erguvan çiçekleri

• 15 Mayıs 2015 Cuma 18:18:07

Erguvan çiçekleri
Gençlerle söz verdikleri gibi sabah on birde buluştuk. Yüzleri ışıl ışıl. Gözleri ışıl ışıl. Birbirlerine davranışları içten ve samimi.
Güzel bir Pazar sabahı. Dallarda erguvan çiçekleri pırıl pırıl. Çınar ağacı yapraklarını yeni donanmış. Bayram için hazırlanmış çocuklar gibi. Kuş sesleri yakınlardan gelen motor gürültülerini bir çığlık gibi deliyor.
Elinde bir tabak çukulatalı pastayla geldi Burcu. Ah! O ne güzel gözler.
“Arkadaşlarla doğum günümü kutluyorduk. Bir tabak da size getirdim.”dedi. Bu güzel gözler yaşam boyu dünyayı ve insanları bu kadar güzel görür mü acaba?
Öptüm onu. Güzel ve mutlu yaşa, dedim. Güzel ve mutlu yaşa.
Mutluluğun anahtarı güzelliklerde. Çevrede güzellikler görmek istiyorsanız gençlere çocuklara bakın. Onlar ne güzeller.
Az ilerde çocuklar bir topun peşinde koşuyor. Sarı bir top. Hüzün gibi düşüveriyor gözlerime. Büyüyor çocuklar. Koca koca adamlar oluyorlar. Koca koca kadınlar. Kimi gözlüğünün üstünden bakıyor. Kiminin saçları beyazlamış. Kiminin başı, çorak bir arazideki gibi üç beş tel saçla gölgelenmiş.. Kiminin gözleri bir yangın yeri gibi. Topu kapmış kelli felli adam.
-Bu top sadece benim hakkım diyor. Kesinlikle sizinle paylaşmayacağım, diyor.Kırmızı bir çanta taşıyan kadın yaklaşıyor adama,
-Belki benim oynarsın, diyor.
Gözleri parlıyor adamın.
-Olabilir elbette, diyor. Önce birlikte oyun oynarız. Sonra gidip bir yemek yeriz olur tabi. Hem de çok güzel olur.
Şişman göbekli adam sağ eliyle sakalını karıştırıyor.
-Ben bunu onların yanına bırakmam, diyor. Kesinlikle bırakmam. Az sonra topu tutan adama bir çelme takıyor. Ve topla beraber yere seriliyor adam. Burnu, çenesi kan içinde
-Teyzecim birkaç tabak da yanınızdaki gençler için pasta getirdim, diyor Burcu.
Siliniyor bu baharı çağıran sesle o kötü görüntü.
Ah! Gençler. Ne uyumlu ne iyimser ne anlayışlı.
Umutla doluyorum. Yarını bunlar kuracaklar. Her yer daha yeşil olacak.Çocukları daha mutlu yüzlerle yaşayacaklar.
Hoş bir hayale dalmak bir bahar gününde bunca kolay ve çok güzel. Oysa yaşanan olumsuzluklar bir bıçak soğukluğuyla değiveriyor insana.
Bir şiirle bitirelim.

çocuktuk
kayalara tutunmuş
yosunlardan
şeytan kınaları yaktık
çocuk ellerimize
saatler sürmedi..
uçtu kınalar avuçlarımızdan,
düşler gibi...

bir çınarken umutlarımız
bir sarmaşık gibi
yanlış dallara tutundu ellerimiz,
büyüdük.

dere kenarlarında
çamurdan
dedem evleri yaptık.
bin hayalle süsledik,
tek göz odalarını
yıkıldılar en küçük dokunuşlarla
yüreklerimiz gibi...

umarsızlık dem tuttu
sayrılı düşlerimizde
gölgesinde büyüdük güneşin.
kendimiz olamadan
hepimiz olamadan,
ya sen
ya ben
ya ötekiler olduk...

yabanıl eller yokladı
sevgiyi ve kardeşliği
yabanıl eller öteledi düşlerimizi..

zaman
kör bir testere gibi
acıtarak biçti dallarımızı..

büyüklerimizin resmini asarken duvara
farkında olamadık,
onlardan evvel göçtüğümüzün.
bu diyarlardan
dostluklardan
insan olmaktan
onlardan önce gittiğimizin..
farkında olamadık.

bir çınarken umutlarımız
bir sarmaşık gibi
yanlış dallara tutundu ellerimiz.
büyüdük.
(şeytan kınaları-Kiraz 2010)

Sevgi dostluk ve şiirle…