BENİM BİR AMCAM VARDI
Evet;
benim bir amcam vardı:uzun boylu,esmer tenli,çok yakışıklıydı.Türk sinemasındaki aktörler gibi bol paça pantolanlar giyerdi.Bir de inci gibi gülüşleri,siyah saçları,sıcacık elleri,baba gibi kucağı vardı...
Lakin;içki şişelerine sığdırılmış olan kederleri de bulunmaktaydı.Herkesin derdi vardı ama,onunki farklıydı.İçtiği içki değil,sanki her defasında şişelere dolan,canının çok yakan kederleriydi.Unutmak istedikçe içti,içtikçe kederlendi,kederlendikçe içti,aslında unuttuğunu sanırken hep hatırladı...
Neydi derdi?
Öylesine miydi içişleri;yoksa genetik miydi?Hormonlarında,hücrelerinde içkinin doğası mı yazılıydı?Olmaz,olamaz;doğarken günahkar olamazdı...Peki,kederler hiç doğuştan gelir miydi?
Maalesef ölümü içki şişelerinin içindeydi.Kederlerini unutmak için içtiği içki,esir almıştı beynini.Geri dönüşü olmayan bir hastalığın pençesine düştü ve öldü...
Ne küçüktüm öldüğünde,ne de büyük.Olanları anlayabildim amma,uzak olmanın verdiği soğukluğu siper ettim hüzünlere,matemlere.Öldüğüne inandım inanmasına da;sanki evime döndüğümde o da dönecekti kendi evine...
Bir gün sarhoştu,ama çok değil;ağzı içki kokacak kadar.
Köydeki evlerimiz karşılıklıydı.
Amcam,yerlerdeki çöpleri toplar,yakardı.ben de yanına gittim,yardım etmek İstedim.aldım elime yaprak ,tam atacaktım ki ateşe ,durrr dedi.
Küçüktüm,küçücük;ya 5,ya 6,ya da 7’idim.
Aldı beni baba kucağına;oturdu bir taşın üstüne.Bak dedi,elindeki yaprak yeşil.O henüz canlı,canlı olanlar yakılmaz ki,canları yanar dedi.İşte bu sözleri,hep aklımda kaldı,o anla birlikte...
Sarhoşken ayık olabiliyordu;gerçek içmeyenden daha ayık;bazen de kayıp...
Ah amcacım,yeşil ateşe atılmazdı madem;sen neden attın kendini içki şişelerindeki ölüme.Hani günahtı,hani yazıktı...
Hangisine inanayım şimdi,gördüklerime mi yoksa duyduklarıma mı?
Küçük kız büyüdü amca, ve işte seni,böyle andı...
belisss:ı
YORUMLAR
Oysa sarhoşlara, delilelere hep aptal muamelesi yaparlar...
Ki onlarla oturup bir sohbet ettiğinizde bizim unuttuğumuz hayatın gerçekleri, onları için gerçeğin ta kendisi olmuştur, olacaktır da...
Okuduğum yazı öylesine güzel bir yazıydıki, insan daha uzun olsun istiyor... Fakat ne çare, iyiliği güzelliği anlatmanın yanında acıyı kederi hüznü anlatmalarda kısa sürüyor...
Doğamzda belki de...
Zaman öyle bir zamanki, şimdi o yeşil yapraklar daha ağacındayken yakılıyor...
Neye inanayım, kime inanayım, hangisine inanayım...
Gördüklerime mi? Duyduklarıma mı? Bildiklerime mi?..
peki,kalbimin sesini dinleyeceğim.
dizelerin de çok hoş ve sitemliymiş:)ne demek istediğini anladım aslında,ama insan gene de keşke demekten alamıyor kendini..sonuçta ölüm getiriyor içki.belki de sığınacak daha başka bir yol bulamadı,dediğin gibi onla avundu...
sıkılmadan yorum yaptığın ve okuduğun için teşekkür ederim:)
sevgilerim güzel yüreğine:)
SEN YALNIZCA KALBİNİN SÖYLEDİĞİNE İNAN BELİSS SENİ YAZILARINDAN TANIDIĞIM KADARIYLA
SANA EN DOĞTRUYU YİNE KALBİN SÖYLİYECEKTİR AVUBTU BELKİDE İÇKİ DEĞİLDİ AMA SARHOŞ OLMAK ŞÖYLE BİRDE MISRA EKLEMEK İSTERİM YORUMUMA
şişede durduğu gibi durmuyor diyorsunuz
peki şişede nasıl duruyor
vesselam yalanmı söylüyor yoksa kapağını açınça
bırakın bırakın bir kadeh daha
bakalım şişedemi duruyor benim işkembedemi
bırakın bir kadeh daha
siz insanlar bu kadar karanlıkken
açımadan en yakın dostunuzu bile beş kuruşa satarken
hatta vatanınızı milletinizi satarken
bırakın bari o şişede durduğu gibi durmasın
bırakın bir kadeh daha
meyhaneçi kapama bu geçe
bakalım şişede durduğu gibi duruyormu
sen yalnızca kalbini dinle beliss im kalbini
inan en doğru onda