- 677 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Duygu-sayar
Hoş geldim Dünyanıza, Kendi Hesabıma
-duygusayar- küçük harfler ile(n)…
Dünyanıza, dünyamıza giren “bilgisayar”dan apartılmış ve tam da bu sayede kendini gerçekleştirmeye niyet etmiş “duygu” yüklü bir mahlas benimkisi, evet. Arada “duygusavar” gibi algılandığı da olur bakın hani! Saygısıyla, savmasıyla (sövmesi de mi demek gerek ki?), bir duygu tablosu çizmeye çalışacağım aranızda ama aranıza değil. (Hadi bana kolay gelsin) (ve tabii ki size de…) Bakın yine yakaladım kendimi kendimden kaçar iken!
Kâğıt ağlar, tükenmezin mürekkebi tükenip kururken, gözyaşı dökerken kurşunkalemler küt uçlarıyla yasımı tutar kimsesizlikten ilgisizlikten, imzam beni tanımaz oldu nice zamandır alıştığı klavye seslerinden ve Sezen Aksu’nun dediği gibi; ben kendimden gidemedim bir türlü gidemem de dolmakalemler tüysıklet takılırken… Yeri geldiğinde, söz tıkanır yeri gelmediğinde. Âlemin bağında yesyeni açılır sonra, bağrımda konca güller kan ağlar deste deste..
Burada sizinle en gizli-saklı, en hain, en şerefsiz, en açgözlü, en kanlı-canlı ama en hakiki düşmanımı paylaşmaya açmak niyetim: Ego ile onun karşısında dillenen süper-ego. Neyseler, hoş gelmişim işte hoş gelişleri olan Mustafa Kemal Paşa’lar sizi bizi. Şimdilik böyle sizli bizli.
Son söz: duygusayar (küçük harflerle) kendi kalesine, kendi kalemine sığmayıp size kadar taşandır okumayan kalemsiz ırka inat olsun diye.
Esenlikle