- 494 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Aldanış Zam-anı
Aldanış Zam-anı
Zaman konusundaki izafiyeti biliyoruz! Daha ileri bir bakışla; zamanın, aslında mekanın (maddenin) 3. Boyuta (varlık sahasına) çıkışıyla başladığı da söylenebilir! Her şeyin hiçlikten boyutlarda görünmesi konusu da tamam ise zamanda aldanış bahsini anlamak için bir sorun kalmıyor demektir! “Zaman konusu”, “Boyutlar” yazılarımda detaylı bahsettim, zaman ve boyutlar konusunda yeterli bilgi sahibi olmadan “Zamanda aldanış” anlaşılamaz!
Kısaca zaman ve boyutlar: Hiçlikten tercih edilen, tercih edildiğinde 1. Boyutta olan; data ile 2. Boyuta geçen (ruh gibi); maddi kılıfa bürünüp (beden gibi) 3. Boyuta geçen bilgi ve tercihlerin 3. Boyutta somut olarak algılanması ve bu algılamanın da zaman mekan göreceliliğinde olması! Yani zaman, kılıf bulmuş tercih ve datanın eskimeye başlamasıyla izafi algılanan bir yanılsamadır! Hiçlikte, 1. Boyutta, 2. Boyutta ve 4. boyutta zaman-mekan yoktur! Zaman ve mekan tesiri 3. Boyutta vardır! Hiçlikte var olan sınırsız potansiyel tercihle 1. Boyuta, tercihe yüklenen data ile 2. Boyuta datanın maddi bedene yüklenmesiyle de 3. Boyuta geçer. “Ete kemiğe büründüm, “Yunus” diye göründüm!”
Zamanda aldanış nasıl oluyor?
3.boyutta kendini algılayan “Ben”; hiçlikte potansiyel olarak var, 1. Boyutta tercih edildiğinde yalın, 2. Boyutta ruha büründüğünde data, 3. Boyutta algılanır olduğunda ise benli, ruhlu, bedenli bir varlık! Hiçlikteki tercihin boyutlara nasıl yansıdığı anlaşılıyor değil mi? Ha tüm bu yansıma ve işleyiş eş zamanlı oluyor! Aldanış 3. Boyutta zaman ve mekan izafiyetiyle oluyor! Tüm boyutlarda eş zamanlı var olan hangi boyuttan bakılırsa o boyutun özelliğinde görünecek! Yani 3. Boyuttan bakılınca “Zaman-mekan” göreceliliği kaçınılmaz!
Zaman, 3. Boyutun argümanı olduğuna göre konuyu da zaman üzerinden anlayabiliriz! Mesela zamanı üç parçada ele alalım; geçmiş, an, gelecek şeklinde ve farazi bu zamanları boyutlarla da eşleştirelim! Hiçlikte ve 1. Boyutta ve 2. Boyutta ve 4. Boyutta, aslen zaman yoktur! Farazi olarak anlamak için bunlara zaman yükleyelim; hiçlik, zamandan ve mekandan münezzeh (ayrı)! 1. Boyut, Tercih-Ben ve 2. Boyuta, (Ruh-data) “Geçmiş” diyelim; 3. Boyuta “An” diyelim; 4. Boyuta da “Gelecek” diyelim! Bu üç zaman algısı üzerinden insanların nasıl aldandığına bakalım! 3. Boyutta “An” da olanlar aslında eş zamanlı tüm boyutlarda da var! Gözlem 3. Boyutta yapıldığı için zaman–mekan konuya dahil edildi! Quantum fizikte “Çifte yarık deneyi”, bu deneyde gözlemin sonuca etkisi gözlemlenmiş! O halde şunu ben kesin söyleyebilirim; 3. Boyutta olan yani “An” da olan ile hem geçmiş (1-2. Boyut) hem gelecek (4.Boyut) eş zamanlı etkilenecek! Yani aslında her şey “An” da vücuda geliyor tüm boyutlara da “An” da yansıyor! Zaman ve mekan izafiyetini düşünürken kaldırabilir isek bunu görebiliriz!
Şimdi sıkı durun; “An” ı etkileyen tüm boyutları da etkileyecek! O halde “An” hedefte! İlgi, “An” da kaçırılabilir ise tüm boyutlardan da kaçırılmış demektir! Bunun ayrıntısına girelim; ilgi, geçmiş ve geleceğe atılır ise ne olur! Hatırlayalım geçmiş, 1-2. Boyut; gelecek, 4. Boyut (ahret)! İnsanların ilgisi “An” dan bu iki yana atılır ise ne olur! Şu olur tüm insan potansiyelleri (Geçmiş ve gelecek) etkilenmiş olur, kurgulanmış olur! Kurguya dikkat! İnsanların ilgisi “An” dan uzaklaştırılınca ilgi ya geçmişe ya da geleceğe odaklanır! Gelecek endişesi üzerinden de pek çok kurgu yapılabilir! Yönlendirmeler de geleceğe dair yapılabilir! Geçmiş üzerinden de aynı şekilde kurgu ve yönlendirmeler yapılabilir! Korkular, pişmanlıklar ve endişeler oluşturulabilir! Bunun nasıl yapıldığını bulursunuz! Benim asıl işaret etmek istediğim birey, “An” dan uzaklaştığında tüm boyutlardaki varlığından da uzaklaşıyor! Tam bir potansiyel israfı ya da potansiyel çalımı!
Son tahlilde; konu çok önemli bu nedenle kısa kesiyorum baymasın! İnsan olma potansiyeli “An” dan açığa çıkacak ve tüm boyutlara yansıyacak! Zaman ve mekan izafi ve zaten “An” da tüm boyutlara açılan bir kapı var! Yani her şey “An” da zamansızlıkta var! Diğerleri “An” yansıması! Yunus bu konularda bana çok fikir veriyor!
“Çıktım erik dalına,
Anda yedim üzümü”
Yunus burada ne diyor? Erik dalında üzüm yediğini söylüyor! Yani “An” da her boyuta ve her zaman-mekan diliminde var olduğunu söylüyor! (şiirdeki “Anda” zamir gibi “Onda” olarak da çevrilebilir ama anlam değişmez!) Erik dalında üzüm yemek asıl maharet! Erik ve üzümün de tercihi, datası boyutları var! Hadi aklımızı kullanalım; başka neleri “An” da yapabiliriz? Ya da bizi “An” dan uzaklaştırıp ya geçmişe ya da geleceğe atmak isteyenler neyin peşinde olabilir? Bunların cevaplarını9 da herkes kendince düşünsün!
Saygılarımla,
Ahmet Bektaş