- 1398 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KAHIR ÇEŞMESİ
Sen hayallerin uğruna giderken, denizlerin suyu kadar büyük olan hayallerimi kavanoza hapsettim.
Öbür kavanozda ise göz yaşlarım vardı hapsedilen. Boğazımda düğüm, düğüm hıçkırıklarım, Felç olmuş gözlerinin içinde gözlerim.
Çiy düştü yaprağıma, ömrümün ezeli sen giderken, baharda kışı, kış mevsiminde de yazı yaşadım. Bal dediğim, balım dediklerimi sevmekle günahların en büyüğünü işledim.
Bu gün yine her şey toprak ile buluşmak istercesine kalbimden yere düştü. Kalbimin her köşesine kızgın harları doldurdum kepçe, kepçe.
Ne yapacağını bilmez halde gül diye dikene sarıldım ellerim kanlı kederler içinde,
Ben sensizim ömür neye yarar ki? Beklerim seninle vuslatı zamanın ince çizgisinde, lakin hiç bir ömür beklemeye yetmez ki.
Sen yoksun diye birer, birer çekildi kapımdan tüm dostlarım, dostum dediklerim. Arkamdan yalan Dünya koşturdu elinde posta pulu olmayan beyaz bir mektup zarfı ile ama nafile. Verdim tüm ömrümü promosyonları ile birlikte kavuşmak yakın olsun diye sevgiliye. Doldur ömrümü bir zarfın içine, ne olur acele et, acele posta servisi ile yolla postacı.
Afet beni sevgili bu an o andı, hiç de dayanılmazdı. Vardı gitti. Tutamadım. Bu gün kahır çeşmesi dilimin ucundan aktı, aktı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.