- 301 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
4 KASIM
Bu güne özel anılarımdan biri ...
Bende iz bırakan ..;)
4 / KASIM / 2001 ;
Ankara en soğuk günlerinden birini yaşıyordu ..Sefil bedenime ; değil işe gitmek yataktan çıkmak bile ağır geliyordu..
Zorla da olsa kalkıp giyindim ve yola koyuldum .. Oooff !.. Şimdi Kızılay trafiği de bu saatte çekilir miydi ? Ama zorunluydu gitmem..
İş yerime ulaştığımda masam sanki çiçek bahçesiydi ; güllerle ve papatyalar dansediyordu tüm canlılıklarıyla ... Çok mutlu oldum fakat ne bir kart ne de bir belirti vardı kimin donattığına dair...Sekreter kızım Elif ’ê sorduğumda görmediğini söyledi ..Masayı bozmaya kıyamadım , sekretaryaya geçip bir önceki günden kalan işlerimi tamamladım..Sonra öğrenciler ve öğretmenlerim geldiler , akşam nasıl oldu hiç farketmedik...
Ablamın memleketten gönderdiği koliyi görevlinin yardımıyla arabaya koyduktan sonra eve doğru yola çıktım ...Çıktım da hala sabahtan kalma ağırlık devam ediyor, kollarım bir ton yükün altında direksiyona bile gitmek istemiyordu...
Yola koyulduğumda hani derler ya " bardaktan boşanırcasına yağdı " diye bu kez gökyüzünün dereleri taşmış , çağıldayarak inanılmaz hızda iniyordu yeryüzüne ve yatakları yoktu akacak ..Sağım , solum her yanım sularla kaplı , direksiyon boşta dönüyor , araba yüzüyordu... Bütün arabalar selin hızıyla birbirine giriyor ve bu arada telefonum sürekli çalıyordu...Bir ara arabanın tekerleri suyun kaldırma kuvvetinden kurtulunca orada durup telefona cevap verdim ; arayan eşimdi " neredesin ? ,ne zaman gelirsin ? , "aman dikkatli ol falan haklı olarak ..On beş dakikalık yol ( kızılay-Meşrutiyet caddesinden Aydınlıkevler ) bir buçuk saatte yarılanamadı bile...Bu arada telefonum üç dakikada bir aranmaya başlamıştı ; direksiyonu bırakamıyorum , yarım yamalak cevap veriyorum ama iki dakika sonra tekrar " --Neredesin ? ....
En sonunda nasıl yaptığımı bilmiyorum telefon fırladı elimden sanki arayan karşımdaydı . ...
Yaklaşık üç saatlik bir zaman dilimini yedikten sonra evime gelmiştim...Dedim ya ablamın gönderdiği koli ...Sular içinde ayaklarım yüzerek bagajdan koliyi alıp binaya girdiğimde iki elim dolu olduğundan başımla zile basarak kapının açılmasını bekledim ...Açılmıyordu kapı.. Işıklar sönük evde sanki hayat durmuş , yolunda gitmeyen bir şeyler var gibiydi..Kapının açılmadığı her dakika öfkemi artırıyordu..Aynı zamanda acabalarım başladı ve endişeler , farklı farklı düşünceler...Ama haklı adam beni çok merak etti ve telefonda gidip bana ulaşamayınca ....Neler geçmedi ki aklımdan şu an kelimelerle ifade edemem..
O esna da kapının hafif aralık olduğunu gördüm ellerim dolu olduğundan dizimle kapıyı itekleyip antreye girdim ...Elimdeki koliyi mutfağa götürdüm ve hemen açtım ; Erzin sac kömbesi , içli köfteler falan derken sini içine biraz onlardan hazırladım , yanına da bir ayran ...Beyefendi hala salondan gelmiyor ben de habire üretiyor , stresle sinir küpüme biraz daha yükleme yapıyordum yemekte yemeyecektim küsmüştüm ...Tepsiyi alıp salon kapısını hafif bir tekme edasıyla açtım....Bir de ne göreyim
Salon kapısından itibaren masaya kadar her taraf güllerle süslenmiş o güllerin arasında da mumlar cılızca aydınlatmaya çalışıyordu ortamı masanın ortasında bir yaş pasta ve ve yanan mumlar yine ...O anda tepsi elimde kaldı , dondum , düşünemez oldum ; kızıp sinirlendiğim hatta masa bile hazırlama zahmetine katlanmayıp tepside tek başına yemeğe mahkum ettiğim adam bana bu süprizi yapmıştı..Tepsiyi nereye bıraktığımı hatırlamıyorum , eşimin boynuna sarılıp dakikalarca ağladım...Işıkları açtığımda eşimin gözlerinde mavi ile kırmızı renkler sarmaş dolaş , kirpikleri sırılsıklamdı.. Şimdi anlıyordum ki iş yerimdeki incelikte ona aitti...
- İyi ki doğdun , iyi ki bizlesin vs...
Her 4/Kasım bana bu anımı hatırlatır dudaklarımda buruk bir gülümsemeyle ; doğduk, denedik , öğrendik derim kendi kendime.. Ve öğrediklerimizi öğretmeye ve tekrar tekrar öğrenmeye devam ...
***********************
Geçmişimizi doldurmuş
Unutulamayan anılar
Kaldı önümüzde
Yaşanası en güzel yıllar
Sıhhatle
Onurla
Ve hasretlerin noktasında
Yaşanası yıllar...
HEPİNİZE SAYGILAR , SEVGİLER UMUT DOLU YILLAR DOSTLARIM ....İYİ Kİ VARSINIZ...
Sultan Mahmutluoğlu Taştemel ..
4 / KASIM / 2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.