Ruhumdaki kodesten sesler geliyor
Gözlerim bir zangoç çiziyor yıllardır…
Öyle güller dermiyor sözcükler, koku kana yakın her daim.
Bir hilkat garibesi peydahlanıyor sabah içeri sızan ışıkla, çok uzağa tapınanların yaptığı gibi umut doluyorum.
Her sabah yağlı urganı tüm çirkinliği ile sallandıran bir cellat çiziyorum tenime ve daha çok yaklaşıyorum kendime.
Zehir ezgiler içiyorum her sabah, birbirinin eşi olmakla övünen kader çiçekleri çiğniyorum…
Çok şey mi istiyorum demiştim ya yıllar önce;
Çok şey mi istiyorum
Elin yüzümü ezberlesin derken
Güldüğüm kadar tanısam yeter seni
Baktığın yerde bana da yer aç derken
Çok şey mi istiyorum
Çokmuş.