Dünya Tekerimde Hikayaler 11 Molliere Yolculuk

• 19 Mayıs 2015 Salı 13:56:28

Bisikletle Strazburg dan Paris e
1 Nisan 2013 4. Bar-le-Duc dan Epernay a Molliere Yolculuk
En iyi meyveyi en yavaş büyüyen ağaçlar verirler.
Sicak bir duş sonrasi içilen ilaçlar iyi geldi ve bugün keyfim yerinde. Hazirlanip düştük yola. Paris yolculuğumuzun yarisini bitirdik. Yokuşlar olmasa daha rahat yol alabilir ve bu yolculuk daha eğlenceli hale gelebilirdi. Sansimiz bugün iyi rüzgar yok güzel bir güneşte var yavaş yavaş öğleye doğru gösterişli Notre-Dame-en-Vaux kilisenin olduğu Châlons-en-Champagne geldik ve yine bir Türk dönerci bulup öğlen yemeğimizde döner yedik. Döner fabrikalarinda çalişmiş biri olarak fabrikasyon dönerin sağliksiz ve lezzetten uzak buluyorum bu sebeple döner yemiyorum ama bu yolculuğumda hayatim boyunca bana yetecek kadar döner yedim.
Sevgili oglum Charlie Chaplinim Molliere daha iyi anlayabilmek icin bazi eserlerini burada incelemek faydali olabilir. Yasadigi çagda yazdigi oyunlarla çok elestirilen Molliere oyunlarini genel kültürümüzü genişletmek adina bazi eserlerini biraz tanimada fayda var.
Moliere, 1656da ilk önemli komedisi sayılan ve Paris’te sahnelenen ilk oyunu olan "Les Precieuses Ridicules"’ü (Gülünç Kibarlar) dir. Sosyetenin kibar davranışlarına özenen iki taşralı genç kızı konu alan bu oyun, Moliere’in bütün yapıtlarında öne çıkan bir temanın ilk işlenişiydi. Moliere burada, toplumsal kuralların gerektirdiği yüzeysel kibarlıkla altta yatan içgüdüsel davranış arasındaki uyumsuzluğun yarattığı gülünçlüğü ele alıyordu. Bu oyunla Moliere çok dikkat çekti ise de Paris’in tiyatro seyircileri bu oyundan özellikle hoşlanmadılar ve çok tenkide uğradı.
1664’te sahnelenen Le Tartuffe, ou l’imposteur" (Tartüf), büyük bir gürültünün kopmasına yol açtı. Oyun kilisenin baskısıyla yasaklandı ve ancak 1669’da yeniden oynanma olanağı buldu. Tartuffe, bir tür danışmanlık ve eğitmenlik rolüyle bir burjuvanın evine kapağı atmış, dindar görünüşlü bir sahtekarın serüvenleri üzerine kuruluydu.
Moliere Tartuffe’ün yasaklanmasına karşın, daha da kışkırtıcı bir oyun olan "Dom Juan, ou le festin de Pierre"’i (Don Juan, 1943) sahneye koydu. Don Juan, aristokratik bağımsızlık ilkesini hiçbir borç ya da yükümlülük tanımamak ve Tanrı’yı da hiçe saymak noktasına kadar vardıran, ama herkesin kendisine karşı yükümlülüklerini yerine getirmesini de istemekten geri kalmayan tipik bir Moliere kahramanıydı. Edepsiz Don Juan seyirciyi eğlendirmeyi ve onların ikiyüzlülüklerini de açığa çıkarmayı başarmıştır.
Moliere’in en ünlü oyunlarından biri olan "L’Avare" (Cimri) ilk kez 1668’de sahnelendi. Yapıt, şiiri andıran bir düzyazıyla yazılmıştı. Geleneksel komedinin bütün kalıplarının dönüşüme uğratılarak kullanıldığı bu oyun, kahramanının çelişkisini fazla sert ve çıplak bir tarzda göz önüne serdiği için önceleri pek tutulmamıştı. Cimrinin para tutkusu, oyunun bazı sahnelerinde gaddarlık, patolojik bir yalnızlık, hatta açıkça çılgınlık noktasına varıyordu.
1969 sagligi bozulmaya baslar lakin Gene de 1670’te başyapıt sayılan "Le Bourgeois Gentilhomme"’u (TKibarlık Budalası, ) sahnelemeyi başardı. Bu, Moliere’in en sevinçli, en mutlu komedilerinden biriydi. Orta sınıf içindeki yükselme ve sınıf atlama çabalarını konu alan oyunun kahramanı Jourdain, boş ve anlamsız sözleriyle sözlerin gerçekten boş olduğunu ister istemez hissettiren, cömert yaradılışlı ama bundan da utanç duyan, sevimli bir tipti.
1673’teki sahnelenen "Le Malade Imaginaire" (Hastalık Hastası). Bu son oyun, ölümünden ve doktorlarından korkan bir hastalık hastasının kuruntularıyla birlikte tıp mesleğini ve doktorların bilgiçliğini de alaya alıyordu. Bu oyunu oynadigi zaman sahnedeyken hastalanir ve zar zor oyunu sonuna kadar oynar bitirir. Ve son alkisi aldiktan sonra Molliere vefat eder.

Ve zaman kaybetmeden Epernay a dogru yola çiktik. Güzergah güzeldi ve rahat bir şekilde Epernay a geldik daha fazla devam etmek istemedik. Kendimize 1 Nisan şakasi yapip yola devam etmeme karari aldik. Bu şakaya çok sevindik. Dinlenmeye ihtiyaçimiz vardi bir otel bulduk. Otel konusunda eşim bizim için uygun otel bulup bize bildirerek yardimci oldu yolculuğumuz boyunca. Bizde gidip o otellerde kaldik. Bisikletlerimizi otelin güvenli ve kamerali parkina kilitledik ve güvenceye aldik. Sehri gezdik yemeğimizi otelde balik etmek olarak yedik bu bana daha lezzetli geliyor. Erkenden yatip uyuduk.. Vücut toparlasin biraz kendini.