- 453 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DİYANET’İ İTİBARSIZLAŞTIRMA ÇABALARI!
KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
[email protected]
DİYANET’İ İTİBARSIZLAŞTIRMA ÇABALARI!
Her zaman yapıyor! Fırsat eline geçti mi; Müslümanlara, Müslümanların kutsal değerlerine, İmamlara, din görevlilerine…saldırmakta hiçbir sakınca görmüyor!
Bunu yaparken, bir zamanlar İngiliz başbakanının, elinde bir paketle İngiliz Meclisi’nde milletvekiilerine; “Biz şimdiye kadar Türkleri neden yenemedik biliyor musnuz?” diye sorması ve; “işte şu elimdeki yüzünden!” diyerek Kur’anı göstermesi, Kur’an anlayışından Müslüman Türkleri uzaklaştırmanın yollarını işaret etmesi….ile aynı paralelde bir hile içine girerek, Müslümanlar gözünde Diyanet İşleri Başkanlığı’nı itibarsızlaştırmak istiyor malum gazeteler!
Siyasilerin de dilinde son zamanlarda Diyanet! Muhalefet; “Diyanet’i kaldıracağız” diyor! Bu, şu anlama gelir;
“Biz, din, diyanet anlamayız, bize dinden söz etmeyin, dinsiz bir toplum inşa etmeye çalışıyoruz, biz öyle; dindar nesil, dindar gençlik….gibi gerici va laiklik ilkesine aykırı lafları sevmeyiz! Biz, ot gibi, geleceği olmayan, tarihinden, kültüründen, harsından, dininden, inancından...habersiz olarak, vatan millet Sakarya türküsü söyleyen nesil istiyoruz!”
Adı geçen medya; Müslüman Türk’e, Türkiye’ye yılların birikimi olan kinini kusan dış güçlerin- haçlıların- oyununa geliyor! Onların ocağına odun taşıyor! Haçlıların kini hala bitmedi! Yapılan savaşlarda devamlı Türkiye’nin şamarını yedi akıllanmadı! Akıllanmaz, çünkü onlarda, öteden beri gelen bir; İslam düşmanlığı var!
Onlar öyle de; içimizdekilere ne oluyor? Onlar neden, haçlıların borusunu öttürüyor? Acaba bir menfaaetleri olmasın! Onlarla işbirliğine girip bu cennet vatanı dışarıya peşkeş çekmesinler! Bakın hala aynı kışkırtıcı, aynı çirkin oyunlarını manşetlerinden vermeye utanmıyorlar!
Sözcü; “Tayyip, seçim yaklaştıça eski numaralarına sarıldı. Kur’anı alet etme. Gün gelir, Allah da çarpar, millet de..”
Cumhuriyet; “Kur’an Kürsüde; toplu açılışlar bahanesiyle AKP için seçim meydanlarına çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, din üzerinden kampanya yapıp, oy toplamaya çalışıyor.”
Ve diğerleri!...
Sormak gerekmez mi? pekala, kürsüde Kur’an olmayacak da, içki mi olacak? Elde içki kadehi olunca, gençlere bira fesfivali yapınca; “çağdaş, ilerici, medeni…” olacaklar öyle mi? Erdoğan, sadece seçim zamanlarında yapmıyor ki bunları. Her zaman yaptığı, her zaman uyguladığı bir şey! O, oy almak için değil, gerçekten inandığı, samimi olduğu içindir!
Kur’an, Din, Diyanet… bunlar sizi neden rahatsız ediyor? Allah’ın varlığı neden sizi korkutuyor? Siz ne kadar dinsizseniz, bu millet de o kadar dindardır! Siz ne kadar; Kur’andan, Allah’tan ürküyorsanız, bu necip millet o kadar ve samimiyetle dinine, imanına, Kur’anına sahiptir, sahip çıkacaktır!
Kurtuluş savaşını bu dindar nesil kazandı! Seyyit Çavuş, 240 kiloluk mermiyi iman gücüyle kaldırdı! Yemek yiyebiliyor, su içebiliyorsan, ayakta durabiliyorsan… hepsi Allah’ın sana verdiği destek yüzündendir! Bütün bu duyguları sana ve çocuklarına anlatan Diyanet İşleridir, dini kitaplardır, Kur’andır!... Cenazen olduğu zaman musallaya getiriliyorsun, sen namaza durmuyor bir kenarda süs biberi, biblo gibi bekliyor, ağzında piponla heykel gibi dikiliyorsun! Senin cenaze namazını yine Müslümanlar kılıyor!
Diyanet itibarsızlaştırma oyunundan vaz geçin. Medeniyet kuran, çağ kapatıp çağ açan bu necip milletin hassas damarlarına basmayın! Din olmazsa, insanlık olmaz! İnsanlık olmazsa medeniyet olmaz! Din, Kur’an demek! Din; Allah demek! Din; ilerleme, çağı yakalama, barış, kardeşlik, huzur, sevgi, saygı, ahlak… demek! Dinden, Kur’andan… nefret ettiğiniz sürece de bu ülkede iktidar şansını elde edemezsiniz, edemeyeceksiniz! (06 MAYIS 2015)
YORUMLAR
hadi anlat dedi üstat, anlat.
anlat ki hayat bulsun sözcükler, dağılsın sinsi kara bulutlar.
ama sustu turgut.
korkuyordu belki.... cehaletin hüküm sürdüğü bir zamanın son yolcusuydu belki de ama yine de susuyordu Turgut.
üstat hafifçe doğruldu ve Turgut'a yaklaştı.
elleriyle başını okşadı ve korkma dedi.
bugün susarsan sinsi kara bulutlar içine işler. o zaman yaşarken acı ölümü istersin de nafile...
turgut bu sözlere karşın, yerinden hışımla kalktı ve söyle dedi:
" üstat beni hain ya da din düşmanı ile suçlayacaklar. ve bu suçlamalar beni de seni de yakar. en acısı bu kara cahiller din tüccarlarının yıkımlarını inkar edecekler. topyekun sardıracaklar bize.
üstat tebessüm ederek şöyle dedi: " biliyorum ama sen yanmazsan ben yanmazsam biz yanmazsak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..."
unutma turgut onlar din üzerinden halka yalar söylediler. biz bu yalanları haykıracağız. dinin tutsak kaldığı, tekelleştiği kurumların lüks yaşantılarına karşın halkın sefaletini anlatacağız. anlatmalıyız turgut. anlıyor musun? çünkü dine en büyük saygısızlığı bu tüccarlar yapıyor ve belki bugün değil ama yarın mutlaka anlayacaklar bu kara cahiller...