- 676 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KUŞ KADAR OLAMADIK?!
Günaydın sevgili dostlar;
Bu sabah balkonda kumruları izledim bir süre. Tam balkonumun önündeki yükselen servi ( Andız) ağacının dalına bir yuva kurmak için hazırlıklar başlamış. Erkek olan kumru uçup gidiyor bir kaç dakika sonra ağzında bir ot ile dönüyor ve onu yuvaya bırakıyor. Yuva yapmayı kendine görev edinmiş olan dişi, erkeğin getirdiği otları yuvanın içine keyifle örüp, yuvanın örgüsünü özene bezene düzeltiyor. İçine oturuyor kalkıyor, eğri, bozuk yanı var ise kendince düzgün hale getiriyor. Yuva yerden yaklaşık 15 m. kadar yüksek.
İbretle izlenip düşünüldüğü takdirde buradan alınacak çok ders var. Atalar ’Yuvayı dişi kuş yapar’ derken boşuna dememişler. Kuşlar yüzbinlerce yıllık deneyimlerinden bilgi birikimlerinden bir yaşama ve üreme biçimini hayata geçirirken genetik bilgilerinden yararlanıyorlar.
Derken yuva tamam olunca dişi içine yumurtlayacak ve kuluçka dönemi başlayacak. Bir süre sonra kabuğunu kıran civcivler kıpkızıl et olarak dünyaya gözlerini açacaklar ve anne ve baba yavruları besleyecekler, palazlandırıp yuvadan uçuracaklar.
Acaba bu kuşlar daha ne güne kadar yiyecek bulabilecekler sorusu ister istemez aklıma takılıyor.
Keza HES projeleri ile yemyeşil vadilerdeki yaşam alanları hızla katlediliyor. Böceklerin çiçeklerin olmadığı bir doğada kuşların yaşama şansı var mı ki?
Kuşlara bakıp çok şey düşündüm bu sabah, kendi çocuklarım ile yaşadığım anılar bir film şeridi gibi aktı gözlerimin önünden. Anne ve babasına karşı gelen yaramaz çocuklar aklıma geldi. Yaşamın amacı nedir diye sorguladım? Mutluluk nedir sorusuna yanıt aradım. Hani bir türküde der ya ’ uçan kuş yuva yaptı, kuş kadar olamadım’ Gerçekten kuş kadar olabildik mi?
Ne olur çocuklar anne ve babalarınızı üzmeyiniz! Hiç kimse dünyaya olduğu gibi gelmedi, her canlı için emek çeken bir anne ve baba var. Anne ve babalarınızı ihmal etmeyiniz. Onların küçükte size verdiği sevgi ve emek, sizler tarafından onlara yaşlılıkta geri dönmeli. İnsanoğlunun böyle bir handikapı var, kuşlardan farklı olarak. Acaba kuşlar yaşlandıklarında çocukları onlara bakmaya geliyorlar mı? Sanmıyorum, ama işte bizler henüz kuşlar kadar mükemmel yaşama biçimine ulaşamadık belki de?!
Bu tablo karşısında duygulanmamak elde değil. İnsanoğlu hüzünlenir, ağlar, acı çeker, ancak, kuşları, çiçekleri, böcekleri ve içinde yaşadığımız çevrenin doğallığını korumak ve çevreye zarar vermeden yaşamak mümkün değil midir?!
Bu duygu karmaşası içinde hepinize mutlu günler dilerim sevgili dostlar, daha güzel yaşanası bir dünya için, düşleriniz aydın olsun...
Sağlıcakla esen kalınız...
Şaban AKTAŞ
17.05.2015
YORUMLAR
Saygıdeğer hocam, HES projelerinin doğayı katlettiği isnatı tamamen gerçek dışıdır. Unutmamak gerekir ki, her HES göleti sulamada da kullanılır. Sulama yeşillik demektir, doğa demektir. Düşünün ki, GAP Projesi kıraç bir arazide rengi yeşile boyamakta... HES projelerinin tek eleştirel tarafı kötü ve ard niyetli iktidarlar onları birer RANT getirisi olarak projelendirirler. Tıpkı günümüz iktidarının Fırtına deresinde yapmaya çalıştığı gibi... ÜLKEMİZ İÇİN ÖNCELİKLE DÖNÜŞEBİLİR ENERJİ İLE SONRA DA HES İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ ŞARTTIR... TERMİK VE NÜKLEER ENERJİ DE ÇOK DİKKATLİ OLUNMAK ŞARTIYLA UYGULANMAK ZORUNDADIR AMA GÖNÜLLER HİÇ UYGULANMASIN ARZUSUNDADIR... TERMİK SANTRALLERİN KÖMÜRLE ISITARAK BUHAR ÜRETMEK YERİNE YERALTI KAPLICALARI KULLANMASI MÜMKÜNDÜR.
Gözleme dayalı çok güzel bir deneme yazısı okudum. Deneme yazmak isteyen kardeşlerimiz için ders niyetiyle okunabilecek bir yazıydı. TEBRİKLERİMLE.SAYGIYLA
kemnur tarafından 5/17/2015 3:41:35 PM zamanında düzenlenmiştir.