- 1897 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KIRILDIN MI, ÜZÜLDÜN MÜ, DARILDIN MI?
Seninle olan yaşanmışlığımızda üzülmelerim, darılmalarım, kırgınlıklarım o kadar çok oldu ki hangisini sayacağımı bilemiyorum. Beni her kırdıktan sonra “Şakaydı.” demen ya da şakanın arkasına sığınmana da bir anlam veremedim. İnsan sevdiğine küsemez ancak kırılabilir, darılabilir, ama küsemez… Ben de sana hep kırıldım, darıldım, öfkelendim, ama hiç küsmedim, biraz da surat astım.
Acıyı sevmek olur mu? Olmaz ama oldu bu aşkta, sen acı çektiren ben acı çeken, sen cellat ben kurban, sen katil ben maktul, sen kasap ben kuzu oldum hep ve aptal bir dana gibi gelip elindeki bıçağı yaladım durdum ve hep celladımdan bir medet umdum.
Evet, kırıldım, üzüldüm, darıldım
Ama seni sevmeyi de hiç bırakmadım
Kına istemiyorsundur benden umarım
Bir gün seni seviyorum, diyordun ertesi gün ayrılalım; bir gün hoşlanıyorum, ertesi günü hiçbir şey hissetmiyorum; bir gün deneyelim ertesi gün denedim olmadı… Tam bir deneme tahtasıydım senin için. Kırıldığım şeylerin başında ses tonundaki sevgisizliğin geliyordu bunu da unutma. Ses tonun da senin gibi kararsızdı aslında.
Özensizce seçtiğin sözcükler, anlamının arkasında duramadığın kelimler, bana zaman ayırmayışın, sevgimi küçümseyişin, acımasızlığın, geçirdiğimiz onca güzel an’ı sıradan görmen…
Gerçekten çok kırıldım, deyim yerindeyse tuzla buz oldum bu aşkta…
Beni kim, nasıl toplayacak, onaracak, nasıl iyi edecek bir fikrim de yok üstelik.
Ama biliyorum ki insanın doktoru yine kendisidir, bu aşk oyununda sevgisizliğine rağmen sevmeyi seçtiysem, tuzla buz olan yüreğimi, duygularımı da ben onaracağım. Bu yaralarımı iyileştireceğim, yeniden iyi olacağım ve yeniden birini seveceğim, umarım ki bir daha karşıma senin gibi bir oyuncu çıkmaz.
Kırıldın mı, diye soruyorsun ya; kaç defa tuzla buz oldum tahmin bile edemezsin. Her kötü sözünde mayın tarlalarındaydım. Kalbim infilak ediyor, paramparça oluyordum. Yine de her zerremle sana koşuyordum. Heba oluyordu tüm duygularım. Tanıdık bir şehirde kayboluyordum. Bir tek seni hatırlıyordum, bildiğim tek adres sendin. Sevdiğim tek koku. Bu nedenle koşup hep sana geliyordum. Herkes yabancıydı bana, fakat sen herkesten de daha çok yabancıymışım gibi davranıyordun bana.
Hep benden zaman isterdin, ben de verirdim, sihirli sözcük zamandı, zaman karşısında hayallerim bile yok olacaktı.
Bu kez o zamanı sana değil kendime vermeye karar verdim, çünkü sen, sana verdiğim zamanın çoktan sonuna geldin, bir daha görüşmemek üzere hoşça kal, esenlikle kal, bensiz kal, bizsiz kal. Kimde istiyorsan onda kal. Çünkü sen bu aşkta sınıfta kaldın.
Çok geç olduğunu anladığında
Çok geçmiş olacak aslında.
Beni kırabileceğini söyledin, ihtimal kırabilirdin
Bu kadar küçük parçalara bölmemiş olsaydın.
Terk etti sonra hisler sözcükleri
Uzaklardan bir martı çığlığı gibi sesin geldi
Oysa ne kadar dalgalıydım ve küskündüm martılara
Sen gittiğinden beri
2014-İstanbul