Üç Yavru-"bölüm"
“Anlatamıyorum ,” sesi titriyordu , “ bende güzel olmuyor , bozuluyor o masal. Niye baba , niye ben de—”
“Sen de beceriyorsun. Önemli olan kulağa hoş gelmesi. Kimi sözcükleri geçiştiriyorsun ama olsun. R’ leri yutsan da dediklerin anlaşılıyor.”
“Kandırma beni , olmuyor işte.”
“Yavrum , tasalanacak bir şey mi bu! Üstelik senin suçun yok. Masal öyle. Ancak güzel masallar güzel anlatılır.”
“Ne yani?!” Şaşırmıştı , “Alık Balıkçı kötü mü?!”
“Hem de nasıl!.. Saçma!”
Kekeleyerek fısıldadı ; “Ona öyle deme , baba.”
“Düzmece bir masaldan ne beklenir.” Sesini gülünçleştirdi ; “Söz de vermiş hani , pazardan mı alacak yani... Görüyorsun.” Hecelerde sesi bir kalınlaşıyor , bir inceliyordu. “ Birden ağırlaşmış olta . Takmış mantarı koluna , çekmiş oltayı boyuna.” Başını sağa sola sallaması abartılıydı. “ Balık gelmiş oyuna. Yemsiz oltaya ge—”
“Yapma ,” diye fısıldadı , “ onu böyle çirkinleştirme ; dayanamıyorum. Nedenini bilmiyorum ama üzülüyorum. Ne olur masalı değiştirme , elimde değil ona acıyorum. Beni üzmek istemiyorsan—”
“Masala , masal kahramanlarına acınır mı yavrum! Her gece dinlemekten usan—”
“Buldum ! İşte o nedenle üzülüyorum. Her geceki masalımız , baba.”
ÜÇ YAVRU / Seçkin GÜNDÜZ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.