- 535 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sevdim bir genç kadını
Bir nota ağlar en içli sesiyle bir sevda can çekişir bezgin bir kadının yüreğinde ve hıçkırıklar hüzzam.. Nağmelerde benliğimizden geçip misk kokulu kapılardan başka dünyalara açılalım. Rüyalarımda görmeyi özlediğim yüzünü nasıl olurda bir gün benden alırsın. Sevdiğini söyler gidersin... Söyle bunu nasıl çözersin... Sen olsan neyi seçersin... Ben sensizliği seçmemiştim oysa yetermi bir hayal mutluluğa senin kadar sevilmemişti hiç bir şey bu hayatta. Mutlu olmak isterken seninle.
Vakit geçiyor işte yine saatimi kırdım bu gün hissetmek istemiyorum bile zamanı. Dünya durdu diyemem. Elimde kirli bir kadeh hadi geç otur karşıma dudaklarım bekliyor ağıt yakmak için. Kefenlenmiş sözler taşıyorum yürek cebimde vücudumu delik deşik eden gözyaşlarımın izini sürmek delilik mi dersin? Şimdi söyleba hangi rüyanın vesikasını taşıyor yüzün.? Sen hiç Hiç sevdin mi sen Duydun mu baska bir yüreği kendi göğsünde atar gibi...Gülümseyişini hissettin mi belli belirsiz senin dudaklarındaymışcasına yakın.. ey benim avuçlarımı kanatan sevda. sevilmeye muhtaç bir çocuk gibiyim sokak aralarında adımı kim haykırsa sarılacak gibiyim acı çekmek ne demek bilir misin özlemler içinde..?
derdini anlatamayan bir dilsiz gibiyim.. Dokunmak ne zamandır günahtı ki sevişmelerimizin parmak izi tenimize düşmüyordu! Avuç içlerimde uyuttuğum bir yalan olabilir miydin?Fısıltıyla söylediğim ninniler.. bilmediğim gözlerden damlarken hüzün seni görmüyor olabilir miydi? Senin huzurlu yalnızlıkların vardı ve bana düşmandı! Ne zaman gelse beni incitmeden tutar aklının en uzak odasına götürürdün Kapanan kapı incinen huzurun olurdu bilmezdin... Herkes uyurken düşlerine ben sevilmediğimin altını çiziyorum Yazmakla tamamlayamıyorum kendimi...Bana bile kendini anlatamamış ben’i anlatıyorum sana... Olur da anlam bulurum diye yüreğinde...Niyetim yakmaktı acılarımı... Yangından bir kıvılcım sıçradı. Ben de tutuştum. Acıya sürgün yaşamlarım oldu benim yıllar süren.
Hayattan gizlice çalıp sevinç lerimi Ahhh aslında bilememişim ömrümden çaldığımı. Ben hiçbir zaman utanmadım seni yaşamaktan, seninle yaşanan arzuların ateşinin kızılını yanaklarımda görmedim. Benden uzakta teninin sıcaklığını bilmesem de, seni yaşamalarım, hissetmelerim en zevk aldığım, seni kendime sakladığım zamanlarıydı sevgili. Simsiyah gökyüzünde parlayan yıldızları seyrediyorum..Onları sana benzetiyorum..Kararmış kalbimin bir kenarında yanan meşale misali...Dedim ya, seni düşünüyorum bu gece..Beni sevdiğini, bana nasıl baktığını, bana nasıl güldüğünü..Ellerimi nasıl tuttuğunu, ellerini nasıl tuttuğumu.. Çok zaman oldu bir şarkı tutmayalı, yüksek sesle bir şarkıya eşlik etmeyeli. Kahkahaların sığmadığı bir odada bulunmayalı, sessiz film oynamayalı... Çok, çok zaman oldu şen şakrak bir şarkının notalarına tutunup dans etmeyeli...
Biliyor musun içimde yine gözlerinin değmediği ülkelere gitme telaşıvar. Karşımda oturuyorsun; ayaklarımızın altında çarşaf gibi, uysallaşmış bir deniz, yakamozu bilirdim de hiç bu kadar güzel gelmemişti bana... Mum ışığında. izlerken, ruhum ne kadar mesut. Seninle gözlerimizle konuşuyoruz, kimseinin bilmediği bir aşkın gün görmemiş kelimeleri can buluyor sanki bakışlarımızda... Ellerimi uzatıyorum sana, ellerin ellerimde, ince belini sarıyorum. Ah, Seni bana getirdiler. Seni yaşıyorum nağme nağme, ve sonrasında söylüyor şimdi "Sevdim bir genç kadını Hiç bitmesin istiyorum bu gece ve sen hep yanımda kal, hiç gitme.. Beni bıraktığın sokaklara " sensizlik " yağmurları düşmekte ve sen hala gelmemekte ısrarlısın. Ben gelmediğin her gün gözyaşıyla geçiştirdiğin acılarına sadık eş, taze günahlarına vefalı bir dost oldum..
Bazen delirdiğimi düşünüyorum, yokluğundayken senli düşler kuruyor, sensizliğimde seni yazarak, hayalini ölümsüzleştirmek istercesine özlemlerimle seni mısralaştırarak yaşıyorum.sensiz olan her sabaha açınca gözlerimi acı çekiyorum, seni sokaklara kokunun sindiği karanlıklarda, kimliksiz bir ruhla ve gün geçtikçe yüreğimde çığ gibi büyüyen ve beni altına alan bir aşkla arıyorum. Öyle zamanlar geliyor ki, yanımda olmanı çok istiyorum, en çok vurgun saatlerinde, hayatımın kırılma noktalarını yaşadığım anlarda, kendimi uçurumun kenarında bulduğumda gerçekliğinle bana sarılmanı arzuluyorum ama sonu bitmiyor, tepeden tırnağa gerçeğe bürünmüş aşkımın... Sensiz ne kadar dayanırım, bu yollarda ızdırabını ne kadar çekerim bu güneşin, dizlerim dermansız kalırda ne zaman taşımaz olur ruhu sensizliğinde esir olan bu bedeni, bilemiyorum. Vazgeçemiyorum, ümidimi yitirmiyorum, sana doğru yol alıyorum, yüreğimde sensizliğimin acısıyla, seni sevdiğimi söylemekten güç alarak, sana geliyorum, sensizliğimden kaçıyorum.
Yoruldum artık biliyor musun? Tek taraflı bir hayatı omuzlamaktan, hayatın yükü altında ezilmekten; birilerini arayıp sormaktan, anlatamayıp dinlemekten, sevmekten, seni beklemekten, her yeni güne belkilerle başlamaktan, sadece hıçkırıklarımı kendim duymalarımdan yoruldum ve sefaletin zincirleriyle hapsedilmiş bir aşkın yalnızlığında tükendim. Hayalinde can bulan gülüşünü özledim. Kendimde unuttuğum ne varsa bulduğum hayalini özledim. Seni çok özledim, özlemlerim işgal edince yüreğimi, delice bir istekle, Ne bir arzuyla bu şehri yakmak istedim, vazgeçtim daha sonra; eğer ateşe mahkum olursa bu şehir bende yanarım, bilmekteyim yanmaların acısını ama senin bu acıyı bilmeni istemiyorum sevgili. Sen yanmaları bilme, sensizliğimde yanmalarımı bilmediğin gibi...
Çirkin Postacı YakupHan Ulu..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.