- 723 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HDP, Kürt Solu ve Kürt Sağı.
Siyasi partilerin tabanları vardır, temsil ettikler kitle, güçlerini aldıkları bir toplum vardır.Siyasi arenada boy göstermek için bu kitleden destek alırlar ve bu destek ile siyaset yaparlar.
Halk nezdinde destekçisi olmayan siyasi hareket yok gibidir, az da olsa halkta karşılığınızın olması gerekmektedir, sizi iktidar yapacak, sizi oy vererek meclise taşıyacak halk desteğiniz olmak zorundadır yani.
Yoksa eylemlerinizi ve söylemlerinizi meşru zemine taşıyamazsınız.Çete gibi kalırsınız ortada.
HDP’yi konuşalım bugün biraz, anladığımız kadarıyla anlatalım.
Bu partinin yıllar içindeki serüvenini biliyorsunuz, defalarca kapatılmış, mensupları defalarca hapis yatmış bir parti, söylemleriyle radikal bazı Kürt gruplar dışında çoğu Kürt’ün temsilcisi olmayan, ama bugün itibariyle bütün Kürtlerin temsilciliğine oynayan bir parti.
Evet HDP siyasi partilerin kapatılmasının zorlaştırılmasının ve mevcut siyasi iradenin terör meselesinin bitirilmesi yönündeki bazen tavizkar bazende ısrarlı ve yumuşak tutumundan dolayı bugün ülkemizde ana muhalefet partisi hatta hükümet ortağı gibi davranmaktadır.
Geriden seyreden HDP’nin yüzde 40 oyu varmış gibi algılayabilir, çünkü HDP böyle davranmaktadır.
Milletin canını yeterince sıkmış olan terör belası yüzünden artık insanlar daha tavizkar, daha uyumlu, daha tepkisiz, daha sessiz, daha sinmiş ve daha korkaktır.
Zaten HDP cesareti halkından yani tabanından değil, bizim korkaklığımızdan, tavizkarlığımızdan, terörden bıkmışlığımızdan almaktadır.
Bizim medeniyet yolunda sesimizi çıkarmayışımız HDP tarafından korkaklık olarak görülmekte, işin tadı gitgide kaçmaktadır.
Eskiden devlet tarafından tehlike olarak görülen şeyler mesela anadilde eğitim, Kürtçe yayın yapan televizyonlar vs artık devlet tarafından verilen hizmetler haline gelmiştir.
Bu yüzden gerek PKK’nın gerekse HDP’nin talepleri artık Kürt Vatandaşların hakları olarak adlandırılıp, devlet tarafından hizmetleşmektedir.
Bu yüzden bu parti ve bu örgütün Kürtler adına isteyebilecekleri hiçbir şey kalmamamış, ayrı devlet meselesi dışında bir argümanları kalmamıştır, bu ise mevcut şartlar dahilinde mümkün görülmemektedir.Zaten devlet isteyen Kürt sayısında da ciddi düşüş vardır.
Bunun dışında HDP’nin siyasi söylemleri ve meydanlardaki açıklamaları Klasik Devrimci Türk Solunun kalıplaşmış açıklamalarına benzemektedir.
Uzlaşıdan, akıldan, 21. yüzyıl dünya gerçeklerinden, ortadoğu ve bölge geçeklerinden uzak, kavgacı, tehditkar bir üslubu vardır partinin.Tamamen PKK’nın silahsız kanadı gibi davranmaktadır.
Ayrıca parti mensupları, Kürtler sanki Müslüman değilmiş gibi, doğuda İslam mensubu yokmuş gibi söylemlerde bulunmakta,bu haliyle parti Kürtleri temsil noktasında sıkıntı yaşamaktadır.Parti mensupları özel hayatlarında da islama muhalif tavırlar içine girmekte, dini olgular, dini kurumlar ( Diyanet İşleri Başkanlığı ) hedef alınmaktadır.
Bu haliyle HDP sanki Kürt CHP’si gibidir, halkın inançlarıyla uzaktan yakından alakası olmayan bir anlayış hakimdir HDP’de, belirli ideolojilerin dayatılması noktasında CHP gibidir HDP.
Aynı zamanda bizdeki CHP’nin azgın azınlığı gibi, HDP’de Kürtlerin azgın azınlığıdır, bütünüyle Kürtleri temsil etmemektedir.
Bu yüzden Hüda-Par gibi İran’ın kucağına oturmamış, HDP gibi silah tehtidiyle varolmamış, gerçekten Kürtlerin sıkıntılarını, haklarını, inançlarını güvence altına alacak ve tabanda fikir ve düşünce olarak karşılığı olan bir Kürt hareketine ihtiyaç vardır, yani bir Kürt sağına ihtiyaç vardır.
HDP Kürtlerin müaliyimliğini kullanan, Kürtlerin kültür ve inanç yapısıyla alakası olmayan, kullanılan ve kullanılmaya her zaman müsait olan bir partidir, projedir.
Bu yüzden aklı selim Kürtler siyasi zeminde Kürtleri kucaklayacak bir parti kurmalı, 21. yüzyıl dünyasının realitelerini algılamış bir vizyonla seçime girmelidir.
HDP ise ya devrimci jargonları bırakıp gerçekleri anlamalı, ya da barajı geçemeyince ortada suçlu aramamalıdır.
Acilen bir Kürt sağına ihtiyaç vardır.
Hemde hemen.
Tunar Çalışkan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.