- 1091 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yarım Kalmasın
Tam da ellerini tutup, gözlerinin içine bakarak, "seni seviyorum" diyecekken, bir titreme başlayacak. Yarım kalacak. Diyemeyeceksiniz.
Ya da mektup yazarken askerdeki, hapishanedeki veya uzaktaki herhangi bir sevdiğinize, kalem kaybolacak, kağıt ufalanacak, bir an unutacaksınız o çok sevdiğinizi. Oğlunuz, kızınız, kardeşiniz, sevdalınız...
Kim olduğu önemsiz olacak o anda, mektup yazdığınız kişinin.
Bilgisayarınız birden kapanacak, klavye olmayacak, klavyeye vuran parmaklarınız olmayacak belki. Çok sevdiğiniz bir oyun, çok önemli bir mesaj ya da "evet işte bu" dediğiniz yazı, şiir her neyse hiç tamamlanmayacak.
Çay demini alacak içemeyeceksiniz.
Yemek pişecek sofra hazır olacak yiyemeyeceksiniz.
Su dolduracaksınız bardağa, ama içmek mümkün olmayacak.
Su dökülecek, bardak kırılacak.
Bebeğiniz odasında çığlık çığlığa ağlarken yanına koşamayacak, anneniz az önce yanınızdayken, şimdi bulamayacaksınız.
Ne yarınki iş toplantısı, ne sabırsızlıkla beklediğiniz telefon, ne de hiçbir bölümünü kaçırmadığınız dizi...
Hiç biri, evet hiç biri artık önemli olmayacak. Belki de hiç olmayacak.
Evlilik yıl dönümünüz, doğum gününüz, güzel kızınızın nişan akşamı, tek oğlunuzun düğünü yahut babanızın ağır bir hastalıktan kurtulup taburcu olduğu gün olabilir. Kazandığınız bir ödülün tören öncesi, yüklü bir borcunuzu kapattığınız gün, yıllar boyu didinip, para biriktirip, başınızı sokacak bir ev aldığınız gün de olabilir.
Diyelim ki dediniz ellerini tutup gözlerine bakarak " Seni Seviyorum..." Ama onun zamanı olmayabilir "Ben de seni seviyorum" demeye. Bir titreme başlayacak ve yarım kalacak.
Çünkü diyor ki önemli bir bilim adamımız bugünkü bir gazetede* :
"99 depreminden sonra 30-50 yıl içerisinde 7’den büyük bir depremin olacağı olasılığı yüzde 70 oranında kabul edilir. Gölcük depreminin ardından 3-4 yıl içerisinde İstanbul’da bir depremin olabileceğini düşünüyordum. Yıkıcı depremlerin 10-12 yılda bir gerçekleştiğini de hatırlarsanız İstanbul için bu kaçınılmazın birkaç yıl içinde olacağını söylemek toplumsal bir sorumluluk. Maksimum 7.6 büyüklüğünde, fayın uzunluğuyla tahmin edilen bu deprem İstanbul’a çok sıkı bir ders verecek. Türkiye cehaletle kur yapmanın bedelini ödeyecek."
( Celal Şengör - Vatan gazetesindeki röportajında.)
Küçük önlemlerle kurtarılabilir belki bir çok hayat. Doğa doğasının gereğini yapar. Sorumluluk insandadır. Yarım kalmasın sözleriniz, dilekleriniz, hayatlarınız.
Barış Çelimli