Kavramak için görmek, görmek için de dikkatle bakmak gerek! - pitigrilli
Aysel Abdullazade
Aysel Abdullazade

İçimizdeki "engel"....

Yorum

İçimizdeki "engel"....

2

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

747

Okunma

İçimizdeki

İçimizdeki "engel"....

Hayatta farklı düşünceye, zekaya sahip insanlar vardır. Yaşama amaçlarını belirlemekte bile zorluk çekenlerini tanıyorum. İnsan için dış görünüş Allahın bize verdiyi bir hediyedir. Nasıl olmasını düşünmeden o hediyeyi ömrümüzün sonuna kadar sahiplenip, öldüyümüzde Allahın bize verdiyi emaneti olarak toprağa geri vermeliyiz. Bazıları dış görünüşünden memnun olmaz, ama düşünmezler ki, insanın güzel ve ya çirkin görünmesi onun içi ile alakalıdır.
Bazen birini gördüyümüzde yüzünde nur var diye aklımızdan geçiririz. İşte tam da bu konu ile ilgili denilen ve düşünülen bir şeydir. Bir insanın içinde kara düşünceler, kibir, nefret varsa onun güzelliyi kaybolur, yüzü solar, kalbinde barındırmış olduğu karalıklar yüzüne yansır. Aslında çırkin insan yoktur, insana çirkin demek günahtır. Çünki bütün insanlar Allahın eseridir. Bu nedenle mantıklı düşünen insan kimseyi çirkin diye anlatamaz.
Dış güzelliyi insanın iç duyguları, düşünceleri ile alakalı olan bir meseledir. Eger bir insan kalbini temiz tutarsa, kibirden, nefretden uzak olursa, insanlar hakkında kara düşüncelere sahip deyilse o insan çirkin deyildir. Görünüş insanlar için bir kalıptır, bir giyim gibidir, ruhun içinde olduğu bir kalıp... Bizi anlatan, aslında kim olduğumuzu belirten bizim ruhumuzdur. Görünümümüz, yani cismimiz ruhumuza bir elbisedir.
Onun için insanlara görünümüne göre fikir bildirmek, onun hakkında bir şeyler söylemek en ucuz bir fikirdir. Ruhumuz her zaman tamdır, bütündür. Ama cismimiz öyle deyildir, mesela bir elimiz olmaya bilir ve ya bir kulağımızı kaybede biliriz. Giyimle kıyaslamada tıpkı bir eldivenimizi giymediyimiz ve ya bir çorapımızı çıkara bildiyimiz gibi... Ruhumuza ise bir şey eklememiz ve ya ondan bir şeyler almamız mümkün deyildir, var oluşumuzla ölene kadar yaşarız.
Görünüm bizim için, insan varlığı ve mantığı için önemli deyildir. İnsana gerek olan kavramlar ona Allah tarafından verilmişse o cismani olan eksikliklerini hiss etmez. Hatta cisim olarak hiç bir şeyden mahrum olmayan bazılarından daha üstün kapasiteye sahip ola bilirler. İnsana gerekli olan iki unsur ona Allah katından sunulmuşsa o insan hiç bir eksikliye maruz değildir. Bu iki şey akıl ve duygudur. İnsanın aklı varsa ve duyguya sahip bir kalbi çarpıyorsa her şeyi bütündür.
Bazı engelli arkadaşlarımız vardır hayatta, aslında Allahın daha çok sevdiyi bendeleri diyebiliriz. "Engel" kelimesi aslında burada mecazi anlamda diye düşünüyorum, çünki kendini bilen, düşüne bilen bir insanın engeli olamaz. Yürüyemeye bilir, duymaya bilir ve ya hatta konuşamaya bilir. Aynı zamanda bir bacağı olmaz, yahut bir parmağı kısa ola bilir ötekilerden. Bunlar engel deyildir, manevi engellerimiz olmasın.
Geçenlerde bir kız tanıdım, küçük daha 17yaşında üniversiteye hazirlanan bir öğrenci. Yürüme engelli bu kız hayatta karşılaştığım ve tanıdığım diğer bu yaştaki insanlardan çok farklı. Evet, bu kız yürüyemiyor, yaşıtları gibi koşup oynayamıyor belki, ama zekası, aklı, düşüncesi ve duguları güzel bir şekilde gelişmiş.
Allah ona öyle bir zihin, akıl ve duygu vermiş ki, diğer şeyler zaten gözünde küçülmüş. Normal, engeli olmayan her insan şiir yaza bilirmi? Mantıklı fikirlere sahip ola bilirmi? Nakış, el işleri ile süslemeli şeyler yapa bilirmi? Şarkı okuyup piano çala bilirmi? Hayata aşk ile tutuna bilirmi? Kocaman sevgi dolu bir yüreğe sahip olurmu? --diye sorduğumda bunun olasılığı oranının ne kadar olmasını her kes bilir. Bu kız bu saydıklarımın hepsine sahip, zekasının bazı normal yaşayan insanlara nisbette daha yüksek olması ihtimal deyil, gerçektir. Allah ondan belki yürümesini almış, ama onun yerine başka şeylerin çoğunluğunu arttırmış.
Demek istediyim, insanlara güzel ve ya çirkin olmasıyla deyil, kalbi ile fikir söyleyin. Cisim olarak engeli olan birine acımalı deyil, onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışmalıyız. Ben Metanetden hayata sevgiyle tutunmayı öğrendim mesela, bazan hayattan küskünlüklerim olduğuna kendimden utandım. Bu 17yaşındaki kız bunları düşünüyorsa, güzel şeylerin hayallerini kura biliyorsa ve o hayalleri gerçekleştirmek için çaba sarf ediyorsa bence bizde onlara bu konuda yardım etmeli ve
onlardan bunları kendimize örnek almalıyız. Ben Metanetin gelecekte güzel bir hayatı olacağına ve insanlar için hayırlı işler göreceyine inanıyorum.
İçimizdeki "engelleri" kaldırıp, kalbimizi temizleyelim....


Aysel Abdullazade......23.02.2014

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İçimizdeki "engel".... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İçimizdeki "engel".... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İçimizdeki "engel".... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
eyhayat
eyhayat, @eyhayat
28.5.2015 11:09:56
muhteşem bir yazı
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.