İlkbaharın gidişi
İlkbaharın gidişi…
İlkbaharın gidişi sonbaharın gelişi gibi olur.
Havanın kapanması, şimşek, gök gürültüsü.
İnsanlar güzelliği romantik çevrede bulur.
Yağmura kaç gündür hasret toprak örtüsü.
Dağların üzerinde nazikçe yükselir bulutlar,
Gelinlik giymiş gibidir, sanki evliliği kutlar.
Yağmurun yağması için canlanır umutlar.
Gözlerim sonbaharın geliş günlerini hatırlar.
Sonbaharın gelişi gibi hava var gökyüzünde.
Ayrılık,üzüntü,sararma… olmasın yüzünde.
Mevsimlerin döngüsü olur doğanın özünde.
Korkmaya gerek yok her mevsim sözünde…
Sabahleyin şimşek çakması ve gök gürültüsü ile uyandım.Hafiften üşüme tuttu,yataktan kalkmak istemeyen bir halim vardı.Pencereden baktığımda Sonbahar mevsimine giriyoruz gibi hissettim.Balkona çıktım,çevreye seyre durdum.Yağmurun birden yağması ile çevre daha güzelleşmeye,mis gibi toprak kokusu gelmeye başladı.Bir anda kendimi sonbahara, güz mevsimine götürdüm.Sanki kış mevsimi gelecek diye içimden geçirmeye başlamışken Güneş oradan sıcak ışınlarını vurmaya başladı.
Güneş’in bu sıcaklığı karşısında meyveye durmuş ağaçlar boş durur mu?Güneş’in ısı ve ışığı karşısında meyveleri günden güne büyümeye biz insanlara cennet sofralarını hazırlamaya başlamışlar.
Hele çevrenin yemyeşil halılarına ne demeli…Üzerlerinde her renkten desenler,çiçekler…Doğal halı ancak bu kadar güzel ve geniş olur.Üzerlerini toz kapladığından İlkbahar giderken,yaz hazırlığı yapmak gerekiyor.Halıların üzerindeki kiri,tozu almak için Yüce Yaratan gökteki muslukları açıp; halıların, çevrenin tozunu,kirini kaldırıyor.Biz kullara da şükretmek düşüyor.
Hafiften hava üşütse de korkmana gerek yok,Güneş’in bir çıkması ile üşümen geçer saklanacak gölgelik yer ararsın.Güneş bulutların arkasından çıkıp tüm canlıları o sıcaklığı ile kucaklıyor, ilahi kanun çerçevesinde ısısı ve ışığından tüm canlılara eşit miktarda gönderiyor.
Gözlerim dağlara doğru baktığında turkuaz renkte dimdik dağlar…bazı yerleri beyaz gelinlik giymiş,yüksek yerleri ise beyaz eşarp bağlamış gibi.Kardan açılmış olan yerlerini beyaz bulutlarla kapatıyor,ben bu yaşıma ulaştım başımı mı açacağım diye biz insanlara haykırıyor.Sağolsun bu güzelliği, bu edebi bir kış boyunca gösterdi,rüzgarın çıkması ile de beyaz bulutlar ile başını kapatmayı bildi.
Bugün Mayıs ayının 2’ si.Amanosların yüksek tepesinde,Mığır’da o beyazlıktan, kardan hala var.O beyazlığına temizliğine bakmamızı istiyor.Hafif üşütme olsa da o beyazlığa,güzelliğe bakıyoruz.Her gün bizleri zirvesine davet ediyor.İmkan olsa da zirvesine ulaşsak kendisi ile dertleşsek ne iyi olur.
Hava yönünden,üşütme yönünden İlkbaharın gidişi de sanki sonbaharın gelişi gibi…Havanın aniden kapanması,şimşek,gök gürültüsü ve ardından düşen damlalar…İnsanların sokakta, tarlada bu güzelliğe rahmet damlalarına yakalanması.Korkma bu havalar gelip geçici,bizlere ilkbaharın gidişini haber veriyor.
Çevrenin yeşilliği yönünden ise tam tersi…Birinde yemyeşil çevreye kavuşma,diğerinde sapsarı hüzünlü olan çevreye ulaşma.İki durumdan da ders çıkarmalı, bu güzel mevsimler için Yaratana şükretmeliyiz.İlkbaharın gidişi; sıcak günlere kavuşmak üzere iken giderayak son kez üşütme yapıyor;sonbaharın gelişinde ise soğuk günlere girmeden son bir kez daha ısıtma yapıyor.
Son kez üşüsen de,ıslansan da ne olur canını sıkma… Önünde sıcağı bol olan kocaman yaz mevsimi duruyor.Güle güle git ilkbaharım… Seni sonbahar girerken tekrar hatırlayacak;yaprağın sararması,dökülmesi ve ayrılık ile hüzünleneceğim…
02.05.2015
Hasan KAYA
Eğitimci-Şair-Yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.