- 2697 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR ADAM ÖLDÜ
Felsefe öğretmeni bir anne ve edebiyat öğretmeni bir babadan 15 Kasım 1944’te dünyaya geldi Sinan Cemgil.Anne ve babası haksızlığa karşı çıkan bir mizaca sahiptiler. İşte bu yüzden babası Adnan Cemgil, Menderes hükümeti’nin Kore’ye Meclis kararı olmaksızın asker göndermesini protesto edince tutuklandı ve hapis cezasına çarptırıldı. Annesi Nazife Cemgil ise bu dava yüzünden Yozgat’a sürgüne gönderildi. Böylece Sinan Cemgil küçük yaşta sürgün ve hapisle tanışmış oldu.Sinan Cemgil, ODTÜ Mimarlık’ta okurken devrimci mücadeleye katıldı ve öğrenci liderliği yaptı. İngilizce, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca ve Latince biliyordu. Zaman zaman arkadaşlarına Dante’den İtalyanca dizeler okurdu. Sinan Cemgil,’Hocam’ sözcüğünü çok kullanırdı. Fakat onun “hocam” dedikleri hocalar değildi. Hocam kelimesi onda sen benden iyi bilirsin anlamı taşıyordu.Odacıya da, arkadaşına da, otobüs biletçisine de “hocam” derdi o.Hüseyin İnanla birlikteTHKO’nun ideolojik altyapısını oluşturan Sinan Cemgil, 1970 yılında THKO kadrolarının şehir eylemlerine katıldı.. 1971 darbesinin ardından Ankara’dan çıkarak, arkadaşlarıyla Elbistan bölgesindeki Nurhak Dağları’na çıkan Sinan Cemgil; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarını engellemek için Kürecik Radar Üssü’ne yapacakları baskın öncesinde, İnekli Köyü muhtarının ihbarı üzerine askerler tarafından kuşatıldı. 31 Mayıs 1971’de Nurhak dağlarında askerlerle çıkan çatışmada,Kadir Manga ve Alpaslan Özdoğan ile birlikte öldürüldü.
Öldürüldüğünde babası Adnan Cemgil köylülere bir konuşma yaptı. Konuşmanın bir bölümü şöyleydi:
"Ben varlıklı bir aileden geliyorum. Öğretmenim. Ekonomik durumum oldukça iyi. Oğlumu en iyi şekilde yetiştirdim. En iyi okullarda okuttum. Ülkenin en güzide üniversitesi Odtü’de okuyordu. Hiçbir şeye ihtiyacı yoktu. Ölmese yüksek mühendis çıkacak ve o da varlıklı bir hayat yaşayacaktı. Fakat o sizin iyiliğiniz için öldü. Bunu bilesiniz diye söylüyorum."
Öldürüldüğünde naaşı etrafında toplanan kişiler gene onu ihbar eden uğruna ölümü göze aldığı köylülerdi. Bu kez de naaşı almaya geldiğinde Sinan Cemgil’in annesi Nazife hanım bir konuşma yaptı.Nazife öğretmen konuşmasında şöyle diyordu:
"Bu oğlum Sinan. Bunlar da onun arkadaşları Kadir Manga ve Alpaslan Özdoğan. Onlar da benim çocuklarım. Bu çocuklar, bu oğullar; bu ülkeyi, halkı, sizleri sevdiler. Başka bir istekleri yoktu. Her biri birer dehaydı. Her biri üstün zekalı güzel çocuklardı. Dileselerdi, düzenin adamları olsalardı, şimdi burada cansız yatmazlardı. Birer milyoner olurlardı. Ama onlar, halkı, sizleri sevdiler. Sizin sorunlarınızı omuzladılar."
Evet, uğruna ölümü göze aldığı köylülerin ihbarı sonucu katledilmişti Sinan Cemgil.
Öldüğünde Cemgil’in cebinden İzmir’li bir şairin şiiri çıkmıştı.O günlerde Kurmay Albay olan Erdoğan Çokduru’ya ’bir teröristin cebinde senin şiirinin ne işi var?’ diyerek kıdem indirimi cezası verilmiş ve Paşa olması engellenmişti.Erdoğan’ Çokduru’nun ’Bir Adam Öldü’ adlı şiiri sanki Sinan Cemgil’i anlatıyordu:
Bir adam öldü
Gazeteler bile yazdı öldüğünü
Ajanslar bile verdi
Ama gömülemedi
Ne bok yesin mezarcıbaşı
Nasıl örtsün toprağını
Adam ha babam bağırmakta
Batan güneşe karşı
Nüfusunu düşseler kütükten
Helvasını kotarsalar
Vasiyetini yazsalar
Adam ha babam ummakta
Doğan güneşe karşı
Adam adam değil ki
Adam kurtuluş marşı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.