- 1319 Okunma
- 7 Yorum
- 3 Beğeni
KUL OLMAK
Aslını arayan kişi seni Yaradan bütün sistemi ve bütün şifreyi senin fıtratın ve senin aslında yaratmış.Sonsuz gücü
senin dnalarına kopyalamış.Bütün kainatın bir numunesi olduğunu bilirsen ve bunu da Yaratıcıy’a bağlarsan sen
Abdal gerçek kul olmanın muradına ermiş şifreyi çözmüş abdal olmuşsun demektir
Kul olmak ölmeden önce ölümün sırrına ermiş demektir.Yeryüzünde Allah’ı halifesi olduğunun sırrına ermişsin
demektir.Kul olmak esma aleminin efalde yaşanması demektir.Allah dilemezse ne kendini bildirir ne de iman
ettirir.
Her madde dönüşümlüdür.Her sıfat her hal dönüşümlüdür.He şeyin başı ve sonu vardır.Her şey aslında farkında
olmadan ona tapar.Bunun farkına varanlar ölmeden önce ölümün sırrına erenlerdir.Ne güzel bir buluşmadır
o..Ne güzel bir lezzettir ağza çalınan,gönle akıtılan.!
Her zerreden işleyen Allahtır.Her zerre özü itibari ile Allah’ı zikreder ve Allah’ı temsil eder.Her zerre kulluğunu
yaşar ve yaradılış gayesi de budur aslında.Kulluk makamı efal aleminin en üst makamıdır.Kulluğun fiili ise
"imandır".Allah’a inan kişi iman ederek kulluk fiilini yerine getirmiş olur.Kulluk fiili ise tüm esmaları birleyip
tek olarak yaşamaktır.
O bilinmeyi murat etti ve kendisinin bilinmesi için alemleri yarattı.Bak gör her alemde kozmik alemden mikro
aleme kadar her zerrede onu sanatı var.Seyrettikçe hayranlığın artar.Örn:
1- Bilim adamları, insan vücudunun yaklaşık: % 70 oranında sudan ve toprakta var olan diğer unsurlardan
oluştuğunu ispat etmişlerdir. Yani; insanın aslı topraktır. Bu gerçeğe Kuran-ı kerim şu sözü ile işaret etmiştir:
“Andolsun biz insanı, çamurdan (süzülüp çıkarılmış) bir özden yarattık” (Mü’minum:12). Şimdi bu soruyu
soralım: Acaba bu gerçeği peygamber’e (s.a.v.) kim bildirmiştir?2- Bilim adamları; anne karnındaki çocuğun
gelişim aşamalarını inceledikleri vakit, kemiklerin etten önce şekillendiğini görmüşlerdir. Bu hakikat
peygamber (a.s.) zamanında bilinen bir şey değildi. Ancak Kur’an bu gerçeğe şöyle işaret etmiştir: “Bu bir
lokmacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık.Sonunda onu bambaşka bir mahlûk
olarak teşekkül ettirdik. Yapıp-yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir” (Mü’minun: 14).4- Bilim adamları
ceninin; anne rahminde gösterdiği gelişme sonucunda 42. günde insan şeklini aldığını keşfetmişlerdir. İlginç
olan şu ki; Allah resulü (s.a.v.) bu bilimsel gerçeğe 14 asır evvel işaret etmiştir. Bu konuda efendimiz şöyle
buyurmuştur: “ Nütfenin üzerinden 42 gece geçtikten sonra, Allah (c.c.) ona bir melek gönderir, melek o
nütfeye şekil verir”. (Hadisi Müslim rivayet etmiştir.) Şekil verirden kasıt: ona insan şeklini vermesidir. Allah her
şeye kadirdir.
Bu örnekleri çoğaltmak ve ve çok fazla örneklerle bunu ispatlamak mümkün.Böylesine güzel ve detaylı bir
sanatla yaratılmış olmak insan özel yaratılmış ve bu güzellik salt insanaait ...Ne mutlu bunun bilincine ererek yaşayan ve sonsuzlukta bundan
dolayı ödüllendirilecek olan güzel insanlara.!Allah hepimize okumayı ,bilmeyi ,aramayı, araştırmayı ve
anlamayı, anladığı gibi de yaşamayı nasip etsin.
Bu alemde ne kadar kalp varsa o kadar Allah’a giden yol vardır.(Niyazi Mısıri)
"İlk insan Adem yaşayan can oldu."... İlk insan yerden, yani topraktandır... (Pavlus’tan Korintlilere 1. Mektup, 15:45-47
)Ey bütün halklar, Rab’bi övün, Rab’bin gücünü, yüceliğini övün. (1. Tarihler, 16:28)
Bu güzellikleri hepimiz yaşayalım ve hepimiz insan olmanın mutluluğunu ve keyfini ruh alemimizde
tadalım,görelim ve gerçek abdal olalım inşallah.
Bu gece miraca çıkanlardan eyle bizi
Cemalini cennetinde görenlerden eyle bizi
Hak Hak diye inleyenlerken
Hak Muhammed sancağında toplananlardan eyle bizi.
Kaynak:Kuranı Kerim ve Ayna gönül (Tuncay Kul)- incil -Tevrat
efal :Efal alemindeki tüm fiillerin faili Allah’tır (O nedenle “hayır da şer de Allahtan’dır”). Aksi de düşünülemez
YORUMLAR
Çok beğenilyle okudum kıymetli yazınızı.
hayırlı cumalar dilerim sevgilerim ile.
beren yılmaz tarafından 1/22/2016 1:51:59 PM zamanında düzenlenmiştir.
Semiray Sezgin
maneviyat ışıldadıkça yürek asla kararmaz ve hikmetidir kul olmanın...
yetilerimiz, aklımız ve en önemlisi gönül gözümüz...
yüreğinize sağlık.
hayırlı cumalar efendim.
sevgiler, selamlar...
Semiray Sezgin
Semiray Sezgin
Kul olmak ölmeden önce ölümün sırrına ermiş demektir.Yeryüzünde Allah’ı halifesi olduğunun sırrına ermişsin
demektir.Kul olmak esma aleminin efalde yaşanması demektir.Allah dilemezse ne kendini bildirir ne de iman
ettirir.
semiray hanım bu güzel yazınızı kutlarım
kaleminiz daim olsun saygılar...
Semiray Sezgin
Semiray Sezgin
manevi değeri yüksek bir yazı ve sonucunda içten dualar.
kaleminize sağlık.
zaman ayırıp bu değerli bilgileri paylaştınız.
kandiliniz mübarek olsun
Allah içten yapılan samimi duaları kabul buyursun
saygılarımla
Semiray Sezgin
Yaşadığımız dünya, yaşadığımız ülke, insanlarının ne düşünmesi gerektiğini ,neleri görmeleri gerektiğini, kime alkış tutacak, kimlere ağlamaları gerektiğini emreden bir hal aldı. Kişi önce kendinden çıkmalı ki başka insanları anlasın ve onlara ulaşsın.
Dünya tarihi bile tanrılarını bir bedende yaratırken, kendilerini tanrı diye ilan eden insanlar, Firavunlar bile asıl tanrıya ulaşmanın yolunu yükseklikle ölçer durumdaydı. Oysa İnsanoğlu aya vardığında tekrar bir yanılgıyla karşılaştı. O yükseklikte tanrı yoktu.
Sayısız sorunların yüklendiği bir dünya...Sayısız sorunları defalarca pencereden saydığımız bir gün. Sayısız insanları yaraladığımız, ağladığımız yada izlediğimiz saatler .Biz günü karşılarken üst aklın dizaynı karşısında çaresiz kalan bizler.
Kendisinden kaçan insanı yine kendisinin öldürdüğü dünya, kendisinin köle olmaması için her türlü mücadeleyi veren insan yine kendine köleler arıyor…Kendi yalanlarına kendini boğmak için kısa hayatını ebedi bir mahkumiyete hibe eden insan, ne zaman insanoğlu olacak ?Büyük bir çaresizliğe en iyi çareyi öldürmek,itaat ettirmekle tatmin eden insan,fani dünyanın farkına ne zaman varacak ?
Bazen ıssız bir yola gireriz, ve bu yolun sonunu bile bile bir çıkmazın derin inlemesini, tutunamayanların o bestesinde, kendimize masum bir beste olarak yorumlarız...Dudaklarımızdan düşmeyen beste, içimizi acıtsa da, bizden sonra kaç kişinin dudaklarında kim bilebilir ki..
saygılar,sevgiler
Semiray Sezgin
Değerli yorumunuz ile renk kattınız efendim.saygılar...