6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2606
Okunma
"Özelleştirme" kelimesi çok dar bir tanımla "özel hale getirmek,sınai ve ticari hayattaki denetim ve mülkiyeti kamu kesiminden özel kesime aktarmak" olarak tarif edilmiştir(1) Ancak bu kelime sonradan daha geniş bir anlam kazanmış ve toplumsal ihtiyaçların devlet tarafından karşılanması konusunda yeni bir düşünce şeklini ve yeni bir bakış açısını simgeler hale gelmiştir.Bunun anlamı,ihtiyaçların karşılanmasında devlete daha az,toplumun özel kurumlarına daha çok itimat edilmesidir.Bu bağlamda özelleştirme, ekonomik faaliyetlerde veya mülkiyette özel kesimin oynadığı rolün artması ya da kamu kesiminin rolünün azaltılması şeklindeki uygulamalardır.
Bütün bu tanımlamalardan sonra zamanla özelleştirmeler içerisinde çeşitli uygulamalar
ortaya çıkmıştır.Bunlardan biri borsaya açılma yoluyla özelleştirmedir.Bu sistemde kontrol devlettedir ve halktan herhangi biri özelleştirilmekte olan kurumun hissesine sahiptir.Bu sistem kontrolün ve yönetimin devlet elinde olması sebebiyle özellikte stratejik öneme sahip kurumların özelleştirilmesinde kullanılması gereken bir yöntemdir
diye düşünmekteyim.
Birbaşka uygulama da blok satış yöntemidir.özelleştirilecek kuruma ait hisselerin yüzde elli bir yahut tamamının blok satışı şeklindeki bir uygulamadır ki şimdilerde uygulanmakta olan özelleştirmeler genelliklebu yöndedir.Bu yöntemde işletmenin bütün hakları
bütünüyle hisseleri alan özel teşebbüse geçmektedir.
Özelleştirme tüm dünya ülkeleri tarafından yapılmaktadır.
Örneğin ingiltere’de ve Amerika’da limanların özelleştirilmesi bizimki gibi yapılsa da kontrol ve denetleme tamamen devletin elindedir.Özelleştirme yapılırken bu kurumların stratejik önemi olduğunu belirtmişler, bu noktalardan ülkelerine giren ve çıkan malzemelerin devletin güvenliğini tehlikeye atacağı riskini ortaya sunarak denetim ve kontrolü devretmemişlerdir... Aslında özelleştirmelerin yapısında denetim mekanizması şartı vardır.Olmalıdır da. Ancak bizde bunun ne kadar sağlıklı işlediği konusunda hiçbir bilgimiz
bulunmamakta ve birçok kişinin aklında stratejik anlamda önemi bulunan liman tershane baraj iletişim kurumları vs.. gibi kurumların özelleştirilmesine hep
kuşkuyla bakılmaktadır..
Bir başka örnek te İBM dir.İBM bir devlet kurumu olarak faaliyetine başlamış ancak zaman içerisinde özelleştirmeye tabi tutulmuştur.Ancak yapılan bu özelleştirmede tek bir şirkete ya da ortak bir şirkete şirketin yönetimi ve denetimi bırakılmamıştır..
şirketin yönetimi ve denetimi yine devlet elindedir.
Görüldüğü üzere özelleştirme sadece bir şirketin tüm haklarının bir tek şirkete ya da bir ortaklığa devredilmesi demek değildir..
Ülkemizde 1986-2004 yılları arasındaki özelleştirme gelirinin 2 milyar$
2005-06-07-04 yıllarındaki (son üçbuçuk yıllık)özelleştirme gelirinin de 26 milyar$ civarında
olduğu göz önüne alınırsa son yıllarda yapılan özelleştirmenin büyük hız kazandığı görülmektedir..(2) Son yıllarda yapılan bu özelleştirmelerde stratejik öneme sahip limanların,tershanelerin,
iletişim kurumlarının , demir-çelik üretim tesislerinin bu kadar hızlı elden çıkarılmış olması, denetim mekaniz masının aynı hızla çalışıp çalışmayacağı yönünde kamuoyunda kuşkulara sebep olmuştur..
Son olarak çok fazla duymaya başladığımız bor minerallerinin çıkarılması ve işletilmesi konusunda tek hak sahibi olan ETİBANK’ ın da özelleştirme kapsamına alınması, özelleştirmelerin ülkemiz yararına olup olmadığı konusunda kaygıları çoğaltmıştır..
Bütün bunlardan olarak,özelleştirmelerle elde edilen gelirin kanunlarla kullanım alanı belirtilmiştir. %98 lik kısmı özelleştirilen kurumlardan emekli olacakların prim ve maaş ödemeleri,devletin alt yapı harcamaları vs.. gibi yerlerde kullanılmaktadır.
Son dönemde açıklanan büyüme hızına doğrudan etkisi olan özelleştirme gelirlerinin
dış borcun kapanmasına hiçbir etkisi olmadığı gibi,dış borç inanılmaz derecede artmıştır.
Bu bilgiyi de tekrar hatırladıktan sonra özelleştirmelerin ülkemize olan faydası konusunda
herkes daha bilinçli düşünmek durumundadır diye düşünüyorum..
NOT: Özelleştirme konusu bu kadar dar kapsamda incelenemez aslında.. Amacım sadece düşünmeye ya da araştırmaya sevketmektir.. Ülkemizde olup bitenler konusunda
- yazdıklarım yalan/yanlış bile olsa - daha bilinçli olmaya bir davettir..
(1) Makale;Özelleştirmenin gerçekleri E.SAVAS
(2) Rakamlar Özelleştirme İdaresi’ nin ilgili tablolarından elde edilmiştir..