- 1720 Okunma
- 19 Yorum
- 2 Beğeni
Kâbus
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İçi kitap dolu pazar arabamı çeke çeke apartmandaki daireme girdiğimde kuşluk vaktiydi. Kitapları okuyup bitirmem ikindiyi buldu. Ne tuhaftır ki onca kitabı okumam ne gözlerimde yanmaya ne de yorgunluğa sebep olmamıştı, sonrasını saymazsam…
Akşam eş, dost, hısım akraba, tanıdık, tanımadık birçok insanla birlikte bir düğündeydik. Adı düğün olan bu kalabalıkta ne gelin ne de güveyi görünmüyordu. Onca kalabalık içinde kendime kuytu bir köşe bulup oturdum. Kalabalık olmasına kalabalıktı ama kimse kimseyle ilgilenmediği halde orada burada uyuşuk insan öbekleri oluşturmuşlardı.
Bir ara gözüm karşı evin toprak damında oturan güzel bir kadına ilişiverdi. Aman ya Rabbi! O ne güzellik öyle! Böylesi bir güzellik olsa olsa rüyalarda görülürdü. Kadına dikkatle bakmaya devam ederken birden bire tuhaf şeyler olmaya, kadın gitgide çirkinleşmeye, eğri büğrü devasa bir ayva gibi karşımda dalgalanmaya başladı. Çocukluğumda hayal ettiğim canavarlara az çok benziyordu. (Aslında gerçek hayatta hiç canavar görmedim ama tarifi benim gördüğüme yakın olmalı)
Ben, sıkıntı ve korkudan bunalmış canımla uğraşırken etrafımdaki o uyuşuk kalabalık canlanmış eğlenmeye başlamış bile. Korkunç yaratık bana takmış durumda. Ta karşı evin damından uzun bir değnek gibi elini bulunduğum yere kadar nasıl uzatıyor şaşılacak şey! Korku içinde yaprak gibi titriyorum. Gözlerimi kaçırmaya çalışıyorum ama nafile! Tam karşımda bütün çirkinliği ile sırıtıyor. Oysa az önce ne güzel gülümsüyordu.
Kalabalıkta insanları ite kaka annemi bulmaya çalıştım. Korkudan ayaklarım birbirine dolanıyor. Annemi bulduğumda “Ne bu halin? Üşüdün mü yoksa?” diyor annem. Oysa mevsim yaz ve hava oldukça sıcak. Yüzüm bembeyaz olmuş. Küçük bir çocukmuşum gibi annem elimden tutup beni kalabalıktan çıkarmaya çalışırken çocukluğumu düşünüyorum da ben yürümeyi kendi kendime öğrenmiştim sanırım. Çünkü annemin elimi tuttuğunu hiç hatırlamıyorum. Yere bakar gibi yaparak koltukaltımdan arkama baktığımda lanet olsun! O yaratık sürünerek arkamızdan geliyor!
Hangi caddeden geçtik, hangi sokağa girdik, yoksa bu memlekette yol kavramı tamamen mi ortadan kalkmış bilmiyorum! Kısaca nereden geçtiğimizi hatırlamadan açılıp kapanan tiyatro sahnesi gibi evin kapısında buldum kendimi. Annemden önce içeriye girip kapıyı kapatınca annemi dışarıda bıraktığımın farkında bile değilim. Kapıyı kapatmam hiçbir işe yaramadı çünkü yaratık kapının altından sürünerek girdi bile. Böylesi ancak korku filmlerinde olur. Çarçabuk yatağıma yattım. Yorganı başımın üstünden çekip uyumaya, uyuyarak her şeyi unutmaya çalışacağım. Uyuyamıyorum.
Nefes alamaz hale geldiğimden başımı hafifçe yorganımın altından çıkardım. İster istemez gözüm tavana kaydı. Yaratık devasa bir örümcek gibi tavana yapışmış. O çirkin yüzün beni izlediğini görünce tekrar yorganın altına saklandım. Sıcak bir yandan, yorgan bir yandan bir de şu garip yaratığın yarattığı stresi hesaba katarsak terden sırılsıklam oldum. Sırılsıklam oldum ama aynı zamanda iliklerime kadar üşüdüğüm için zangır zangır titriyorum da. Hava sıcak, yorgan kalın bu üşümek neyin nesi onu anlamadım, ha bir de bu sıcakta aba gibi yorganın üzerimde işi ne onu da anlamış değilim. Zaten bu gece birçok şeyi anlamıyorum ya…
Uyudum mu, içim mi geçti, düş mü gördüm, yoksa kâbus mu bilmiyorum ama bu tür kitaplar okuyunca hep kâbus görürüm ben.
Kilise çanına benzer bir sesle yatağımdan sıçradığımda komedinin üzerindeki çalar saatin çaldığını gördüm. Güçlükle uzanıp saatin zilini kapattım. Aynı komedinde duran cep telefonumu aldım. Cep telefonunun tuşlarına basarken kâbusu düşündüm ve yine kitaplar aklıma geldi ama etrafta kitaplardan eser yoktu. Koridorun sonunda, banyonun karşısındaki odada yatan torunum telefonu açtı.
Uykulu bir sesle; "Ne var anneanne?"
“Bebeğim, kalkma saatin geldi, kalkmazsan işe geç kalacaksın. Bugün benden kahvaltı hazırlamamı bekleme, çok hastayım…
15.05.2015/Emine UYSAL
YORUMLAR
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygılar
Tebrikler Emine Hanım. Stephen Kıng'i aratmayacak ayarda korku'yu öykünüze işlemişsiniz.
Selamlar.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkür ederim
selamlar
SAYGIDEĞER YAZARIM, GEÇMİŞLER OLSUN...ÇOK GÜZEL BİR ANLATIMDI. GÖRDÜPÜMÜZ KABUSLARI EŞİMİZE, DOSTUMUZA ANLATMAYI PEK SEVERİZ DE NEDENSE YAZARAK PAYLAŞMAYI HİÇ AKIL EDEMEMİŞİZDİR. BANA İLHAM VERDİNİZ, EN KISA ZAMANDA O DA GÜZEL BİR RÜYA OLURSA YAZACAĞIM. ASLINDA "BU ÇOCUK SENİN" VE "BİLMEM NE TERÖR ÖRGÜTÜ" İSİMLİ ÖYKÜLERİMDE YAPMIŞTIM BUNU YA, ÇOK OLDU... KALEMİNİZE, YÜREĞİNİZE SAĞLIK.TEBRİKLER...SAYGIYLA
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler, saygılar
Yüreğinize sağlık sevgili Emine Hanım. Can-ı gönülden kutlarım.
Sevgilerimle yürek dolusu...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle
Keşke tüm sıkıntılarımız kabuslar gibi birden sona erse.
,Kutlarım arkadaşım sevgimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
teşekkür ederim
sevgimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45)
O kadar tatlı ve güzel bir anlatım, konu dersen etkili ve sürükleyici. Tebrik ediyorum. saygı ve sevgilerimle.
Fatma Oral tarafından 5/19/2015 1:41:13 PM zamanında düzenlenmiştir.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle
değişik anlatımların ustası.....yeterki yazmak istesin..... muhteşemdi saygılarımla
Emine UYSAL (EMİNE45)
Ay kıyamam sana canım, kitapların içinde kaybolmak bu olsa gerek, çok başarılı bir anlatım yüreğine sağlık kabuslar uzak olsun hayatımızdan sevgilerimle..
Emine UYSAL (EMİNE45)
çok çok sevgimle
Çok enteresan bir hikaye olmuş.
Sürprizlerle dop dolu idi.
merakla, heyecanla getirdik sonunu.
Finali ise gerçekten hoş oldu.
Derin bir oh çekerek tamamladık cümleleri.
Eh artık,
bunca sıkıntıdan sonra, güne güzel başlamak gerek.
Hastalıkları bir tarafa bırakalım bu gün.
Sıhhat ve afiyette olun diliyorum.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler, selam ve saygılar
TERDİD: Edebi bir yazıyı beklenmedik bir sonuçla bitirme sanatı.
ÖRNEK:
Bende bir zamanlar süleyman idim,
Ateşe ürüzgara hükümran idim.
Sanmayın ki sultan süleyman idim,
Tersanede körükcü süleyman idim.
İşinin ustası üstatlar adını bilmeseler de bu sanatı kullanırlar. Bu yazıda olduğu gibi...
İnce benzetmeler, güçlü cümlelerle bezenmiş güzel bir anlatım olmuş.
Yazının içeriğine gelince;
Annem "Oğlum rüyalar ters çıkar" derdi.
Sizde üç vakte kadar güzel bir insanla karşılaşacaksınız...
Dileğim ve yorumum bu.
Hoşca kalın Emine Hanım...
Emine UYSAL (EMİNE45)
selam ve saygılar
Yüreğinize sağlık. Bir solukta okudum. Çok etkileyici ve merak uyandırıcı bir anlatım.
Kaleminizi saygıyla selamlıyorum Emine hanım.
Var olun.
Sevgilerimle ...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgimle