilemez! Yani her üç grupta olanlar arasında da “İyi ve kötüler” olacaktır! Yani alt grupta iken “İyi-kötü” olan biri üst grupta da “İyi-kötü” olacak! Şu yanıltmasın; alt grupta iken devamlı olarak iyilik ve ibadetten, alçak gönüllülük ve faziletten dem vuranlar, üst egemen gruba geçince değişti sanılmasın! Değişen bir şey yok; sadece alt grupta iken öyle icap ediyordu, üst gruptaki hali, asıl halidir! Öğrenciyken hocasından yakınan biri, öğretmen olunca aynını yapar! Burada sınıfsal davranış etiği vardır! Zengin ve fakir de buna benzer davranışları sergileyecektir! Sınıfsal davranış geçerli!
Genelleme yapılır ise alt sınıf, ibadete uğraşmış; orta sınıf, ticarete ve mesleki ihtisasla uğraşmış; üst sınıf da egemen olmak için uğraşmış!
Bu sınıflar arası çekişmelerin ve bu sınıflar arası mücadelenin ırksal, dinsel ve ideolojik boyutlarını bilirsiniz; hedef, üst egemen gruba, ideolojik, ırksal, dinsel etki ve aidiyet ile dahil olmaktır! Kısaca adı ne olursa olsun; hedef, egemen olmak, sınıf atlamaktır!
Alt grup; çalışmak ya da yardım almak durumundadır! Çalışması, başkalarının işinde veya hizmetinde, yardım alması da yine başkalarından, orta ve üst sınıftan olacak; bu sınıfın, bu açıdan kendine bir hayrı olmayacak! Belki bu nedenle ibadeti daha fazla tercih ettiği gözlenir! Yani kendine hayrı dokunacak tek şey “İbadet” olacak! Bu ibadetinin de çoğunlukla “Üst sınıf” hayrına nasıl aktarıldığını gözler ya da tahmin edersiniz! Üst egemen olan sınıfa, duada bulunmak hatta onlara her şeyi feda etmek derecesinde kutsallaştırmak yüzünden genellikle alt sınıf, elinde kalan tek kozunu da egemenlere bu şekilde hediye eder! Bu sınıftan kurtulmada kestirme bir yol var; çoban ya da fakir olanlar, eski zamanlarda, din üzerinden üst egemen gruba kolayca geçebilmişler! Günümüzde özellikle din hizmeti ve yardım konularında gelişerek egemen olmak istenir, kısmen başarı da görünür ama bunun eskisi kadar kolay olduğu söylenemez!
Orta grup; bu gruptakiler bazı kendine çalışır, bazı da üst grubun hesabına veya adına çalışır! Bazı durumlarda üst gruptan yardım alır! Alt grubun çalıştırılmasında ve egemenlere itaat ettirilmesinde önemli rol oynar! Genelde ticaret ve mesleki ihtisas alanlarında çalışırlar! Din adamları da çoğunlukla bu grupta yer alır; üst egemen gruptaki din adamlarının durumu farklılaşır! Yani ne kadar üst sınıfa kayar ise o kadar ikna etkisi azalır! Bazı bu kaybedilen ikna etkisi, zorlama ve baskıyla sağlanmaya çalışılabilir! Orta grubun, alt grubu ikna etmesi, üst egemen gruba göre daha sorunsuzdur! Alt grup, itaat konusunda üst gruba direnebilir, bu direnişi de “Orta grup” dengeler! Sonuçta üst, egemen gruba, hep beraber itaat etmek ve onlar için çalışmak durumunda kalırlar! Orta grup, alttaki için yükselişte bir sıçrama tahtası; üstteki için düşüşte bir tutunma noktası olur!
Üst grup; hedeflenen, amaçlanan ve tüm mücadelenin odağı olan grup! Alt gruptakilerin bazı özlemi, bazı hedefi (Bu hedef, elde edilemediğinde bazı düşmanlık olur, elde edilebildiğinde erek!) “Olmak ya da olmamak; işte bütün mesele bu!”. Üst egemen grupta olmak ya da olmamak! Bu grup içinde de egemenlik mücadelesi vardır! Öyle ki eski ilahların da arasındaki ilahların ilahı “Zeus” meşhurdur! Egemen olanlar başta tek kalana dek bu mücadeleyi sürdürürler! Bir kişi, alt grupta iken, bir nedenle bu mesela dinsel bir etki olabilir, hızla orta grup ve üst gruba çıkınca; üst grup içerisinde de en başta olmak isteyecek!
Üst grup, yaşam tarzı ile en fazla merak uyandıran grup! Uzun ve çok izlenen dizilerin, filmlerin konusu, genelde üst gruba çıkmış olanların hayatları veya çıkış mücadelesinin ayrıntılarıdır! Egemen krallar, kraliçeler veya prenses, prenslerin hayat hikayeleri veya diktatörlerin egemenlik kurma adına verdiği ve alt grubun, egemenlere karşı verdikleri kendi egemenlik savaşları daha fazla ilgi çeker! Zirvedeki sanatçılar adeta ilahlaştırılır! Bu her alanda görülen zirve merakındandır!
Üst gruptaki iç egemenlik kavgası acayip değil mi? Egemenlik öyle bir şey ki; “İki kişi fazla bu Dünya’ya!” dedirten bir şey! Ve bir egemen asla kendi egemenlik alanıyla yetinmez! Tüm alanı kaplaması gerekir, bu da uzun vadede yetmeyecektir; ucu açık, Firavunların “İlahlık iddiası” bu nedenledir!
Üst grup, üç grup arasında ulaşılması hedeflenen, gruptur; başka açıdan üç kağıtçının, sakladığı ve bulununca ödülün kazanıldığı gruptur!
Son tahlilde; insanları, üç ana grupta gözlemlemeye çalışmak maksatlı bu gruplama! Yoksa insanlar, insan olma açısından eşittir! Konumları ve egemenlikleri açısından kendi aralarında doğal olarak, sınıflaşıp gruplaşmışlar! Asıl egemenlik insanın kendine egemen olmasıdır! Yunus gibi “İlim kendin bilmektir!” yoksa bu egemenlik savaşında kazanan da kaybetmiş hükmünde olacaktır!
Saygılarımla,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Oldukça çetrefil bir mesele bu, ama liberal kapitalizm ile demokrasinin söz konusu gruplar arasında geçişleri daha kolay mümkün kılmasını göz ardı edemeyeceğimize göre, 'genel fayda'ya daha çok hizmet edebilecek bireylerin insani nitelikleri bu çağda ağırlığını daha çok gösteriyor... Bu da, bireyin ve toplumunun özgürleşmesinin yönünde şimdi daha çok fark ettiğimiz bir gerçek...
Vulger bir şekilde ifade edecek olursak, "Ben daha iyi hizmet ederim/üretirim" iddiasındaki kişilik, yeteneklerinin ölçüsünde, sistem parametrelerini değiştirmek ve/veya onlara işlerlik kazandırmak başarısını gösterebiliyor:..
Son yüzyıllık tarihimiz bu açıdan çok örnek içeriyor...Yeter ki 'milli egemenlik' temel paradigma olsun, ona kastedecek 'dahili ve harici bedhahlar! insan kaynağımızı umutsuzluğa ve yılgınlığa sürükleyemesin...
Saygılarımla...