YUVARLAK MASADA ÜLKE GÜNDEMİ

• 11 Mayıs 2015 Pazartesi 10:12:40

Evet sevgili seyirciler bugün de yeni bir ’’YUVARLAK MASADA ÜLKE GÜNDEMİ’’ programıyla karşınızdayız. Programa başlamadan önce ülkemizin yeni gündemini konuşacağımız birbirinden kıymetli konuklarımızı tanıtayım sizlere. Hemen sağımda Keramet Bende Partisi milletvekili Sn. Selami SALLABAŞI, karşımda Daima Muhalefete Namzet Parti milletvekili Sn Zülfü TARLABAŞI ve solumda Mütebessim Yüzlüler Örgütü üst düzey üyelerinden Sn. Nizamettin KOLLABAŞI. Hoşgeldiniz efendim.
Programımıza başlarken öncelikle tüm konuklarımıza eşit süre vermek üzere ilk olarak Sn. Sallabaşı Beyle başlayalım istiyorum. İsterseniz programı bir soruyla açalım Sn. Sallabaşı ’’ Son günlerde partinizle ilgili yolsuzluk ve ihaleye fesat karıştırma halleri hususunda neler diyeceksiniz? ’’
-Efendim öncelikle böyle bir program düzenleyip, farklı alanlarda düşüncesi olan kişileri bu yuvarlak masada bir araya getirdiğiniz için teşekkür ediyorum. Fakat eksik olan bir şey var?
-Nedir efendim?
-Tabi ki çay; bugün mecliste o kadar çok çalıştık ki, bırakın çay içmeyi başımızı kaşıyacak vakit bulamadık. Sonra da trafiğin onca cefasını çekip kendimizi bu yuvarlak masada bulduk efendim...
-Buyrun o zaman tavşan kanı çaylarımız da geldi...
-Efendim çaylar bahane, Sn. Sallabaşı sorunuzla alakalı tek kelime söz etmedi. Bu oyalama taktikleriyle bizi kandıramaz..
-Lütfen Sn Tarlabaşı, size de sıra gelecek araya girmeyelim efendim; Sn Sallabaşı konumuzla alakalı devam edelim. Merak etmeyin çayınız bittikçe rejiden çaylar gelecektir...
-Efendim sorunuzla alakalı şunları söyleyebilirim. Bunların hepsi spekülatif ve komplo hareketlerdir.Dış mihraklar ve içimizdeki muhalefet zihniyetin gereksiz tahammülsüzlükleridir. Seçimlerdeki başarısız hallerin dışavurumudur. Bireysel olarak yapılan birkaç yanlışlık da partinin tamamına mal edilmeye çalışılıyor. Bu daha önce de denendi, tutmadı. Yine tutmayacak.Tutmayacak efendim...
- Ya tutarsa!
-Sn Tarlabaşı ’’ Ya tutarsa! ’’ dedi efendim. Bu hususta ne diyeceksiniz?
-Madem araya girip konuşmaya hevesli, bu hususta sorusunun cevabını Sn Tarlabaşı kendi versin. Ben tutmaz diyorum efendim, o kadar...
-Sn Tarlabaşı buyrun efendim siz devam edin. Öncelikle ’’ Ya tutarsa! ’’ sözünüzden başlayarak devam edelim isterseniz...
-Efendim bir rivayete göre bugün Rahmetli Nasrettin Hoca’nın ölüm yıldönümüne rastlayan gündür. Yeri gelmişken bir telmihte bulunarak rahmetli hocamızı analım dedim. Hepimizin malumu hocamız, sivri zekalılıkta Anadolunun yetiştirdiği ender şahsiyetlerdendir. Şu an yaşasa hiç kuşkum yok ki bizim partiye üye olurdu.
-Efendim hoca bahane, o söz ağzından kaçtı. Lafa kılıf araması boşuna.
-Lütfen Sn Sallaşı, sataşmada bulunmayalım. Siz de sadete gelin Sn Tarlabaşı, daha konuklarımızdan Sn Kollabaşı Beye de söz vereceğiz...
-Efendim ben tam konuya girecekken Sn Kollabaşı çayını höpürdetiyor, dikkatimi dağıtıyor, süremi çalıyor. Burda bile hırsızlık yapıyorlar, tartışmaya fesat karıştırıyorlar. Çifte standart var. Hakkımı helal etmiyorum. Esasen benim gün yüzüne çıkaracağım yolsuzluk olaylarında tüyü bitmemiş yetimlerin bile hakkı var. Onlar adına da hakkımı helal etmiyorum efendim...
-Peki Sn Tarlabaşı unuttuysanız elinizdeki dosyalardan hatırlayın, belge yok mu efendim. Onları pekala kameralarımıza gösterebilirsiniz. Halkımıza bu yolsuzluk konuları hakkında ne gibi deliller sunabilirsiniz?
-Efendim az önce reklam arasında ben lavaboya gittiğimde dosyadaki evrakların sayfa sıraları değiştirilmiş. Bu konuda Sn Kollabaşı Beyden şüphelendiğimi açık sözlülükle belirtmek istiyorum.Bunu nerden sezdi diyeceksiniz. Bakınız efendim şahitsiniz; yetmiş milyon şahit deminden beri hiç konuşmuyor, hep susmayı tercih ediyor.
-Hayır efendim, zinhar, kattiyen ben öyle bir şeye tevessül etmedim. Suçlamaları kabul etmiyorum. Sizlerden sıra geldi de konuşmadık mı kardeşim. Siz reklam arasında sıkışıp bir an önce lavaboya gitmek için yerinizden kalktığınızda evraklarınızı düşürdünüz; ben sadece insanlık namına onları yerden alıp masaya koydum...
-Efendim bu programla ilgili sataşmaları bırakıp da gerçek gündeme dönelim lütfen. Yönetmenimiz uyarıyor, konuyu toparlamamız lazım. Sn Kollabaşı siz ne söylemek istersiniz?
-Efendim ben öncelikle çirkin üsluplarına ve maneviyattan uzak, aşırı suçlayıcı hareketlerine beni de alet ettikleri için tartışmacı arkadaşları esefle kınıyorum...
-Asıl ben seni kınıyorum kardeşim. Biz burda Sn Tarlabaşı Beyle ülke meseleleri üzerine ciddi tartışmalar yaparken sen çaydan bir yudum bile bırakmadın bize. Çayın dibine vurmuşsun sonra da kalkıp düzgün adam rolleri kesiyorsun. Sen önce şu uzayan burun kıllarını kes, dünyada onca aç insan varken o göbeğin hesabını ver de öyle konuş...
-Efendim benim aynı zamanda bilim adamı kimliğim var. Dünyadaki tabiat olayları hakkında sayısız makalem ve tezlerim mevcut. Burun kıllarımın uzun olması rüzgarın yönünü tayin etme babında işime yarayan bir durum. Göbeğime gelince; dost meclislerinde, sohbet ortamlarında verilen ikramları geri çeviremedim, o kadar. Tamam biraz fazla kaçırmış olabilirim fakat bunun konumuzla ne alakası var. Asıl sen git bir aynaya bak. Güya saç ektirmişsin ama ektirdiğin saçların yarısı düz yarısı kıvırcık çıkmış. Şimdi sen kalk halkımıza bu saçların kaynağı hakkında hesap ver. Veremezsin değil mi; çünkü kaynak belli değil yahut çok kirli yerlerden temin ettin bu kaynağı...
-Sn konuklar lütfen sakin olalım. Anlaşıldı asıl konumuza dönemeyeceğiz. Yönetmenim sürenin bittiği konusunda beni uyarıyor. Evet sevgili seyirciler yeni bir ’’ Yuvarlak Masada Ülke Gündemi ’’programında daha görüşmek umuduyla iyi geceler ve esenlikler diliyorum...

Habib Karasakallı