- 544 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yağmalanmış Öykü
Ey hayat! Gereksiz yüz çevirme, barış benimle artık. Fotoğraflarda gülmeyi unutmuş liseli bir kızın hüzün yüzü müydü benim gençliğim? Hayat rengim soldu, gülüver artık... Oysa daha dün gibi ağzımdan gök ırmaklar taşırışım. Sevgiyi giyinip insanlara koşuşum. Kim bozdu ansızın günlerimin ayarını?..
Bir ben yüzüme uygun maske bulamadım. Bir benim utanç madalyam olmadı törenlerde yakama takabileceğim. Bir beni kovdular kötülükler meclisinden... İşte bundan büyüdü karanlık dalgınlıklarda intihar süslü boşluklar. Bu yüzden sığındım zulmünü en umulmadık anlarda gösteren ketum gecelere. Ama hiç satmadılar hiç ele vermediler beni bazı kadınlar, bazı a-d-a-m-l-a-r gibi...
İşte zor gecelerden sağ çıktığım sabahlar başladım yaşlanmaya. Gençliğimin son günlerine bir yılgı bırakmamak için çıldırasıya yeni avuntular yarattım, yeni umutlar. Bir aşkın eğrisinden bulaşan bir yabancılıktan kurtardım kendimi. Sonra parça parça böldüm sığarım diye her iyinin sırt çantasına.. Ve aynı kitapların hayal kırıklarını taşımadım kimseyle o gecelerden sonra. Bitmedi hiç yanılgılar, yanılsamalar...
Kimsenin duymadığı bir yağmur gibi göç ettim hep. Her tanışma kötü bir kopyasıydı terkettiklerimin. Her yabancı lanetli bir aynada görüntüsüydü tanıdıklarımın. Her ses yankısıydı daha önce duyduklarımın. Oysa her şey yeniden başladı sanmıştım. Dostluk ve aşk ve adına sundukları zulüm maskeli uğurlamalarda bitti sanmıştım...
Bitmedi hiç yanılgılar, yanılsamalar. Yüreği orta yerde bir adamdım.. Ne söyledimse abarttılar. Üstüme gölge yaptım her şehrin kaygılarını. Ellerimde her yangından küller. Uysallığım ele verdi kendini. Mucize beklediler benden, su üstünde yürüttüler.
Üstüme gölge yaptım her yenilginin korkularını. Hain saldırılardan bu yara izleri... Bitmedi yanılgılar, yanılsamalar. Yüreği orta yerde bir adamdım.. Hemen anladılar söz dinlemez iyiliklerimi. Parça parça bölüştüler etimi. Payıma düşen acıdan bile çaldılar. Yüreğimde üşüyen bir öfke bıraktılar. Günlerime siyah sözcükler bıraktılar. Bitmeyecek iç harbim!..
Helâlleşmeden biten ilişkiler iltihaplı anılar bırakır geride. Geride yaralı bilinçler, keşkeler, ahlar, pişmanlıklar kalır. Herkese gerçeğin arenasında suç dağıtılır. Bizimledir artık vicdan azabının armağanı uykusuzluk. Ve bilir artık herkes ihanet çiçeği yetişen bahçeye yıldız yağmaz. Her gece koynunda başka aşkı uyutanların evine ayışığı dolmaz. Bilir artık herkes bağışlanmayacak ne çok şey kalır geride...
Yağmalanmış bir öyküydü gençliğim. Yoksa bu kadar çapulcu bir arada olmazdı. Reziller, dalkavuklar ve zalimler etrafımı sarmazdı. Eskiyi unuttukça güzelleşen bir yer olmalı. Sokaklar, evler ve insanlar kanamamalı. Yağmalanmış bir öyküydü gençliğim. Bir benim mi kentlerim karantinada? Bir benim mi zararsız kalabalıklarım yitik? Aynanın esas tarafına hangi koridordan varılıyor, nasıl bitecek bu kara büyü?..
Ey hayat! Yeterince bedel ödedim. Bu kuytuda unutma beni... Ey hayat! Anadilimi çok sevdim. Bu öyküde bırakma beni...
25 Haziran - 7 Temmuz 2002 Herne
Ertan Akyüz
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.